Minghao, bozulan yağlı boya tablosunu kucaklayıp ıslak gözleriyle merdivenleri adımladı. Tablo yüzünden yanından geçen uzun boylu genç adamı görememişti ve zaten dağılmış halde olan güzelim tabloyla beraber yere yuvarlanmışlardı.
Minghao ağır cüsseli genç adamın altından merdivenlerden kayan tablosuna kolunu uzatarak "AMAN TANRIM, TABLOM!" demiş ve sonunda ağlamaya başlamıştı. Tablonun boyalı kısmı merdivenlerde sürüklenmiş ve bütün boyalar birbirine karışmıştı...
Genç adam ayağa kalkarak üstünü silkeledi ve ne yapacağını bilemez halde kocaman gülümsedi "Merhaba, ben Junhui" diyerek elini yerde pestil olmuş hâlde yatan Minghao'ya uzattı. Minghao son derece ağlamaklı ve sinirli yüz ifadesiyle kendisine uzatılan ele, elinin tersiyle vurdu. Hemen yerdeki tabloyu alıp üzerini temizlemeye çalıştı ama nafileydi...
"Aslında o kadar da kötü değil, boyalar dağılınca farklı bir görünüm olmuş. Zaten ben de ne olduğunu anlayamamıştım." Junhui zavallı çocuğu mutlu etmeye çalışıyordu...
"Mahvoldu..." Minghao Junhui'nin garip tesellisini dinlemek istemese de resme birkaç saniye baktıktan sonra aslında çok da haksız olmadığını düşündü. "Bu bir sanat eseri!"
Junhui korku ve endişeyle iki elini ağzına kapattı. "Aman tanrım, ben az önce bir sanat eserini mi bozdum?!"
Minghao boyuna göre akıl yaşının pek de büyük olmadığını anladığı bu adama gözlerini devirdi. "Hayır, aptal. Az önce büyük bir sanat eseri ortaya koydun." dedi ve toparlanıp merdivenlerden çıktı.
Arkasında bıraktığı küçük çocu- pardon, genç adam ilk önce anlam veremeyip dümdüz baktı sonra ise "BARİ ADINI SÖYLE" diye bağırdı.
Tablolu çocuk çağırdığı asansöre bindi ve son kez Junhui'ye dönüp "Minghao" dedi.
Biraz sonra Junhui dış kapıda yere yapışmış olan küçük bir tablo gördüğünü hatırladı. "MİNGHAO BEKLE"
O sırada kapısı kapanmış olan Minghao henüz bir tuşa basmadığı için geri çıkmıştı.
Junhui'nin "Dışarıda bir tablo gördüm!" demesi üzerine elindeki tabloyu asansörün içinde bıraktı ve koşarak apartman kapısının dışındaki küçük tablosunu almaya gitti. Tabloyu almıştı almasına ama, asansör içindeki büyük tabloyla beraber yukarı çıkmıştı...
Minghao yine bağırdı, "AMAN TANRIM, TABLOM!!!"
--
Yorum yapın elfiyıns
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seventeen: Tımarhanelikler Apartmanı
FanficHer şip, her çılgınlık burada; yok yok, çıkın çıkın gelin Burası tımarhane tımarhaneee (Devam etmeyecek.)