Üç- Aşk bilinmezliktir

713 47 31
                                    

Yazar: (Evet yeni bölümü voteleri umursamadan attım. Mesajlarıyla, yb istekleriyle beni destekleyen herkese teşekkürler. En çokta bölümü itaf ettiğim arkadaş işte yb. :) O mesajlar beni yb. yazmaya teşvik etti, yorumlarınızı bekliyorum bölüm hakkında. Keyifli okumalar.. :) )

Luhan arkadaşı ve kendisi için dileklerini söylerken bir anda Soo’nun telefonu çalmaya başladı. Luhan heyecanla telefonu eline aldı ve numaranın tanıdık olmadığını görünce sevinçle uzattı arkadaşına. Soo bir anda telefonu eline aldı ve telaşla ekrana baktı.

“Aç hadi ve sakin ol, arayacak demiştim sana.”Soo arkadaşına gergin suratla baktı ve boğazını temizleyip telefonunu açtı.

*Alo*

*Alo, merhaba ben Sehun, eee numaranız kitabımda yazıyordu ve ben de aramak istedim. Aslında sizin kim olduğunuzu biliyorum ve yarın saat bir de Wang kafede buluşmak istiyorum.* Soo heyecanlı ve mutluluk dolu bir sesle cevap verdi.

*Cidden b-ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok şaşırdım. Tamam yarın buluşalım.* Luhan bir yandan neler olduğunu anlamaya çalışır gibi Soo’ya göz kaş işareti yapıyordu Soo da başıyla onaylama işareti veriyordu. Bu sırada telefonun ucunda ki devam etti.

*O zaman yarın görüşürüz, iyi geceler.*

*İyi geceler.* Dedi ve kapattı Soo daha sonra kalbini tuttu ve sevinç çığlıkları atan arkadaşını izledi. Bu gece ona uyku haramdı.

Soo Luhan’ın seçtiği kıyafetleri giymiş, yanlarını kazıttığı saçının önlerini diklemişti. Kafeye geldiğinde üzerini son kez kontrol etti ve boş bir masaya oturdu. Saat bire çeyrek vardı, neden erken gelmişti ki sanki. Kafasını saatinden kaldırıp etrafa göz attı ve bu sırada içeri giren esmer bedeni gördü. Aniden yüzünde bir sırıtma belirmişti. Esmer beden ona yaklaştıkça sırıtma kendini masum bakışlara bıraktı.Jongin masaya oturduğunda ise Soo ona ne oluyor bakışları attı.

“Merhaba, demek sen de buradaydın hee?” Soo ona iğreti ile baktı

“Lütfen masamdan uzaklaş, birini bekliyorum ve seninle uğraşamam.”Jongin ona ciddi misin der gibi baktı

“Ahh cidden yoksa beklediğin kişi Sehun mu? Tch tch tch” İşaret parmağını sallayarak allaycı yüzüyle konuşmuştu. Salak Soo telefondakinin o olduğunu anlamamıştı işte.

“Sen ne cürretle masamdasın! Her neyse beklediğim kişi geldi ben kalkıyorum.” Dedi ve kalktı Soo, şimdi Jongin büyük bir şok yaşıyordu işte. O çocuğun burada ne işi vardı ki.

Soo Sehun ile bir masaya oturdu. Jongin olanları anlamak için asılan yüzüyle onların yan masasına oturdu. Soo Sehun’a baktı ve donuk bir ifade ile konuştu.

“Seninle meselemizi halletmeden önce ufak bir işim var, bekle geleceğim.” Dedi ve Kalkıp Jongin’in karşısına oturdu. O piç sırıtışı yüzüne gelmiş ve gözleri garez çocuk gibi bakıyordu. Jongin artık alay eden değil tırsan taraftı. Soo’yu küçük düşüreceğini zannederken çok yanılmıştı çünkü Soo göründüğünün aksine zeki ve çakaldı.

“Cidden çok safsın Jongin, sesini tanımayacağımı mı düşündün. Ne o, ben saf aşık, senin Sehun olma numarana inanacaktım ve sen benle dalga mı geçecektin. Ahh yoksa Sehun benim! peşini bırak demek için mi yaptın bu oyunu! O kadar kişiyi becermiş, adi biri nasıl bu kadar salak olabiliyor? O ses değiştirme çaban da çok komikti. Seni adi, komik, saf çocuk. Ahh ayrıca o şaşkınlıktan açılmış ağzını kapat lütfen, salyalarını görmek istemiyorum. Şimdi Sehun ile olan olayı halletmeliyim.” Dedi ve ona sinirle bakan çocuğun masasından kalktı. Garsona seslenip “Bu masaya beyaz çikolatalı pasta ve sıcak beyaz çikolata, hesabı bana gönderin.” dedi. Jongin şu anda konuşmuyorsa sadece şok geçirdiğindendi bu, Sonra yan masasındakileri dinlemeye başladı. Aklında tek bir düşünce vardı. Sehun’u kendinin yapamadığı için deliyordu çünkü Şu an onlar birbirlerine itiraf edip sevgili olabilirlerdi.

Beyaz ÇikolataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin