8. Bölüm: Mutlu Noeller

763 84 50
                                    

"Ee, Draco?" dedi Sirius, yemek masasında ikişer olarak karşılıklı otururlarken. Bir tarafta Sirius ve Remus, bir tarafta Harry ve Draco vardı. Bir süre kaşık çatal seslerinden başka bir şey duyulmasa da, Sirius neşeli sesiyle ortamdaki suskunluğu kesmişti. "Harry evi gezdirmiş gibi, beğendin mi bari?"

Draco kendine sorulan soruyla hızlıca dolu ağzını boşaltıp yutkunmuş ve hafifçe başını sallamıştı. "Evet efendim, çok güzel."

"Ah, yapma." dedi Sirius gülerek, "Ben o Snivellius değilim, sadece Sirius de."

Draco hafifçe gülümsedi, "Tamam, Sirius."

"Binalar birleştirilmiş sanırım." diye araya girdi Remus, "Ve siz de aynı odada kalıyormuşsunuz, öyle mi?"

Harry başını sallayıp elindeki kaşığı bıraktı ve uzatıp dostbulucuyu gösterdi, "Bir de şunlardan verdiler."

Sirius başıyla Draco'nunkini de göstermesi için bir işaret yaptı Harry'ye, sanki Harry yeni hatırlamış gibi "Ah." diye mırıldandı ve bir eli masanın altında duran Draco'nun da elini tutup yukarı çekti, "Tabii Draco'da da aynısı var."

Draco yine sessizce başını sallamakla yetindi, ama Sirius merakla ikisinin de elini kendine doğru çekmişti, "Durun bir bakayım şunlara..." diye söylendi gizemli bir sesle, "Dediğin kadar varmış Harry."

"Ne?" diyerek şaşırdı Harry, "Ne dedim ki ben?"

"Hayatım." diye araya girdi Remus, "Konuştuk bunu-"

"Ben de sen ne dersen de vazgeçmeyeceğimi söyledim." dedi Sirius, "Hem, neden bilmesinler ki?"

"Bunun sebebini de açıkladım." dedikten sonra vazgeçmiş gibi elini salladı Remus, "Her neyse, zaten kendi bildiğini yapacaksın."

"Evet." diye kararlı bir sesle söyledi ve tekrardan onlara döndü, ikisinin de eli Sirius'ın elinde olduğu için garip bir ortam vardı. "Biz Remus'la biraz araştırdık ve..." dedi tekrardan gizemli bir sesle, bir süre beklediklerinde Harry dayanamadı, "Ve?"

Sirius bir süre daha gizemli halini bırakmadan pembe kalp şeklindeki dostbulucuları inceledi, "Ve..." diye fısıldadı, "Bunlar, kalp bağı anlamına geliyor."

"Ben de ciddi bir şey söyleyeceksin sandım." diye elini geri çekti Harry, Sirius da Draco'nun elini bırakıp arkasına yaslandı ve normal ses tonuyla devam etti, "Ciddi söylüyorum zaten."

Draco emin olmayan bakışlarla elini kendine çekip tekrardan masanın üstüne bırakırken Sirius gerçekten ciddi miydi değil miydi çözememişti. Bakışlarını hafifçe Harry'ye kaydırdığında onun da pek emin gözükmediğini fark etti.

"Ciddiyim, araştırdık." dedi Sirius, "Dostbulucuların -adı üstünde- dost bulmaları gerekiyor. O yüzden de bu dostluktan doğabilecek enerjiyi sezip ona uygun bir simge oluşturuyorlar." Eliyle onları işaret etti, "Ama sizinkiler, kalp şeklini aldı ve bunun çok zor bir ihtimal olduğunu gördük. Dostbulucu dostluğa değer herhangi bir duygu bulamadığında dönüşüm gerçekleştirmezmiş, ama ondan daha güçlüsünü bulduğunda da..." deyip derin bir nefes verdi, "Özel şekillerden birine bürünürmüş."

"Yani... Demek istiyorsun ki-"

"Farklı bağlar da oluyor." diye lafını kesti Remus, "Eğer dostbulucu gerçek nefret dışında bir bağ gelişemeyeceğini sezdiyse bunun alameti olacak bir şekle bürünüyor, yani her türlü duyguyu algılayabilir. Sadece sevgi değil."

"Bizimkiler kalp oldu." dedi Harry, "Dostbulucu oluşabilecek sevgiyi mi sezdi yani?"

"Eh, yanlış düşünmüş diyemeyiz sonuçta." deyip güldü Sirius, "Siz de kalp çıkmasını normal karşılamamışsınızdır zaten."

shampain | drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin