Kyungsoo ailesiyle beraber kahvaltısını etmiş hızlıca banyoya giderek kısa bir duş almıştı. Geri odaya döndüğünde toplu yatağının önüne gelmişti. Hazırlayıp düzgünce koyduğu kıyafetlerine bakıyordu. Heyecanlıydı. Jongin ile olanlardan sonra onu görmek farklı olacaktı. Kalbindeki inanılmaz his, onu düşündükçe artan atışlar yüzünde gülümseme oluşturuyordu. En son görüşmeleri ardından kısa bir süre geçmişti. Fakat o kadar uzun geliyordu ki aylar sonra özlediği birini görecekmişçesine dikkatli ve özenli bir şekilde hazırlanıyordu. Giyindikten sonra ayna karşısında biraz daha kendine baktı. Kafasını duvardaki saate çevirerek artık çıkma vakti geldiğini düşündü. Jongdae'ye mesaj atmak için masasının üstünde duran telefonuna uzandı. Kyungsoo'nun babası onu ve Jongdae'yi arabayla bırakacaktı.
Kyungsoo cüzdanını ve telefonunu cebine koydu. Yatağının yanında duran gitarı aldığında son kez aynaya bakışlarını çevirdi. Kolyenin kaymış zincirini düzelterek parmaklarıyla onu okşadı. Babasının seslenmesiyle birlikte sonunda evden çıkıyorlardı.
Kyungsoo, Jongdae geleceği için arka tarafa geçmişti. Jongdae'yi de evinden aldıktan sonra güzel bir sohbete başladılar. Jongdae okuldan ve arkadaşlarından bahsediyor ara sıra güzel kahkahası arabanın içine doluyordu. Babası da onların sohbetine karışıyor iki oğlanla şakalaşıyordu. Okulun içine girdiklerinde tüm bahçede insanların sesleri birbirine karışıyordu. Okul girişinden buraya kadar hoşgeldiniz yazıları, gerçek ve güzel kokulu çiçekler, hazırlanmaya başlanan standlar onları karşılıyordu.
Babası onlara güzelce eğlenmelerini söyledi. Kyungsoo ve Jongdae, Kyungsoo'nun babasıyla vedalaşarak arabadan indiler. Kyungsoo gitarı biraz tutması için önündeki oğlana uzattı. "Bizimkileri bir arayayım." Kyungsoo söylerken Jongdae etrafta gezinen gözleriyle onu onayladı. Saat öğlene yaklaşıyordu. Güneş tepede kendi yerini hazırlarken Jongdae gözlerini daha fazla uzakta tutamıyordu. Büyük bahçenin kenarlarına dizilmiş tüm standlarda gözlerini gezdirdi. Oranın girişinde bile gösterişli güzel bir kapı vardı. Orta boyutlu bir sahne buranın karşısında duruyordu. Üstüne müzik aletleri ve büyük hoparlörler yerleştirilmişti. Sahnenin kenarlarında uzun kablolar vardı ve bir kaç genç onları düzeltiriyordu.
"Alo. Neredesiniz? Geldik biz. Ön taraftayız." Kyungsoo telefondaki kişiyle konuşurken Jongdae ona kulak kesildi. Konuşan kişinin Jongin olduğunu düşünüyordu. Zaten diğerlerini daha tanımıyordu. Jongdae ayaklarının üstüne koyduğu gitarla kuzeninin konuşmasını bitirmesini bekledi. Kyungsoo, Jongin'i dinlemeye devam ederken Jongdae'ye mimikleriyle gel işareti yaptı. Bir elini onun koluna sararak yürümeye başladı. Okul binasının çevresinden dolaşıp, arka taraftaki bahçeye geldiler. Çimlerin üstü, banklar bir çok genç tarafından doldurulmuştu. Fakat ön taraftaki fazlalık burada o kadar yoktu. Kyungsoo'nun gözleri etrafı tararken kulağından telefonu çoktan çekmişti.
"Kyungsoo!" Jongin'in güzel sesiyle başını sol tarafa çevirdi. Elini kaldırmış yüzünde büyük bir gülümsemeyle onlara bakıyordu. Jongdae de tanıdık sesle beraber aynısını yaptı. Jongin yanında Sehun ile beraber onlara yaklaşırken Kyungsoo da yürüdü. Arkada oturan diğer arkadaşlarını görebiliyordu. "Merhaba!! Jongdae sen olmalısın." Sehun Jongdae'ye söyledi. Jongdae atılarak ona elini uzattı. "Merhaba. Evet benim. Memnun oldum." Kıvrılan dudaklarıyla cevap vermişti. Omuzları birbirine çarparak selamlaştırklarında Kyungsoo Jongin'in ona baktığını hissediyordu.
Kısa oğlan ellerini pantolonunda gezdirirken sonunda Jongin'e bakabilmişti. Oğlanın yanaklarındaki hafif kızarıklığı görebiliyordu. Onun da kalbi ağzında atıyordu. Kyungsoo'nun dudağı kıvrılırken ona elini uzatıp koluna dokundu. "Selam Jongin." Gözleri birbirine değdiğinde Jongin de ona yanaştı. Karşılık verircesine elini Kyungsoo'nun sırtına koyup okşadı. "Sonunda geldin." Kısıkça ağzından çıkan sözler Kyungsoo'yu daha çok gülümsetti. Jongin parmaklarını koyduğu yerden ayırmak istemiyordu. Yavaşça kolunu yukarı çıkarmış oğlana saracakken Jongdae Sehun'dan uzaklaşıp selamlaşmak için ona yönelmişti. "Jongin! Seni gördüğüme sevindim. Nasılsın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana bir uğra
Roman pour AdolescentsSınıf başkanı Jongin sınıf arkadaşı Kyungsoo'dan hoşlanıyor. /texting/tamamlandı/