K -5

459 17 5
                                    

MULTİMEDİA-Adam Hawkeer&Ericia Alwe
Geç geldi farkındayım. Özür dilerim :(
Telafi etmeye çalıştım. Keyifli okumalar :)

15 EKİM 2008

"Öldür onu Adam ! Biliyorsun yoksa ..."

"Siktiğimin adamı! Lanet herif yapacağım dedim ya. Düş yakamdan artık !"

Kollarını sıvadı ve hızlıca yanıma doğru geldi. Yine o depodaydık.

"Benimle düzgün konuş! "

Kollarımı bağlamıştı ve arkadan bir yere asmıştı. Kısacası kollarımı hareket ettiremiyordum.

"Adam, Adam, Adam .... Koskoca Adam Hawkeer ... Zengin, yakışıklı, ahh birde öğrenciydin değil mi? Bu son senen. Yakında psikolog olacaksın. Psikolojisi bozuk biri nasıl oluyorda psikolog oluyor? Birde bütün kızların gözdesisin. Nasıl aciz bir durumdasın biliyorsundur değil mi ? Zeki de değilsin. Kendini ne bok zannediyorsun ha ?"

Karnıma bir tekme attı.

" Sen bir hiçsin Adam ..!"

~•~•~•~

"Efendim , özür dilerim ama bayan Ericia arayıp sizinle görüşmek istediklerini söylediler. Daha çok az bir zaman oldu biliyorum ama kusura bakmayın lütfen..."

Yüzümde ister istemez bir gülümseme oluştu. Demek gelecekti. Bilirsiniz birçok kadınla yattım ,öptüm ama bu farklı. Kiraz tadı olan dudakları beni sersemleştirmiş , bütün herşeyden soyutlamıştı. Beni her geçen gün kendine bağlayan bu kız , gün geçtikçe ona muhtaç hale gelmemi sağlıyordu. Bunun adı aşk mıydı bilmiyorum. Ama aşık olamak istemem doğrusu.

Holly'nin gittiğini yeni fark ettim ve beynime hükmeden düşüncelerimi kafamdan yıktım. Ben kimsenin umudu, hayali olamazdım. Bunu hak etmiyordum. Bende hayal kuramazdım. Sonuçta ben bir hiçtim !

"Özür dilerim ama size söyleyeceklerim var o yüzden geldim. " gelmişti.

Hafifçe gülümsedim. Kahverengi deri koltuğumdan kalkıp yanına yaklaştım. Yine güzeldi. Dağınık yana ayırdığı saçları biraz yüzüne düşüyordu. Alıp kulağının arkasına sıkıştırdım.

"Ne konuşalım ?"

Aşk değildi benimkisi eminim.

"Beni öptün diye aramızda birşey mi oldu zannettin? Ben sadece senin hastanım doktor. Lütfen haddinizi bilin.! "

"Seni öperken öyle demiyordun ama. " bir adım geri attı.

" Sen beni öptün ve bir anda oldu. "

" Demek öyle peki neden geri çekilmedin? Çekilseydin o zaman."

" Bir dahaki randevumuzda görüşmek üzere doktor. Ben sadece bu saçmalığa bir son vermenizi istiyorum. Sevgilim var benim biliyorsunuz. "

"Ahh evet biliyorum. Küçük sevgilin , hani seni herşeyden koruyan ha... Bana anlattığın değil mi ? Söylesene aşık olmak nasıl birşey ?"

"Ben hiç aşık olmadım. "

"Nasıl yani ?"

"Sadece hoşlanıyorum. " dedi ve dışarı çıktı.

Doğruydu sadece öptüm diye bişey olmasını bekleyemezdim. Elimi yumruk yaptığımı yeni fark etmiştim. Bende dışarı çıktım. Annemin yanına uğramam gerekiyordu.

" Holly ben çıkıyorum. Annemin yanına gideceğim sende fazla kalma istersen. "

Söylediklerim hoşuna gitmiş olacakki gülümsedi. Başını olur anlamında salladı. Arabama bindiğimde uzun zamandır gitmediğim yola doğru sürmeye başladım.

" Zamanın daralıyor Hawkeer ..! "

Cebimdeki kutuyu çıkartıp, kırmızı hapımdan içtim, gerizekalı herif! Beynim sanki bana oyun oynuyor gibiydi. O adamın sesi yankılanıyor o anı sürekli bana yaşatıyordu. En iyisi unutmaktı. Nasıl unutulursa artık. Hastalarıma dediklerimi kendim yapamamak... bu acı veriyordu.

Bir zamanlar terk ettiğim eve şimdi arada sırada da gitmek ... Yaptığım şey yüzünden o adam yüzünden hiç birşey eskisi gibi olmadı. Zaten nasıl olabilirdi ki ? Mesela çocukluğum da olmadı.

Yaşamım kusursuz görünebilir. Ama en kusurlu olan benim. Beyaz görkemli villanın yanına geldiğimde park yeri aradım. Bulduğum bir yere rastgele park ettim. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım.

" Hoşgeldin Adam. Bende seni bekliyordum. Anneni daha sık ziyaret etmen gerek ! "

Annemin yanına geldim. Açmış olan kollarına baktım. Herşeyi gibi bu da yapmacıktı.

"Hoşbuldum. " içeri geçip üçlü koltuğa oturdum. Bozulmuştu.

"Demek anneye de saygı kalmamış. " kafamı kaldırıp küçükken yaptığım gibi tavana baktım.

Değişmemişti. Zaten nasıl değişebilirdi ki ? Değişen insanlardı.

"Babanda geldi Adam artık yemeğe geçelim. " babam baş köşeye kurulmuş yemekleri tabağına koyuyordu. Annemin karşısına oturdum. Şimdiden sıkıldım.

" Ee Adam anlat bakalım. "

"Ne anlatıyım anne siz anlatsanız neden çağırdınız ?"

Annemle babam birbirlerine baktılar. Daha sonra annem konuştu.

"Bak Adam biliyorsun birkaç sene önce yaptığın pislikten dolayı ailemizin adı sarsıldı. Büyük yaralar aldık. Hawkeer Holding batma tehlikesi geçirdi. Ortaklarımız bize güvenmediği için, lakin biz seni hep koruduk. "

" Korudunuz mu?" sesim yükselmişti.

" Beni bırakıp giden kimdi anne ? Ailemizin onuru zedelenmesin diye söylediğin onca yalanlar. Sizin yüzünüzden o adamın peşinden sürüklendim ben! "

Babam araya girdi.

"Annenin lafını kesme !"

Kafamı tamam anlamında salladım. Küçükken olduğu gibi.

" Senin yüzünden oğlum bu işin peşini hala bırakmayanlar var. Şirketle olan tüm hisselerini satıyoruz. "

"Satın!"

Diyebildim sadece, satın ! Yemeğin geri kalanı sessiz geçmişti. Babam yine gözlerine perde indirmiş hiçbir yer umrunda değildi. Annem ise sahte gülümsemelerinden birini takınıp gece boyunca gülümsedi. Sonunda kurtulmuş o evden çıkabilmiştim.

Gece için birine ihtiyacım vardı. Kafam bulanıktı. Sanki zihnimdeki her düşünce kafama daha fazla baskı yapıyor başımın daha çok ağrımasına yol açıyordu. En yakındaki bara attım kendimi. Üçüncü içkimi de kafama dikerken arkamda şaçımla oynayan kadını da yeni farkediyordum. Hızlıca arkamı dönüp kadının dudaklarını dudaklarıma bastırdım. Öpüşmemiz hızlanırken ellerim yavaşca belini sarmış, onun elleri ise ensemde dans ediyordu.

Lanet olası gözlerim Ericia'yı görmeseydi...

Hatalarım varsa kusura bakmayın. Lütfen görüşlerinizi bildirin.

KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin