Bölüm~2

1 0 0
                                    

Taehyung'dan

Hoseok'u yanıma çağırarak So Bin'le ilgilinmesini ve öğlen saat üçte doktora gideceğimizi söyleyerek kendi odama gittim.

Yatağıma uzanarak uyumaya çalışdım. Ama olmuyordu, uyuyamıyordum. Ne olursa olsun yatağımdan kalkmayacakdım ama bir rahatsızlık vardı içimde.

So Bin'nin bağırmasıyla uzandığım yerden kalkarak odadan çıkdım.

"Bana dokunmayın! İstemiyorum hiç birinizi! Rahat bırakın beni!" So Bin Bağırmaya başladı. Her kes korku içinde ona bakıyordu, ya kendine yada bebeğe bir şey olur diye her kes korkuyordu. Ama So Bin hiç kimseyi duymuyordu sanki.

Onun yanına yaklaşdım, kucağıma aldığımda şaşırmışdı. Sadece sessizce yüzüme bakıyordu, gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Çok tatlıydı

Odaya geldikden sonra onu yatağa bırakdım. Hala onu kucağıma aldığıma şaşırdığı için sessizce oturuyordu. Bence iyi bir şey yapdım, bağırması hiç iyi değildi her an kulaklarım kanaya bilirdi.

Banyodan ihtiyacım olan bir kaç şey alarak onun yanına döndüm. Yanına oturarak elini kendime doğru çekdim ve yarasına pansuman yapmaya başladım. Sonunda yarasını bağladıkdan sonra onun yüzüne bakdım. O ise sadece yere bakıyordu, yüzünden canı acıdığı, acı çekdiği belliydi.

"So Bin, iyi misin? Bir yerin mi acıyor?"

"Hayır iyi değilim... Karnım çok kötü, acıdan öleceğim şimdi."

Söyledikleri karşısında şaşırmışdım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Hoseok'u çağırarak arabayı hazırlamasını söyledim. Ve bebde So Bin'i kucağıma alarak arabaya koşdum.

Onu umursamasamda bebek için çok endişeleniyordum. Bebeğe bir şey olmasını istemiyordum, So Bin'ede..

Sonunda hastaneye geldik. Hızlı bir şekilde doktorun odasına götürdüm. Kapıyı çalmadan içeri girmişdim. Doktor bir an korksada hemen kendini toplayarak ne sorun olduğunu sordu.

" Jin, So Bin iyi değil. Karnında acı olduğunu söylüyor. Bebeğe bir şey olur mu?"

Jin hiç bir şey söylemeden So Bin'i benim kucağımdan alarak hemşire ile birlikde diğer odaya geçdiler. Ben ise koltukda oturarak onlatı beklemeye başladım. Ya bebeği düşürürse?!. O kızı öldürürdüm gerçekten. Bir bebeğe nasıl dikkat edemez ki!

Yarim saat sonra Jin yanıma geldi ve konuşmaya başladı.

" Tae, So Bin çok stresli. Acı çekdiği ve kötü olmasının sebebleri bu. Sinirlenmiş galiba bu yüzden bebek düşe bilirdi. Ama öyle bir şey olmadı çok şükür. Onu strese sokmamaya çalış. Yoksa bebeği düşüre bilir. Bu gün burda hastanede kalıcak yarın taburcu ola bilir" diyerek yüzümü gülümsedi.

" Hyung, sen her şeyi biliyorsun. Ne kadarda iyi davransam olmuyor. Kendini strese sokuyor. Her halda elini gördün, onu bile kendi yapdı. Çıldırmışdı, midesi bulandığı için banyoya gitti ve ağlayarak kendine zarar verdi. Bebeği galiba o istemiyor..." yere bakmaya başladım. Gerçekten bebeği istemiyordu.

"Tae, sadece bir az beklemelisin. Onu Namjoon'un yanına götür. Tüm sorunlarını ona söyleye bilir. Namjoon'un onu anlayacağından eminim. Yine söylüyorum unutma stres yok. Üç hafta sonra yine gel"

Tamam diyerek gülümsedim ve teşekkür ederek odadan çıkdım. Şimdi ise So Bin'in yanına gidiyordum. Ona stres yokdu. 9 ay sabr etsem sonrasına bakacakdım. So Bin'in olduğu odaya girdim ve yanına yaklaşdım. O ağlıyordu ve telefonla konuşuyordu.

" Anne ve baba yeterin artık! Bıkdım sizden! Beni bu hale getiren sizlersiniz, kendi bebeğimi bile koruyamıyorum sizin yüzünüzden! Yeterin artık, beni rahat bırakın. Bir daha arama beni şerefsiz!" diyerek telefonunu yere atdı.

Telefon ayağımın altına geldi. Ve çok kötü haldeydi telefonda, So Bin'de.

Ağlamaya başlamışdı ve o an Jin'in sözleri aklıma geldi stres yokdu. Hemen yanına giderek ona sıkıca sarıldım, O da bana karşılık verdi. Kafasını boyun girintime sokarak öylece kaldı. Yapdıklarına şaşırmışdım. Haraketlerine sadece gülümsedim. Kızamazdım şimdi yapdıklarına. Ailesi onu çok yoruyordu ve onlarla mutlaka konuşacakdım. Hastaneden çıkdığımda ilk işim bu olacakdı. Ama şimdi en önemlisi So Bin'di

So Bin ise aynı şekilde bana öyle sarılarak kalmışdı. Bir anda söylediği kelimelere şaşırdım... Ve sessizce onu dinlemeye başladım

I hate you, but I need you!- K.T.HHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin