1~Bölüm

3.8K 138 31
                                    

Yine alarmın sinir eden sesiyle uyandım,Kafamı yataktan kaldırarak etraftaki jilet,bıçak,neşter vb. Aletlere ve kan lekelerine aldırmadan kabuk bağlayan yaralarımı umursamadım.Sızlayan kesiklerimle beraber banyoya yavaş adımlarla yürüdüm.Rutin Banyo tuvalet ve el yıkama faslından sonra büyük siyah dolabın önüne geçtim.Silence baskılı uzun kollu bol kazağı alıp üstüme geçirdim,soluk ve çiziklerle dolu tenim kazağa sürtrükçe aşınan çiziklerin yanması yüzümde hastalıklı bir sırıtmanın davetçisi olmuştu.Aklımdan "Bu okulda bana ne kadar dayancak?" diye geçirirken koyu bordo bir Jean giyip sade kombinimi tamamlamıştım.

Yatağın örtüsünü rastgele düzeltip komidinin üstünde duran İngiliz yapımı siyah botlarımı yanındaki etrafı kan lekeleriyle kaplı çakı,sigara ve çakmak üçlüsüyle kapıya ilerledim.Her anımımda parkeden çıkan ince sürtünme sesi beyaz çorapların biraz kaymasını sağlıyordu.

Ne ara boyasının çıkmaya başladığını bilmediğim büyük beyaz kapı üstündeki çiziklerle mükemmel bi uyum içerisinde gıcırdayarak açıldı.Cebimde olan anahtarı yokladıktan sonra botlarımı giyip ağır bir şekilde garaja doğru ilerledim.

Garajdan son model bebeğimi çıkarıp büyük siyah evime omuz hizasında bakıp gaza bastım.Geçen yıl hazırladığım ve hala severek dinlediğim CD yi takarak yolun kısa sürede bitmesini kolaylaştırdım.Ailemin öldükten sonra bana ve kardeşime bıraktığı mirasın %1i olmayan ÖZEL SAYGINER KOLEJ ine doğru sürdüm.Hiç çıkarmadığım siyah güneş gözlüklerini küçük bölmeden alarak gözüme geçirdim.Çalan ARCTİC MONKEYS-DO I WANNA KNOW la birlikte bedenimdeki kaslar gevşerken çok nadir huzur bulduğum zamanlarda yanımda olan küçük kardeşimi düşündüm.Buğra küçük olmasına rağmen herşeyin farkındaydı.Ne kadar iyi bir abla olamasam da onun mutluluğu için herşeyi yapabilirdim.

Ben düşüncelerimle boğuşurken o Muhteşem okullarımızdan birine gelmiştim.Duvarlarındaki Krem rengi asil bir görünüm katarken geniş bahçesi ve bahçedeki büyük binalar hakkını vericek kadar görkemliydi.Kalçama gelen uzun açık kahverengi saçlar okyanus mavisi gözlerimle uyum içinde sallanırken,ben hala derin düşüncelerle boğuşuyordum.Okulun büyük gri kapısına girerken yeni seneleri için heyecanla bekleyenler,arkadaşlarıyla konuşanlar,hasret gidermek için sarılanlar ve benzeri kişilerle uyum içinde duruyordu.Köşede büyük erkek grubunun başı olduğunu tahmin ettiğim çocuk etrafı küçük dağları ben yarattım havasıyla sürüyordu.Geçmiş zaman fiillerinden çıkarak okula adımımı attım.Her zaman gözümde olan kahverengi lenslerle gözlüğümün ardında etrafa soğuk bakışlar attım.Hakkımda bu kız kim? replikleri başlamasıyla beraber seri adımlarla müdürün odasına girdim.Kim olduğumu anlamayan yaşına göre yani tahminen 45 yaşlarında olan birine göre bakımlı ve sert bir yüz hatlarıyla tamamlanmış yüzünü konuştuğu kişiden kaldırarak bana yönlendirdi.Derin bir nefes alarak bana baktı,ağzını aralayıp klasik cümleyi kurdu.

"Yeni öğrenci sen misin?"kafamı onaylar biçimde sallayıp o heryerde işe yarayan cümleyi söyledim.

"Gece Saygıner"sesimdeki tını odaya kutup soğukları etkisiyle çarparken ben sadece boş bir şekilde müdürün koyu kahverengi gözlerine baktım.

"Ş-şey....."

~~~~~~~~~~

EVET HERKESE SELAM.İLK HİKAYEM DEĞİL AMA EN EMEK VERECEĞİM HİKAYEM OLABİLİR SİZDEN YANİ BU HİKAYEYİ OKUYANLARDAN BU EMEĞİ KARŞILIKSIZ BIRAKMANIZI İSTEMEDİĞİMİ BELİRTEREK TEŞEKKÜR EDİYORUM ^.^

MazoşistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin