YARDIM

95 6 0
                                    

Gece hiç uyuyamamıştım. Ne kadar inkar etsemde aklım Mustafa'nın gülüşündeydi. O normal bir gülüş değildi, olamzadı da. Tam kalbime dokunmuştu. Yıllardır peşinden koşan hiçbir erkeğe yüz vermeyen bir kız nasıl olurda aşık olabilir ki? AŞK MI ! Olamaz. Yok olmamışımdır.  Hızla yataktan kalkıp okul formamı giydim. Saçımı düzleştirip , makyaj yaptım . Ama galiba bu sefer makyajın dozunu arttırmıştım. Yinede göze batmıyodu aksine çok daha iyi olmuştu. Dolaptan turkuaz montumu aldım. Siyah yandan asılan okul çantamıda alıp ders kitaplarımı bıraktım. Koşarak merdivenlerden indim mutfağa gidip çikolata aramaya başladım. Buzdolabında bulduğum çikolatayı alıp yedim. Tadı biraz farklıydı ama bu konuda fazla durmadım. Saate baktığımda dersin başlamasın yarım saat vardı. Televizyonu açtım ama izlediğim söylenemezdi. Annemin ayak seslerini duyunca dün gece eve gelmediği aklıma geldi. ''  Anne dün gece niye eve gelmedin ? '' Sesimin tonu biraz yükselmişti. '' Sen mi annesin ben mi ? Sana hesap vereceğimi mi düşünüyosun Yaren ? '' Annem benden çok bağırmıştı. Sesinde yaramazlık yapmış bir çocuğun endişesi vardı. '' Ben senin kızınım. Gece eve gelmiyosun onuda geçtim arayıp haber verme zahmetine bile katlanmıyosun. Sonrada annenim diyosun.''   Annem bu tepkime şaşırmış olmalıydı. '' Yaren haddini aşma. Burası benim evim ne zaman istersem gelirim. Servisin gelmiş olmalı beni daha fazla sinirlendirmeden git.''   Anneme noluyordu böyle. '' Akşam bekleme beni. Ne de olsa burası senin evin.''  Çok bağırmıştım. Hızla siyah çizmemi alıp çıktım. Kapıyı çok hızlı çarpmıştım. Servis kapının önünde bekliyodu. Hızlı adımlarla servise bindim. Yine en arkaya oturdum. Yol boyunca kulaklıkları takıp müzik dinledim. Akşam eve gidemezdim. İstesem bile o sözlerden sonra gidemezdim. Servis okul bahçesinde durdu. İnip sınıfa doğru yürümeye başladım. Birinci katın merdivenlerinde başımın döndüğünü fark ettim. Tam düşecekken güçlü bir el belime dolandı. '' İyi misin?''  Kendimi hızla toparlayıp beni tutan kişiye baktım. Olamaz MUSTAFA! Rezil olmanında bi şerefi var ama ya. Ben o şerefi ezdim resmen. ''İyim saol.''  Bir anda Mustafa'dan uzaklaştım. Hafif gülümseyerek merdivenleri çıkmaya devam ettim. '' Revire gitsen iyi olur. Her zaman yanında ben olmam ufaklık.'' Bunu sözlerken yine gülümsemişti. Çok güzel gülüyodu.  Sınıfa gittiğimde Dilara ordaydı. Yanına geçip oturdum. '' Günaydın'' diyip gülümsedim. '' Günaydın''  Dilara çok mutluydu. '' Ne bu neşe ? '' Onun mutlu olması beni mutlu ediyodu. '' Yaren artık bir enişten var.'' Dilara'nın gözlerinin içi gülüyodu resmen. '' Vayyy kim o enişte ? '' Bende gülmeye başladım. '' Adı Ömer  12. sınıfa gidiyor.'' Şaşırmıştım. 12. sınıfa gidenler genelde serseri oluyo. Umarım o çocuk öyle değildir. '' Bu okulda mı?''  Sesim endişeli çıkıyodu. '' Evet.'' Dilara çok mutluydu. Bişi demedim. Zaten o sıra hoca gelmşti. Ders boyunca konuşmamıştık. Zil çalınca '' Hadi Yaren sizi tanıştırmak istiyorum.'' Dilara'nın ağzı kulaklarındaydı. Beni peşinden sürükleyerek kantinin önüne kadar götürdü. '' Nasıl görünüyorum? Güzel miyim ? '' Çok heycanlıydı. '' Evet çok güzelsin.'' diyip gülümsedim. Kolumu bırakıp coolca kantine girdi.  Dilara'ya doğru gelen uzun boylu, esmer ve oldukça yakışıklı bir çocuk Dilara'ya sarıldı. Evet tam tahmin ettiğim gibi çocuk serserilere benziyodu. '' Ömer bu arkadaşım Yaren. Yaren buda erkek arkadaşım Ömer'' Çocuğa dik dik bakarken '' Merhaba'' dedim somurtarak. '' Merhaba'' çocuk resmen piç gülüşü atmıştı. Bu çocuğun Dilara'yı üzeceğinden adım gibi emindim. Asıl şaşırdığım Dilara'nın bana 2 yıldır sevdiği bir çocuk olduğunu söylemesiydi. Yani 2 yıldır sevdiği  varsa nasıl bu çocukla çıkıyor ? Dilara ve Ömer konuşurken oldukça sıkılmıştım. ''' Ben sınıfa çıkıyorum.'' Dilara başını onaylarcasına salladı. Merdivenlerden çıkarken telefonum çaldı. Annem arıyodu. Açsam  mı , açmasam mı bilemiyordum ? '' Efendim? ''  Annem bağırıyodu. Son söylediklerim onu sinirlendirmiş olmalıydı. '' Akşam bekleme dedim anne o eve asla gelmicem. Gerekirse babamın yanına giderim.'' telefonu yüzüne kapattım. Arkamı dönünce Mustafa'yı fark ettim. '' Sen beni mi dinliyodun ? ''  Sesim sinirli çıkmıştı.  Bunu oda farketmiş olmalı ki '' Sinirlenme ufaklık. Seni falan dinlemiyodum.'' Hızla yanından uzaklaştım. Uzaklaşırken '' Aptal çocuk.'' diye mırıldandım. Bence duymuştur. Gün hızla bitti ve okulun dağılma zili çaldı. Dilarayla beraber aşağı indik. Servise doğru yürürken birden etraf karardı... Uyandığımda revirdeydim. Yanımda Dilara ve Mustafa vardı. Ne MUSTAFA MI ?? Olamaz ya yine mi o. Bir insana daha ne kadar rezil olunabilir? Ben bunu düşünürken içeriye uzun boylu, kumral yakışıklı bir çocuk girdi. Bu çocuk Mustafa'ya çok benziyodu. Ama çocuğun gözleri yem yeşildi. Tek farkları bu olsa gerek. '' Doktor yediği birşeyden zehirlenmiş dedi. '' O çikolatanın tadındaki farklılığın sebebi buydu. Tarihi geçmişti. '' İyi misin ufaklık? '' Bana yine ufaklık demişti. Gerçekten gözünde o kadar küçük müydüm? '' İyim.'' O sırada Dilara'nın içeriye giren o çocuğa baktığını gördüm. '' Fatih senle Dilara ilaçları alın.'' Adının Fatih olduğunu öğrendiğim çocuk başını onaylarcasına salladı. Dilara' da ise bi gariplik olduğu belliydi Onlar odadan çıkınca Mustafa kalkmama yardım etti. Montumu ve ayakkabılarımı giydirdi. Başım hala dönüyordu bu yüzden kalkarken ona sıkıca tutundum. Okulun bahçesine çıkıp Fatih ve Dilara'yı beklemeye başladık. '' Bize gidiyoruz.'' dedi Mustafa kesin bi sesle. Gülerken '' Hadi ya  öyle mi ? '' dedim alaycı bi sesle. '' Sokakta kalmayı trcih ediyosan sen bilirsin ufaklık'' Evet telefonda annemle konuşmalarımı duymuş olmalıydı. '' Hani beni dinlememiştin'' Cevap verdmedi.Dilara ve Fatih geldiler. '' Teşekkür ederim  '' dedim masum bir sesle. '' Hadi Yaren seni eve bırakim.'' Eve olmayan eve bırakıcaktı. '' Saol Dilara giderim ben  '' dedim gülümseyerek. O sıra Dilara'nın telefonu çaldı. Biraz uzaklaşıp 3 dakika kadar konuştu. Sonra geri döndü. ''   Bırak inadı. Ömerle buluşucam yol üstü bırakırım seni.''  Hayır Dilara'nın o serseriyle çıkmasına mı üzüleyim yoksa evsiz kalmama mı şaşırdım.'' Mustafa sinirle Dilara'ya baktı. '' O çocuktan adam olmaz Dilara sende biliyosun. Söyle ona benim kardeşimi üzerse yıkarım dünyayı onun başına.''  Dilara güldü. '' Söylerim '' dedi. Dilara'nın o çocuğu sevmediğini Fatihe baktığında anlamıştım. O bakış öyle normal bir bakış değildi. Bence 2 yıldır seviyorum dediği çocuk Fatihti. '' Gerek yok ben giderim Dilara . Sen git çocuk beklemesin.'' Dilara tedirgindi '' Tamam. Ama eve gidince ara mutlaka. Aklım sende kalmasın.'' Fatih o an Dilara' ya bakmıştı. Benim adım  Yaren' se Fatih te Dilara'dan hoşlanıyordu. '' Abi bende kaçıyorum. Bi sorun falan olurs haber verirsin.'' Mustafa başını onaylarcasına salladı. Dilara da Fatih te gittiler. '' Gelmiyeceğine emin misin? Bak miğdeni yeni yıkadılar doktor iyi bakılmanı söyledi.'' Ne yapıcaktım ki ben off offf. '' Eminim.'' Sesim net ve kesindi. Mustafa son model arabasına bindi. Ehliyeti yok ve araba kullanıyo. Zengin züppe işte onlar için kural yok hayatta. Hava kararmaya başlamıştı yürürken bir an başım döndü. Yanımdaki duvara tutundum. O sırada yanıma hızla yanaşan bir araba fark ettim. Mustafa arabadan inip koşarak yanıma geldi. Beni kucağına alıp arabaya doğru yürümeye başladı. '' Sözümü dinlemezsen böyle olur ufaklık.'' Sinirlendiğini hissedebiliyordum. '' Beni evime götürür müsün? '' Bu cümleyi söyledikten sonra etraf karardı.

LİSE Bİ BAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin