''Acıyor mu?''
''Hayır.''
Bal gibi de acıyordu.Her adım attığında sanki birisi kalçasından kasıklarına doğru bir mızrak sokuyordu.Evet tam olarak yaşadığı acının tarifi buydu.Soruyu soran başkası olsa muhtemelen bu benzetmeyi açıkça ona da söylerdi.Ama karşısındaki bu uzun boylu çocuklayken mızmızlanan bir çocuk gibi görünmek istemiyordu.
Normalde bunları takan birisi değildi.Güçlü görünmek gibi bir derdi yoktu.Bir şeyden hoşnut değil miydi? Pekala,bunu söylerdi.Canı mı acımıştı? Karşısındaki bunu bilebilirdi.Ama şimdi hayatında ilk defa "çocuk" gibi görünüp görünmemek umrunda olmuştu.Her zaman insanlar tarafından havalı bulunmuştu.Ama hiçbir zaman bunun için bir çaba sarfetmemişti.
Chanyeol'a olabildiğince olgun biri imajı çizmeye çalışıyordu.Bunu da bedenen güçlü olduğunu,geriye yalpalanıp merdivenden yuvarlanmasının onda hiçbir etkisinin olmadığını göstererek yapacağını düşünüyordu.
Ve evet,merdivenden düşmüştü.
Chanyeol söz verdikleri saatten yaklaşık yarım saat sonra Rodeo İstasyonu'na geldiğinde (Baekhyun sürekli saatini kontrol ettiği için 26 dakika,34 saniyede geldiğini biliyordu ama bunu size söylememi istemedi,malum şu çizmeye çalıştığı 'olgun,havalı' imajı... -,-) önce ne yapacaklarını bilemeyip sonrasında birlikte kahvaltı yapmaya karar vermişlerdi. Başta ne kadar bir kahvaltı salonuna gitmeyi planlasalar da ikisi de sahilde gördükleri sağlıksız şeyler satan seyyar satıcılarla birbirlerine dönmüş,hiç konuşmadan oraya doğru yürümeye başlamışlardı.Sonuç olarak lüks bir kahvaltıcıyı boşverip orta yaşlardaki seyyar amcadan aldıkları sağlıksız (Evet Baekhyun bunun altını çizmemi istedi.Minseok olsa sürekli bunu başına kakarmış çünkü.Sanırım onu özlüyor.) atıştırmalarla ayak üstü karınlarını doyurmuşlardı. Chanyeol şimdiden kendini rahatlamış hissediyordu.Onunla vakit geçirmenin bu kadar mükemmel olabileceğini tahmin etmemişti.
Sahilde biraz yürüdükten sonra bir oyun salonuna gitmişler ve saatlerce oyun oynamışlardı.Hatta iddiaya bile girmişlerdi.İşte tam da Chanyeol kazandığını,Baekhyun ise çirkeflik yaparak onun hileyle bunu başardığını iddia ederken bir şey oldu.
Baekhyun daha cümlesi bitmemişken dengesini kaybetti ve üç basamak kala geriye doğru tam da güzel,muazzam,mükemmel kalçasının üstüne düştü.(Tabiki poposu için bu sıfatları kullanmam adına kafama silah dayamadı -,-)
''Ben kazandığıma göre senden bir şey isteyebilirim demek oluyor?'' Chanyeol onun canının yandığının farkındaydı ama bunu kendisine söylemek istemediğine göre sıkıştırarak onu utandırmaması gerektiğini düşündü.Bu yüzden az önceki tartışmalarına geri döndü.
''Tamam iste.''
Uzun çocuk şaşkınlıkla duraksadı.
''Diretmeyecek misin?'' Küçüğü tanıdığı kadarıyla ve geçirdikleri süreye dayanarak onun böyle kolayca pes etmeyeceğini biliyordu.
''Hayır.Şeyh torunu musun,şaman çocuğu musun nedir,iki çirkeflik yaptım belamı buldum.''
Chanyeol kahkaha atmıştı.Öyle küçük falan değil,bütün bir sokağı inletecek kadar.Baekhyun bu gülüşte takılı kaldı bir süre.Gözbebekleri karşısındaki çocuğun kırışan göz çevresinden, yanağındaki sesi kadar derin gamzesine,oradan tekrar kısılan gözlerine çıktı.
İç çekti farkında olmadan.Bu kadar güzel gülüyorken nasıl bunu sık sık yapmazdı?
''Ne oldu?'' Duyduğu ses ve gülümsemesi solan çocukla kendisine geldi.Gözlerini ona dikip yutkunması ürkütücü görünüyor olmalıydı.
''Güzel gülüyorsun.'' Size Baekhyun'u anlatmıştım,o ne düşünürse bunu çekinmeden ifade ederdi.
"'Çok güzel gülüyorsun.'' Yinelediğinde uzun çocuk duyduğu ani şeyin şokuyla önüne dönüp ilerlemeye başladı.Kısa olan fazla açıksözlüydü.Her zaman Chanyeol'a karşı açık sözlüydü ama bu sefer ki farklıydı.Bu sefer görüldü atıp çıkamıyordu.
Baekhyun derin bir nefes alıp öndekine yetişmeye çalıştı.Aniden böyle bir şey demekten dolayı pişman mıydı? Pek sayılmaz.Asıl dilinin ucuna gelen ''Nefes kesecek kadar güzel.'' cümlesini eklemediği için kahroluyordu şu an.
''Kendini yine layık görmüyorsun değil mi?'' Sessizce dese de yanındaki beden duymuş,anlık duraksasa da konuşmadan yoluna devam etmişti.
''Yemin ederim kendini tanımıyorsun Chanyeol.Potansiyelinin farkında bile değilsin.Sürekli kendini küçük,aşağı biri olarak görüyorsun ve ben bundan nefret ediyorum-''
''Öğret o zaman!''
Sonlara doğru yükselen sesini kendininkini de bastırabilecek kadar yüksek ses kesmişti.Çevredeki birkaç kişi başta onlara dönüp baksa da hemen ardından pek oralı olmayıp yollarına devam etmişlerdi.
''Ne?''
''Ben kazandım öyle değil mi? O zaman senden bunu istiyorum Baekhyun.Bana kendimi sevmeyi öğret.Bahsettiğin o potansiyelimi göster bana.Tabi varsa."
👑👑👑
#herbölümebirchanbaek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twins Problems (Problems Texting Serisi-1)
Historia Cortapcyeol_ : Bir dakika Hayır benim kimliğim bende byunbaek04: E profil fotosundaki sen değil misin? pcyeol_ : Benim byunbaek04: E tamam işte kimliğin bende pcyeol_ : Ya bir git işine kardeşim ya | | | Problems Texting Serisi-1- 🌻...