0.2~Kıskanç~

786 97 158
                                    

Sırtımdaki çantayla okula girdim. Adımlarımı sınıfa yönlendirip sınıfa ilerlerken bir el nazikçe bileğimi yakalamıştı.

"Sevgilim~"

Jun gülümseyerek bana sarıldığında onun bipolar olduğundan şüphelenmiştim.

"Bugün biraz geciktin."

İç çektim ve bedenimi Jun'dan uzaklaştırdım.

"Jun, bak biz ayrıldık tamam mı? Herşey-"

Jun parmağını dudağımın üzerine koyup beni susturdu.

"Şş, öyle şeyler söyleme Seungmin. Biz asla ayrılmayız."

Deliydi bu çocuk. Başka açıklaması olamazdı.

Kafamı iki yana sallayarak Jun'un yanından geçip sınıfa ilerledim. Sınıfa girince çantamı en öndeki sıraya bıraktım. Bunu yaparken Hyunjin'in arkadaşı olan Minho'yla göz göze gelmiştim.

Umursamadan sırama oturdum ve kitaplarımı çıkardım. Hoca sınıfa geldikten 2 dakika sonra Jun sınıfa girmişti.

Jun hocadan özür dileyip yanıma geldi ve oturdu. Ona hiçbir şekilde bakmazken Jun başını sıraya yaslayıp gözlerini bana dikmişti. Bakışları beni rahatsız ederken gözlerimi sonunda ona çevirip tek kaşımı kaldırdım.

"Seni aldatmadım Minie'm. Seni asla aldatmam."

Omuz silktiğimde Jun elini kaldırıp saçlarıma koymuştu. İrkilip ona döndüğümde Jun gülümseyerek saçlarımı okşadı.

"Seni seviyorum Minie'm."

Ağzımı açıp birşey diyemezken telefonumun titremesiyle gözlerimi Jun'dan çektim. Cebimden telefonumu çıkardığımda Hyunjin'in mesaj attığını gördüm. Merakla mesaja baktım.

Hyunjin: Sence de eski sevgilinle çok yakın değil misin SEVGİLİM?

Bilerek sevgilim kısmını büyük harflerle yazmıştı. Göz devirip parmaklarımı klavyede gezdirdim.

Minie: Seninle sevgili olmayı kabul ettiğimi hatırlamıyorum :)

Hyunjin: Jun'dan kurtulmanın tek yolu benden geçiyor bebeğim ;))

Tekrardan göz devirdim.

Minie: Sana kendim halledeceğim dedim. Üstelik arkadaşına söyle beni izlemeyi kessin. Rahatsız edici.

Kafamı çevirip Minho'ya baktığımda göz göze geldik. Ardından önüme dönüp gelecek cevabı bekledim.

Hyunjin: Arkadaşım seni izlemezse neler yaptığını nasıl öğreneceğim SEVGİLİM?

Hyunjin zaten bozulan sinirlerimi daha çok bozmuştu. Telefonu kapatıp cebime koyduğumda gözlerimi Jun'a çevirdim. Jun uyuya kalmıştı. Halbuki uyurken çok masum gözüküyordu. Keşke uyanıkken de öyle olsaydı. Belki o zaman ayrılmak için bu kadar çabalamazdım.

İç çekip kafamı iki yana salladım ve başımı önüme çevirdim. En kısa zamanda sıramı değiştirmem gerekiyordu. Jun'la daha fazla aynı sırada oturamazdım.

~~~~~~~~

Tenefüs zili çaldığında el çantamı elime alıp sınıfın çıkışına ilerledim. Jun uyanana kadar üzerimi değiştirmem gerekiyordu.

Hızlı adımlarla soyunma odasına gittim ve üzerimdekileri çıkarıp eşorfmanlarımı giydim.

Soyunma odasından çıktığımda Jun'la karşı karşıya gelmiştik. Jun bana burukça bakarken birşey demeden yanından geçip sınıfa gittim.

Price ❧ HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin