Beyaz Çikolata

Part 1

Her karanlık aydınlığa, her gece de sabaha kavuşurdu ama bugün neden bu kadar çabuk kavuşmuştu ki! Hayır yani daha beş dakika önce uykuya dalmış gibiydi ne ara sabah olmuştuda ısrarcı alarm hiç susmadan çalmaya başlamıştı. Gece boyu yine hayallere dalmıştı, acınası hayallerine ve uykusundan olmuştu. Hayır yani her gece kalbinin acısıyla ona bu güne kadar bakmamış bundan sorada bakmayacak adamın hayalini kurmak zorunda mıydı? Buna bir dur demeliydi. Hem zaten Sehun gay bile olmayabilirdi.

En yakın arkadaşı Luhanla gay olduklarını açıkladıklarından beri zorbalık görmüşlerdi daha sonra herkes onları kabul etmeye başlamıştı. Fanları bile vardı, özellikle Luhan gay olan olmayan her adamı kendine aşık edebilirdi ama onlar okulun bakir gay ikizleriydi. Evet ikizler kısmı hoş olsada bu tabir biraz tuhaftı siyam ikizi tabiri belkide daha iyi olabilirdi. Her ne haltsa işte, sonuçta onlar gaydi ama Sehun neydi? Bunları düşünürken üstünü değiştirmişti bile Kyungsoo. Daha sonra mutfağa gidip kahvaltıyı hazırlamaya başladı puslu gözlerle.

Luhan uyanmış enerjik bir şekilde hazırlanıp güzel kokuların izini takip ederek mutfağa girmişti, bu sırada Soo pinçleri kaselere koyuyordu. Luhan arkadaşına yavaşça yaklaştı ve arkasından sarıldı.

“Günaydın tatlım.” Soo yüz ifadesini değiştirmeden solgun bakışlarıyla Luhan’a döndü.

“Günaydın Lulu.” Luhan bir anda yerinden sıçrayarak bağırdı.

“Soo gözlerinin hali ne böyle! Uyumadın mı Sen?” Soo ona otur işareti yaptı ve masaya oturdular. İkisi de sessizce kahvaltılarını yaptılar. Luhan cevabını almasada biliyordu Soo acı çekiyordu. On yıllık dostu hatta kardeşi aşk acısı çekiyordu ve onun elinden hiçbir şey gelmiyordu.

Soo kahvaltı sonuna doğru bir anda nedensizce gülmeye başladı. Luhan ona deliymiş gibi bakmaya başlayınca konuşma gereği hissetti.

“Aptallığıma gülüyorum Lulu. Sehun gay bile olmayabilir ama ben onu düşünmekten kendimi alamıyorum. Ayrıca geçen ne duydum biliyor musun? Onunla aynı sınıfta olan Gayların kralı, herkesi yatağa atma potansiyeli olan ve atan ama bize gay olduğumuz halde dokunmayan Jongin onun peşindeymiş. O esmer her yeri sex kokan afet bedenle benim bakir ve masum bedenim asla yarışamaz. Kesinlikle bu platonik aşk beni yok edecek, bedenim dahada küçülüp en sonunda buhar olacak Lulu.” Luhan kahka atmaya başlamıştı. Daha sonra Kardeşinin yüzünü elleri arasına aldı ve yanağına masum bir öpücük bıraktı.

“Benim tatlımın bakir bedeni kimseye mağlup olmaz merak etme, kardeşin bu işi halledecek. Sehun sence ‘yanımda beş dakika kalanı hamile bırakırım’ tipli çocuğa bakarmı asla. Hadi kalk gidelim bugün sadece vokal provası var zaten. Sonra senin dans bölümü okuyan ama sanki doktorluk okuyormuş gibi kütüphaneden ayrılmayan aşkitonu takip ederiz.” Soo ona masum bir şekilde baktı.

“ Takip demeyelim Lulu sapıkmıyız biz. Aynı anda aynı ortamda bulunacağız sadece, hem kütüphane tüm öğrenciler için.”

 Okulda provalarını bitirip sınıftan çıkmışlardı. Beyaz, parlak kalebodurlu koridorlarda kaya kaya ilerleyip fakülteden dışarı çıktılar şimdi okul kütüphanesine gitme vaktiydi.

Kütüphaneye geldiklerin de sıra sıra dizilmiş olan dolap ların yan tarafında bulunan masaya oturdular. Soo Her gün gördüğü çocuğu görecekti ama heyecanını, kalp atışlarını kontrol edemiyordu. Onu gördüğün de ise gün yeniden doğmuş gibiydi. Sehun karşılarında ki masaya kitaplarını koyup araştırma için kalkmıştı ard arda sıralı araları açık dolapların arasında gezmaye başlamıştı. Luhan zorla Soo’yu kaldırıp onun oldu yere gitmesi için itti. Soo ayaklanmış duvara kadar her dolabın arasına bakmıştı en sonunda duvarın önünde ki dolaba geldi, Şu anda bayılmassa hiçbir zaman bayılamazdı, gördüğü manzara yüzünden gözleri dolmuş, elleri titremeye başlamıştı. Jongin dolapla duvar arasında Sehun sıkıştırmış kulağına bir şeyler söylüyordu. Daha sonra Soo’yu farkettiler ve ayrıldılar. İkisi de ordan gittiklerinde Soo rafa tutundu ve gözlerinde ki yaşı silip masasına Luhan’ın yanına gitmek için geri döndü. Masaya geldiğinde karşıdan ona bakan Sehun’u gördü. Sehun ilk defa ona bakıyordu ama buna sevinemiyordu bile. Bakışmayı Luhan böldü.