Ushan

42 4 0
                                    

Kardeşimi kolumun altına alıp, uykuya dalmıştık.

Uyandıgımda annemi de bize eşlik ederken buldum. Annemin saçlarını okşarken uyandı oda;

-Nerdesin kızım sen!

İnsan kalkar kalmaz savaş moduna geçebilir miydi?

-Anne sana yalan söylemiyecegim, ben artık çalışıyorum.

-Hayır hayır, okuyacaksın sen!

-Paraya ihtiyacımız var!

-Ben çalışıyorum!

-Yetmiyor!

-Yetecek, yetmek zorunda!

-Anne lütfen uzatmayalım.

-Sen okuyacaksın kızım!

-OKUMAYACAGIM ANNE OKUMAYACAGIM!!!

Hiç bu kadar bagırdıgımı hatırlamıyorum. Hele de anneme.

-Peki kızım.

Bu kadar mıydı yani? Nerde çalıştıgımı bile sormayacak mıydı, o kadar bagırdıgım için kendime çok kızmıştım.

Evden çıktıgımda aklıma dün olanlar gelmişti, ufak bi tebessüm oldu yüzümde. Niye güldügümü ben bile bilmiyordum.

Kuaföre gelip çoktan yerleri silmeye başlamıştım. Öyle bir dalmışım ki yerdeki taşlara birinin "hey" demesiyle kendime geldim.

-Sana diyorum!

-Eeeefendimm.

-Gülşen ablayı ustam çagırıyor, çabuk olsun dedi.

Cevap vermemi bile beklemeden gitmişti. Gülşen ablaya haber verip işime devam ettim.

Gülşen abla yine cıkıp gitmişti çoktan onu bekliyor aynı zamanda yemek yapıyordum, ustaya götürmek için.

Hazırladıgım yemekleri ustaya götürdüm, adamı göremiyordum bi türlü, odaya girdim yemekleri koymak için, Ushanı ariyordu gözlerim ama oda yoktu. Odadan cıktıgım an;

"Beni mı arıyordun?" dedi Ushan, cevap bile veremedim, bakakaldım sadece, yanima yaklaştı yavaş yavaş baglı saçlarımı eliyle açtı en ufak bir şey söyleyemedim. "Ben yemek getirmiştim."

"Bunu biliyorum." "Gitmem lazım" diyerek çıktım, arkamdan 'yarın saat 3'te parkta bekliyorum seni' diye bagırdı arkamdan cevap bile veremedim, utancımdan.

Yarın pazardı, iş yoktu. Gidecek miydim bilmiyorum.

-Bütün gün dalgındın, neyin var?

-Hiçbirşey, hiçbirşeyim yok abla.

-Pek öyle gözükmüyor.

Cevap verecek bişeyim yoktu, ne diyebilirdim ki zaten?

Eve gittigimde annemin benle konuşmadıgını fark ettim, aldırış etmedim, bir iki gün böyle olacagını tahmin ediyordum zaten. Çok geçmeden uyudum.

Sabah kalkar kalkmaz aklıma Ushan'ın dedigi geldi, heycandan uyuyamamak bu olasıydı. Çok heycanlıydım. Saat henüz 10'du. Ne giyebilecegimi düşündüm önce, hiçbirşey bulamadım.

Çagla! Evet evet, Cağlaya gidip yardım isteyebilirdim. Hemen dışarı çıktım, koşa koşa gidip kapılarını çaldım.

-Bana yardım etmen lazım.

-Tabiki, ne konuda?

-Ödünç kıyafet verir misin bana?

-Gel benimle.

Tek tek baktık kıyafetlerine, ya bana olmuyordu yada fazla açıktı, ben bunları giyemezdim ki. Umudumu kesmiştim Çagla sona kalan etegi göstermeden önce, diz altında lacivert astarlı, cicekli tülü olan şirin mi şirin bi etek, üstüne de mavi bir gömlek giymiştim, gercekten güzel gözüküyordum. "Saçların?" dedi, "hayır hayır ben hallederim gerisini" dedim olumsuz şekilde kafasını sallayıp taramaya başladı saçlarımı, örmesini istedim, çünkü Ushan "açma saçlarını" demişti. Çağlaya teşekkür edip, en kısa zamanda kıyafetlerini getirecegimi söyleyip çıktım oradan.

Eve geldigimde saat ikiydi, evi toparlayıp, kardeşime bakıp çıktım evden.

Resmen ayaklarım geri geri gidiyordu utancımdan. Gidip ne diyecektim ki?

Parka gittigimde onun orda oldugunu gördüm, dalların arasından baktım ona,

-Ordan bakacaksan gideyim' dedi. Utancımdan yerin dibine girmiştim, nerden görmüştü ki beni?

Meraba, diyerek oturdum yanına, içim titreyerek. Yine aynı şeyi yaptı, eliyle kafamı kendine çevirdi saçlarımı açtı. Bana dönük oturdu, beni de o hâle soktu, bir saat kadar oturmuşuz, hiç fark etmedim hiç konuşmamamıza ragmen.

-Bir saat oldu, eve geç kalmış olabilir misin? Olumsuz şekilde kafamı salladım. "İyi o zaman, benim için daha iyi." dedi. Onu izlemek, her santimetresini görmek hoşuma gidiyordu. Lakin bir türlü gözlerine bakamıyordum. Tam bu sırada ellerimi tuttu, beni ona çeken ne vardı bilmiyordum ama bende karşılık vermiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 23, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beş Paraya EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin