bölüm 3

17 1 1
                                    

Ertesi gün saat 2'de buluşmuştuk.Luke üstüne aldığı o deri ceketle harika görünüyordu.Sarı saçları hafif dağılmış ama hiç bir özelliğini kaybetmemişti.Yine de çok yakışıklıydı.Ama beni ondan iten bir şey vardı çözmem imkansızdı.Cafenin  cam kenarındaki masada oturmuş beni bekliyordu.

-Merhaba Luke.

-Merhaba Ashley.Konuyu uzatmak istemiyorum baban bizi takip ediyor yani sadece bizi değil görüştüğün herkesi Ashley.Baban ölmüş olmasına rağmen bu dünyayla iletişim içerisinde.Babanın senden sakladığı bir şey varmıydı Ashley? Bir oda,bir kitap,bir resim veya bir mektup bak bu çok önemli Ashley.

-Saçmalıyorsun Luke.Böyle bir şey imkansız.Bak alında ne var bilmiyorum ama eğer beni kendine yakın tutmak için yapıyorsan..

-Ashley bana inanmak zorundasın.Babanı çok özlediğini biliyorum eğer bana yardım edersen onunla görüşmen için bir fırsat  var karşında.Lütfen Ashley.Babanın çalışma odası var mıydı?

-Evet vardı.Bak Luke eğer eğlenmek için oyun yapıyorsan başınla gövdeni ayırmak zorunda kalabilirim.Haberin olsun.

-Ashley gidebilir miyiz artık?

-peki

oturduğumuz masadan kalkmış otoparka doğru yürüyorduk.Luke ne biliyor olabilirdi anlattıklarına inanmıyordum.Onunla gitmemin tek sebebi ise ona haksız olduğunu kanıtlamaktık.Luke yavaş adımlarla önümde yürüyordu doğruyu söylemek  gerekirse oldukça yakışıklıydı hey bi saniye evet orda o kız bu

-Luke beni burda bekle

-Hey! Ashley buraya gel! Aman Tanrım ne yapmaya çalışıyor bu ?

Luke arkamdan sadece beni izliyordu benim için endişelendiğini biliyordum ama bu kızla konuşmam lazımdı.Kırmızı arabanın yanında durmuş beni bekliyordu sanki ona iyice yaklaşmıştım aramızda sadece 30 cm bir fark kalmıştı

-Burada ne işin var?Neden beni takip ediyorsun?

-Sonunda onu bulmuşsun Ashley tebrikler

Bunu söylerken arkamda bizi izliyen Luke'ye bakıyordu.O an yüzündeki o alaycı gülümsemeyi görseydiniz hiç durmaz suratının ortasına yumruğu geçirirdiniz

-bak istersen bir yere gidebilir konuşabiliriz ama lütfen peşimi bırak artık

ardından arkama dönüp Luke'ye bakmıştım.Bu oyunu olabilir miydi? Luke karşımda duran kızı inceliyordu gözlerindeki o farklı bakışlara anlam verememiştim? Hayatım nasıl değişti bu kadar? Luke sinirli adımlarla bize doğru yürümeye başladı kolumdan sıkıca tutup beni geriye çekti

-Arabaya bin Ashley!

-Luke onu tanıyor musun?

-Dediğimi yap Ashley

Luke ne yapmaya çalışıyordu? O gizemli kız yavaşça Luke ye yaklaşıp

-Bu gerçeği neden ondan saklıyorsun Luke? Hadi anlat ona!

-Kes sesini seni lanet olası pislik!

Luke oldukça sinirlenmiş görünüyordu.Ardından bana doğru bakıp arabaya binmemi işaret etmişti.Arabaya ilerledim;

-Ahh! Lanet olası demir parçası!! 

Sol elim çizilmişti.Ama fazlasıyla yanıyordu arabaya bindikten sonra penceryi açıp başımı dışarı doğru yönelterek

-Luke gelmiyor musun?

Luke bana doğru ilerliyordu arabaya binerek oldukça ani bir kalkış yaptı.Neden bu kadar sinirlendiğini anlamıyordum.

-O kız adını nerden biliyor Luke?

Luke sadece susuyordu.Hiç bir kurala uymadan trafikte ilerliyordu:

-Hey Luke ! dikkatli olur musun? Ehliyetini nasıl aldın sen?

-Ehliyetimin olduğunu kim söyledi Ashley?

Harika! Peşimde türünü bilmediğim bir kız var doğaüstü  olaylar yaşıyorum yetmezmiş gibi araba kullanmayı bilmiyen biriyle aynı araba içindeyim.Ben daha cümlemi bitirmeden Luke ani bir dönüş yaparak kafamı cama çarpmama sebep olmuştu.Ağzımdan tek çıkan kelime "Oha!" olmuştu.Luke bana belli etmemeye çalışsada gülümsemişti.Bu kadar tatlı olmak zorundamıydı?En sonunda eve gelmiştik.Luke arabadan inip kapımı açmıştı.Ardından benimle evin pakısına kadar yürümüştü.

-Seni yarın sabah almaya gelirim Ashley

-aslında gerek yok ha bu arada kitap?

-Sende kalsın saat 8 de hazır ol görüşürüz

Luke hızlı adımlarla arabasına binmiş ve dönüş yapmıştı.Çantamdan anahtarlarımı çıkarırken Luke geri dönmüş ve arabadan inmişti;

-Bir sorun mu var Luke?

-Numaranı almayı unutmuşum 

Luke numaramı sol eline yazmak için kalemi hazırlamış beni bekliyordu.Numaramı söyledikten sonra bana gz kırparak arabasına bindi ve gitti.Eve girdiğimde saat 11 di.Annem beni mutfakta bekliyordu.Ona belli etmeden hemen odama gidip uyuyacaktım ayakkabılarımı çıkartıp odama doğru ilerlerken olamaz yakalandım;

-Ashleyy tatlım seni çok merak ettim aradım ama açmadın

-merak edilecek bir şey yok anne.Sadece saatin farkına varmamışım.Şarzım bitincede seni arıyamadım.

-Birdaha bu kadar geç kalacağın zaman haberimiz olmalı Ashley

Bu defa annem haklıydı.Tam odama doğru ilerlerken Benjamin'in odasının önünden geçtim.Bu sümük çekme seside ne kapıyı çaldım;

-Benjamin girebilir miyim?

-Tabi ki gel Ashley

Benjamin ağlıyor muydu? evet ağlıyordu.

-İyi misin Benjamin?

-Aşık olmak çok iğrenç bir şey Ashley.Aşık olunca asla mutlu olamıyoruz ve ben aşktan nefret ediyorum!

-Hayır Benjamin aşk çok güzel bir şey.Ama bunu bilmek için karşıdaki kişininde sana karşı boş olmaması lazım.Eğer onunda sana değer verdiğini anlarsan aşkın güzelliğini anlarsın

-Sen hiç aşık oldun mu Ashley?

-Oldum.Ama asla kavuşamıyacağım birine aşığım ben ve onu çok özlüyorum.

-kim?

-Babam.Ben bir tek babama aşık oldum Benjamin.Her neyse artık uyusan iyi olur ama her ne olursa olsun aşktan nefret etme olur mu? iyi uykular

İnanılmazdı.Benjamin ilk defa beni terslememiş aksine benimle dertleşmişti.HAHA Ve evin en küçük bireyide bu acı gerçekle tanışmıştı.Aşk la odama girip deniz mavisi olan ve bana biraz bol gelen pijamalarımı giyip telefonumu şarza takmıştım.3 yeni mesaj vardı.Luke "yarın 8 de hazır ol" "beni sakın bekletme" "İYİ UYKULAR" evet bu mesajları bana luke atmıştı.Ormanda bulduğum o kitap aklımdan çıkmamıştı yatağıma geçip o kitabı incelemeye başladım bu bir günlüktü.Babamla ilgili.İlk şans eseri bir sayfa açtım sayfa 13. burada babamın adı geçiyordu.Ama okumak için odaklanamıyordum çünkü fazlasıyla yorgundum.sanırım yarın incelesem daha iyi olucaktı...

Babam'dan Sonra.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin