G.E.N.E.T.İ.C.S.

Sorumluluk Alan Potter Erkekleri

"İlginç, gerçekten çok ilginç." Dumbledore masasında oturmuş karşısında duran çocuğa(?) bakarak kafasını iki yana salladı. Hemen yanında duran McGonagall ise yüzündeki dehşet dolu ifadeyle ne yapacağını kestiremeyerek yaşlı profesörden gelecek herhangi bir emri bekliyordu. Yaşlı adam iç çekerek siyah tenli çocuğa döndü tekrar, belki bu gece 20.kez sorduğu soruyu yöneltti.

"Bize neler olduğunu tekrar anlatır mısın Blaise?"

Çocuk artık anlatmaktan bıkmış olacak ki biraz sıkkın bir sesle devam etti.

"Neler olduğu hakkında pek bir fikrim veya bilgim yok Profesör, sadece dikkatimi çeken şey Draco bir haftadır doğru düzgün yemek yemiyordu ve bugünkü iksir dersinden sonra iyi hissetmediğini söyleyerek yatakhaneye çıktı. Gece odaya döndüğümde onu bu halde buldum."

Yaşlı adam anladığını belirtircesine başını salladığında Draco sinirden kıpkırmızı kesilmiş ve dokunsan ağlayacakmış gibi hissediyordu. Aynada ki yansımasını gördükten hemen sonra üzerine ona artık epey bol gelen bir şort ve tişört giyinip soluğu Dumbledore'un odasında almıştı.

"Profesör! Size söylüyorum bu o aptal Potter'ın iksiri yüzünden oldu hemen düzeltmelisiniz! Bu halde insan içine nasıl çıkacağım?!" Sarışın artık dayanamayarak birden patladığında, yaşlı adam onun bu aşırı tavırlarına kızmak yerine hafifçe gülümsedi.

"Draco, içinde bulunduğun hassas durumdan  ötürü sana taviz veriyorum oğlum, ama sinirlerine hakim olmalısın. Bunu elbette düzelteceğiz kuşkun olmasın." Yaşlı adam onun aksine son derece sakin çıkan sesiyle açıkladığında bakışlarını odadaki diğer çocuğa yöneltti.

"Blaise eğer senin için sorun olmayacaksa zindanlara inerek Profesör Snape'i çağırır mısın benim için?" Blaise hiçbir şey söylemeden sadece kafasını salladığında uzun adımlarla odanın çıkışına yöneldi.

"Minerva, sen den de Bay Potter'ı çağırmanı rica edebilir miyim? Sanıyorum ki bu olayda kilit kişi o."

McGonagall koşar adımlarla odadan çıktığında Draco uzun zamandır yumruk yaptığı ellerini rahatlayarak nihayet serbest bırakarak derin bir nefes almıştı. 

*

"NE!?" Draco oturduğu sandalyeden fırlayarak kalktığında sandalye de onun bu ani hareketiyle gürültülü bir şekilde düştü. 

"Bay Malfoy sakin olmalısınız." Snape'in derinden gelen katı sesi Draco'yu duraklatsa bile sakinleştirmemişti. Eski haline gelmesi için tek umudu olan adam ona bir süre daha bu kız haliyle kalması gerektiğini söylüyordu.

"Nasıl sakin olmamı beklersiniz benden! Saçmalık, bu halimde asla daha fazla duramam."

Snape soğuk bakışlarla tek kaşını kaldırdı ve ellerini önünde birleştirdi.

"Açıkca Bay Potter'ın yanlış yapılmış olan iksirinin yan etkisini yaşıyorsun, fakat daha önce hiç bunun gibi bir şey ile karşılaşmadım. Biçim değiştirme iksirleri biçiminizi değiştirir, cinsiyet veya benliği değil. Ama bu noktada size olan şey tam da bu, ve sanıyorum ki Öz İksiri ile eski halinize dönmeniz de olası değil."

Draco'nun rengi artık kırmızıdan mora dönerken Harry odanın köşesinde son yarım saattir yarı uykulu yarı şaşkınlıkla Draco'yu ağzı açık bir şekilde izliyordu. Kafasında bin türlü düşünce geçiyor fakat hiç birine anlam veya cevap bulamıyordu. Karşısındaki kızı daha önce hiç görmemişti, kimdi bu kız? Neden bu kadar öfkeliydi? Ve onunla ilgisi neydi?

"Benimle dalga mı geçiyorsunuz? Halimi görmüyor musunuz? Ben Draco Malfoy'um, soylu Malfoy soyunun son varisiyim. Şu halime bakın bu halde insan içine nasıl çıkarım? İnsanlar konuşacak ve saygınlığım yok olacak!"