EFSUNKÂR

Belalı gece

"Evet. Onlar bunlar, nasıl olabilirdi?!"

Kaşlarımı çattım,gözlerimi kıstım burası boğuk ve iğrenç bir yer insan burda olmayan şeyleri bile görebilir ama bunlar gerçekti.

Ayağa kalktım, ortam kalabalıktı zaten yaa ama bunlar onlardı.

Emre  " ya kızım noluyo kimi gördün söylesene, kime bakıyorsun."

Emreye döndüm.

"Emre şu karşıdaki iki takım elbiseli adam ikiside benim belamm."

Derin bi nefes almıştım. Barmenden soda istedim.

"Ya kızım anlamıyorum ne belası ne işin olur senin o adamlarla ya , ne yaptılar sana?"

Barmenden sodayı aldım beni görme ihtimallerinr rağmen hâlâ onlara dönük ve gözümü ayırmadan bakıyordum.

"Lan cevap versene Selinnn."

Kolumu çekmesiyle gözlerim onlardan ayrıldı ve Emreye döndü.

"Bak anlatıcam ama şuan bunların amaçlarını öğrenmem lazım, şu biraz daha ince olan sağ taraftaki arkasına yaşlanmış, tek elinde içkisi olan Iste o Mirza."

Savaş gergin, Mirza ise daha sakin görünüyordu. Bu adamın burda ne işi vardı sanki benim kızım hastanedeydi .

'Meraktan ölüyorsun de mi?

"İç ses defoll"

'Iyi bee'

Emreye döndüm tek elini beline vermiş hâlâ brnden açıklama bekliyordu. Göz devirdim. Yakasından tutup kendime çektim.

"Emre çıkalım. Tehlikedeyiz."

'Sanki öldürecekler seni'

İç sesimden nefret ediyordum ama haklıydı.

Emre elimden tuttu. Ben çıkışa gideriz diye bekliyordum ama üst kata yürümeye başladık Emreye laf bile atmadım resmen arkam dönük çıkacaktım kii merdivenlerden..!

Birine çarptım ve onume döndüm  Emre iki eliyle kolumdan, karşımdaki ise belimden kavradı beni ve bi kaç saniye bakismaya bile kalmadan doğrultular beni. Gerçekten saçma davranıyordum.

Emre çarptigim çocuğun kulağına bir şey dedi o da gülümsedi ve bana bakti.

Ben tabikide tepkisizdim. Devam edelim der gibi Emreye göz hareketi yaptı ve yukarı çıktık. Artık arkamı dönmek istemiyordum.

İlerledikçe müzik sesi azalıyordu uzun geniş bir yerdi sanki aşağı kat başka bir mekân burası başkaydı. Yerde kırmızı  halı ,kenarlarda ise yine değişik tablolar, altın sarısı kaplama duvarlar ve tavandaki aynalar garip bi havası vardi buranın.
Iki koruma acti kapıları. İçeri girdik ve burası ne böyle ohaa...

  Her yeri farklı bir yerdi buranın müzik sesi bile duyulmuyordu. Kapılar kapandı. İçeride siyah hakimdi ama sportif bi hava vardi.

Aslında bu çocukta öyleydi beyaz tişört, buz mavisi ceket, beyaz pantolon ve spor ayakkabılar ve tabiki,  zincir kolye. Artık belliydi bu Utkan'di. Utkan kumral gibi, mavi gözlü, uzun boylu , biraz iri ve çapkın bakışlı yakışıklı biriydi. Utkan'dan saniyesinde gözünü çekmek imkansızdı çünkü yakışıklı ve çekici biriydi.

'Ne övdün bee bildiğin dibin düştü çocuğa çek gözlerini.'

Ic ses sonuna kadar haklıydı gerçekten etkilenmiştim Utkan'dan.

Emre oturmuş, ayaklarınida çoktan uzatmıştı sehpaya.

"Kızım ne dikiliyorsun, otursana."

Uff zaten saçma sapan davranıyorumdum Emre iyice rezil ediyordu laflariyla.

Utkan'a baktım tekrardan. Bakılmayacak gibi değildi ki. Gülümsedi. Eliyle otur der gibi işaret etti deri koltuğu. Oturdum bende gülümseyerek.

"Bak Selin bu bahsettiğim Utkan."

Utkan'a bakarakta beni işaret ederek.

"Utkan, Selin."dedi

Ikimizde özelliklede ben utangaç biçimde kafa selamı verdik memnun olmuşçasına. Biranda aklıma geldi aşağıda Mirza ve Savaş vardı. Yine tedirginlestim dakikalar için de nasil da unutturmustu bana asıl derdimi.

Elim birden çantama gitti ama çantam nerdeydi bianda ayağa kalktım sağa sola baktım Emre anlamış gibi hemen cebinden telefonumi çıkardı derin bi nefes verdim Emre'den telefonumu aldım.

"Kızım bi rahat durmadın garip garip haller sabahtan beri ya yok Mir.."

Emre'nin lafını keserek Utkan'a döndüm..

"Bi su alabilir miyim?"dedim.

O da kafasıyla onayladı ve ayağa kalkıp kapıya yöneldi.
Hemen Emreye donup sus isareti yaptim o da eliyle napiyim der gibi yapti.

Utkan suyu uzattı o an göz goze geldik ve o mavilikte boguluyordum sanırım suyu zor aldim o an parmaklarımız deymisti, gülümsedi ve yerine oturdu.

Korumalar kapıyı örttü suyu içtim Utkana az bakmak için telefonu elime aldım ve bilinmeyen bi numaradan mesaj gelmişti hemen şifreyi açıp mesaja tıkladım.

"Bilinmeyen numara: Güzelim..
Seninle  karşılaşmak beni şaşırttı ve bi o kadar da.."

'Ne bi o kadarr eee devamı'

Ben de devamını merak ediyorum iç ses  ama bunu yazan kimdiiiii?? Nasıl bi gece bu yaa!!

'Belalı gece tatlım'

/Sizce bu bilinmeyen numara kimdi?/

Evet arkadaşlar uzun bir süre yoktum. Hikayemle alakalı istek ve yorumlarınızı bekliyorummmm.. iyi geceler;))