Fırtınalı

21

Prenses Diana ve Kraliçe Lizianna oturup çay içiyorlardı tabiki Kraliçe Lizianna oğlunun geleceğini düşünüyor ve ona göre eylemlerde bulunuyordu Prenses Diana ile evlenmesi demek güçlü bir ittifak demekti aynı zamanda oğlunun namını yürütebilicek ve devletleri için mükemmel bir torun adayıydı.
Kraliçe şimdiden heyecanlanmıştı , Diana zatem güzel bir kadındı birde Tanrıya şükür ki ! Oğlundan gerçekten hoşlanmıştı sonuçta yıllarım kadınıydı gözünün önünde olup biteni görebiliyordu!
Bugün Kraliçe parti düzenlemeyi düşünüyordu aslında daha çok güç gösterisinden başka birşey değildi oğlu bunu pek beğenmesede Annesine karşı gelemiyeceğini biliyordu. Eh birde Diana gibisini nerden bulucaktık ?
Bu sırada hizmetliler sarayın gerekli yerlerine dağılmış ve eksik işlere yardım ediyorlardı Madeline gece boyunca uykusuz kaldığı için oldukça bitkindi fakat çiçeklerle ilgilenmek gerçekten ona iyi geliyordu en azından bunun ile ilgilenmesi onun içini rahatlatıyordu, birazda olsa bir çok şeyi sineye çekiyordu 25 yaşında oluş 40 yıllık ömür biriktirmişti omuzlarında yapayalnız hangisine üzülseydi bu kız? Kardeşinin ölmüne mi ? Robert'a kavuşamaması mı ? Sevmediği adamla mı evlenmesi ? Çocuğu kaybetmesi mi yoksa işkence görmesi miydi ? Bunlar o kadar çok ard ardına gelmişti ki ona acı cekicek zaman dahi bulamamıştı. Belki merhemini çiçeklerde bulmuştu oda bilmiyordu sadece yaşamaya çalışıyordu, tabi yaşamak denirse.
Etrafına bakındı sarayın kocaman balkonundan onu izleyen heybeletli keskin bakışlı adam onu izliyordu Kral'ın onunla ilgilenmesi Madeline alttan alttan hoşuna gidiyordu her anlamda yakışıklı güçlüydü karizması vardı ah birde ses tonu bunları kabul etmek istemiyordu ancak ondan deli gibi etkileniyordu fakat bunların bir önemi yoktu o bir hizmetçi o ise İngiltere'nin Kralıydı aradaki uçurum cehennem ile cennet arasında gibi birşeydi yani imkansızdı.
Tabiki o umutlarını susturamazdı kendisine imkansız denen birşey yoktur diyordu ancak Prenses Diana gibi bir kadın varken hiç biri onunla yarışayamıyacağını biliyordu , tertipli düzenli yardım sever güzel bir genç kadındı yolda yürürken sanki arkasından güneş ışığı onu parlatıyor gibiydi o her anlamda iyiydi.
Bundan dolayı Kral Tomas'ın tahrik edici bakışlarından kaçıyordu zaten ona ne zaman baksa kendisini Robert'ı aldatıyor gibi hissediyordu komikti bütün bu olanlar Madeline 'nin demek istedikleri yaşamak istedikleri vardı onunla , birlikte güzel bir aile olabilirlerdi , herşeye bu kadar yakınken nasıl bu kadar uzak kalabilir ki bir insan? Oda buna anlam veremiyordu. Bu kadar severken bu kadar sevdiğime titrirken ne olduda birden ellerinin arasından kayıp verdi. Belki  haddini aşarak bulunduğu fedakarlığın altında ezildi, ezilmeye devam ediyor. Zor bir durumdu bu insanoğlu için ancak seçimler yapılmıştı olanlar olmuştu. Ancak son bir kez daha görmek istiyordu tabi son görüştüklerinden Robert alenen kendisiyle kaçmak istememişti, Hormonia'yı sevmediğini biliyordu ama düzenini bozmamıştı fedakarlık sırası ondaydı ancak Robert sırasını salmıştı.
Madeline şimdi düşünüyordu acaba Robert ile arasında ki gerçek değil miydi ? Tabi daha sonra bu düşünceyi sildi bu düşünce bile ona korkunç geliyordu. Madeline çünkü hayatı boyunda bir tek Robert sevdi bunu her anlamda yaptı onun için özeldi bundan dolayı bunun bozulmasını istemedi.
Rahip Madeline toplarmak istermişçesine kızlara seslendi.

"Kızlar işleri bırakabilirsiniz ! "

Herkes tabiki şaşırmıştı , hayret ettiler bu kadının ağzından insaflı bir şey çıkabiliyor muydu !?

"Bu akşam parti var bu demek oluyor ki bizlere tatil bugün eğlenebilirsiniz ancak yerinde fazlasına lüzum yoktur.!"

Rahip uyarısını yaptıktan sonra kızları kendi aleminde bıraktı , tabiki gökyüzünü neşeli kahkalar sardı bunu yaparlarken bile Tomas gözlerini Madeline'den ayırmadı.
Farklı geliyordu ona fizik yapısı yüzü saçı , karakteri konuşma tarzı gülümseyişini itiraz edemiyordu o kadar tatlı gülümsüyordu ki zamanı durdurup seyretmek istiyordu ancak onun bir hizmetçi olduğunu hatırlatıp Diana ya odaklanıyordu ona adapte olmaya çalışıyordu ancak karşısındaki hırçın güzellik bunu mahvediyordu ! Prenses Diana çok güzel bir kadındı Tomas herşeyin farkındaydı 5 dil bilmesi , bilim ile ilgililenişi ahlaklı oluşu giyim tarzı oluşu dört dörtlüktü ancak Diana ya çekilemiyordu.
Tomas buna sinirleniyordu karşısında iki güzel iki güçlü kadın vardı ki Prenses Diana 'ya haksızlık yapmaktan korkuyordu, biliyordu çünkü kızcağız kendisine adıyacaktı adeta ama tabiki Annesine hayır dese bile bu nikahın kıyılıcağını oda biliyordu.
Derin nefesler aldı şuan stres altına asla girmek istemiyordu , koca ülke ondan sorumluydu ve lağıyla yapmak istiyordu.
Hizmetlileri onu hazırlamış akşamkı eğlence için salona yürümeye koyulmuştu , zaten en son kendisi adım atması gerekiyordu.
Büyük kapıları açtılar ve Kral'ın adını duyurduktan sonra yavaşça adımlarını attılar ses seda kesilmiş hepsi Kral'ın karşısında eğiliyordu ancak Tomas bu durumdan rahatsız olduğu için durmalarını söylemişti.
Tahtına doğru yaklaşıyordu büyük bir masa kuruluydu bu eğlence aslında ittifaklar ile yapılan aynı zamanda anlaşmaya varıldığı düşündükleri topluluklar gelmişti, yerine oturan Tomas etrafı seyretti insanlar güzel vakit geçiriyordu bu onun için önemliydi onun düzenlediği her etkinlik aktivitede mutlu olmalarını istiyordu.
Prenses Diana aşırı heyecanlıydı , gözlerini Tomastan asla çekemiyordu o gerçekten yakışıklıydı ve Diana bu konuda hislerine yediremiyordu aslında Diana ve Tomas belli bir süre birlikte büyümüşlerdi hatta belli bir süre eğitim dahi almışlardı ancak Diana tekrar Parise geri dönmüştü eğitim için gelmişti ve Soylu kana sahip olan herkes Kraliyet mensubunda hizmet görülürdü.
Diana adımlarını Krala doğru yönetti , yandaki sandalyelerinden biri ona aitti tabiki Kraliçe Lizianna ayarlamıştı , nede olsa niyetlenmişti bu olaya ? Bazen dileklerimiz gerçekleşebilir elimize bu fırsat geçebilir ancak aslında şuna dikkat etmeliyiz bunu nasıl elde ettiğine , ve bundan mutlu olmana bakmalısın çünkü ağzımızdan çıkan kelimeler yanıcı olabilirler belki çok istediğin bir şey aslında olmaması gerekir. Bazı şeyler akışına bırakılmalıydı ancak Kraliçe buna izin vermiyecekti , Tomas aslında herşeyin farkındaydı ancak birşey diyemiyordu. Yanlış anlamayın korktuğundan değil !
O annesini düşünüyordu babası öldükten sonra Annesi içine kapandı daha tutucu davranmaya başladı şuan yeni yeni düzeliyordu itiraf etmeli bu biraz Diana sayesindeydi. Ancak bu iyileştirme olayı Tomas'da işe yarayacağını bilmiyorduk.
İyileştirme demişken Madeline servis yapmak üzere odaya girmişti vücudunda ki kasılmaları hissetmişti ancak bu hoşuna gidiyordu.
Tomas ise Madeline i görmesi ile durdu ve sadece onu seyretmeye başladı servis edişi yürüyüşü nedensizce daha çok ilgisini çekmeye başlamıştı.
Aynı zamanda son kez 3 kere Madeline ile birliktlelik yaşamıştı ondan sonra başka hiç bir kadın ilgisi çekmemişti.
Diana ise sohbet etmeyi düşünüyordu