BÖLÜM 10

13.1K 517 115
                                    

Gülümsedim. Erkeklerden fazla kibar söz duyamazdım. Bu nedenle tuhaf hissetmemi sağladı. Ama güzel bir tuhaflık hissiydi bu. Bir anda irkildim. Fazla hızlıydı. Daha Poyraz tanıyalı çok kısa bir zaman olmuştu. Beni kurtarmıştı. Ancak bu kadar yakınımda olması...Tuhaftı.

"Poyraz sen nasıl eve girebildin?"

Sırıttı.

"Söylersem bir dahakine önlem alırsın ve ben giremem"

"Ama önlem almazsamda ya hırsız girerse? Sen beni hep koruyamazsın"

" birinci olarak camları bir dahakine sağlam kapat. İkinci olarak ise ben seni hep korurum. "

"Ya ben istemezsem?"

Beklemediği bir cevaptı. Yüzünde belli oluyordu.

Bozuntuya vermeden :

"O zaman çaktırmadan korurum anlıyor musun?"

Kafamı hayır anlamında iki yana salladım.

"Anlamıyorum. Seninle daha yeni tanıştık. Bak çok iyi birisin hayatımı kurtardın falan ama.... Ben Mert'ten sonra kimseye güvenmemeyi öğrendim anliyormusun?"

"Hmm demek bana tam anlamında güvenmiyorsun. Bu arada akşam yemeği hazırlamıştım. Neye lazım fare zehri falan katmışımdır. Yeme istersen sen. Çıtır çıtır tavukları ben tek yerim ne dersin?"

"Tavuğu çok sevdiğimi biliyormuydun?"

"Elbette biliyordum. Aynı zamanda baharata alerjin olduğu için özellikle baharat katmadım" dedi gülümseyerek.

Bakışları fazla masumdu Poyraz'ın. Mert'te gördüğüm kibir ve kötü çocuk havası Poyraz'da yoktu. Değişik hissetmiştim. Herkesin peşinde olduğu Poyraz Korkmaz bana hediye almıştı.

Uzun süredir onu izliyordum. Farkındaydı da. Dalmıştım.

"Neyse hadi mutfağa geçelim" dedim

"Parmaklarını yemeyeceğine söz ver. Yoksa ellerini tutamam"

"Efendim?"

"Hadi geç sofraya"

Koşa koşa sofraya gittim. Gerçekten ağzım açık kalmıştı.

"Nasıl beğendin mi?"

"Görüntü 10 puan. Ama tadı nasıl acaba?" dedim.

Bende güzel yemek yapardım. Ancak Poyraz fazla mükemmel yapmıştı.

"Derhal bana böyle yemek yapmayı öğretiyorsun. Çok lezizler. Bir erkekten beklemezdim doğrusu"

"Çok teşekkürler beğenmene sevindim. "

Yemeğimiz bitmişti. Tam masadan kalkarken kapı çalmıştı. Saate baktım. İpek gelmiştir diye düşünerek kapıya koştum. Poyraz'da arkamdan geldi.

"Pardon kime baktınız?"

"Ben KFC ' den geliyorum. Acı sosu getirmeyi unutmuşuz da. Kusura bakmayın. Umarım tavukları beğenmişsinizdir. Afiyet olsun" diyerek gitti.

Sinirli sinirli Poyraz'a doğru bakıyordum.

O ise benden gözlerini kaçıriyordu.

Birden konuşmaya başladı :

"Sizin acı sosunuzu varya!! Rezil ettiniz beni ya " diye söyleniyordu.

"Tamam. Çok güzel yemek yapmiyorsundur belki. Ama genede çok düşüncelisin. Dün ki yorgunluğumu üstümden attın. Senin elinde yemeği isterdim ama...  genede eline sağlık. " diyerek gülümsedim.

"Demek yorgunluğunu üzerinden attın ha?"

"Evet"

"O zaman bir fikrim var"

"Dinliyorum"

"En son ne zaman lunaparka gittin?"

"Sanırım 11 yaşındayken"

"Gel benimle"diyerek arabasına doğru yürümeye başladı.

Bu çocuk hergün araba mı değiştiriyordu? Daha dün farklı bir arabası vardı... Neyse

Kısa süren bir yolculuktan sonra gelmiştik. Şuan da tam olarak kocaman bir lunaparktayım. Çok mutluydum.

"Pamuk şeker de alırmıyız"dedim

Güldü.

"Alırız tabii"

"Önce hız trenine binelim. "

"Tamamdır. "

Biletlerimizi almak uzun sürmüştü. Ama sonunda alabilmiştik. Binme sırası bize geldiğinde kemerlerimi sıkıca bağladı.

Ve kalkış zamanıydı.

Tren yavaş yavaş yukarı doğru çıkiyordu. En tepede durmuştu.

Aşağıdan biri bize doğru bakiyordu.

Tanıdık gelmişti. Biraz daha dikkatli bakınca bağırmaya başladım.

"Poyraz Mert aşağıdaaaaa"

Tren aşağı doğru hızlıca hareket etmeye başlamıştı.

Birbirimizi duyamiyorduk.

İndiğimizde midem bulanır gibi hissetmiştim. Ama pamuk şekerimi yemeden gidemezdim.

Pamuk şekeri yerken Poyraz :

"Sen bişey diyodun yukarıda?"dedi

"Birini Mert'e benzettim sanırım da. "

"Hmm tamam. Çarpışan arabalara binmeye ne dersin?"

Midem bulaniyordu. Ve çarpışan arabaları çok sevmezdim. Ama kırmak istemedim.

"Tamam binelim"

Heyecanla kolumdan tuttu ve sıraya girdik.

Uzun bir kuyruk bekleyişinden sonra sonunda biniyorduk.

"Beraber mi binelim farklı arabalara mı?"

"Farklı arabalara. Sana arabamla çarpmak istiyorum. KFC den tavuk sipariş etmenin bedeli" dedim gülümseyerek.

Bende ona gülümsedim.

Sonunda başlamıştık. Poyraz'a vurup duruyordum arabamla. O sırada biri arabayla arkamdan vurdu.

Kafamı çevirdiğimde karşımda Mert duruyordu.

Üst üste arabayla arkamdan vurmaya başladı.

"Aynı senin yaptığın gibi dimi? Seni arkandan vuruyorum. "

"Sende kaç kere beni arkamdan vurdun. Önemli olan son vuruşu yapabilmek. " dedim

Sertçe onun arabasına doğru vurdum.

"Son vuruşu senin yaptığın ne malum?"

O sırada Poyraz olanları fark etmişti. Arabayla bizim yanımıza doğru geldi.

Sonra konuşmaya başladı.

"Sevgilim ne son vuruşundan bahsediyor?"

Evettt :) Evrimistlerim benim ^^

Bölüm hakkında ne düşüniyorsunuz?

Yorumlarınızı belirtin :)

Kalın sağlıcakla :))

EVRİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin