2~Bölüm

2.1K 119 9
                                    

"Ş-şey..."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Ş-şey -boğazını temizleyip- hoşgeldin Gece.."Adamın sıcak bakışları gözlüklerin çıkmasını ister gibi derin baktı.Onu siklemeyerek omuz silktim.Omuzlarımı dikleştirip;

"İşlemler tamam mı yoksa uğraşmam lazım mı?"Adamın garip bakışları eşliğinde gözlüğümü biraz aşağı çekerek yoğun öfke dolu bakışlarımı ona diktim.

"Geliceğinizi bildiğim için önceden işlemleri halletim okulu gezmek istersen Ga-"

"Ders programı mı alıp sınıfımı söylersen daha memnun olurum."Keskin bakışlarım onu ezerken biran önce kurtulmak amacıyla kafasını salladı.

"Tabiki"Uzattığı kağıdı alarak söylediği 12-B sınıfına doğru ilerledim.Kapıyı açarak kimsenin olmadığına şükrederek yerime oturdum çanta almadığım için sevinerek telefonumu çıkardım. Sitelerde gezmeye başladım.Siyah telefon parmağımın dokunuşlarıyla hafif sarsılırken ilgimi çekmeyen resimlere uzun uzun bakmak gibi bir hobim olduğu için ben onlara bakarken içeri zili çoktan çalmıştı.Oturduğum en arka cam kenarındaki sıra beni gizlerken elimdeki telefondan çıkan bildirim sesleri beni fark etmelerine olanak sağlıyordu.Bütün bakışlar bendeyken ben kurtarıcım olan telefonuma dikkatimi verdim.İnce ama itici öhm sesinden sonra bakışlarımı kapıya çevirdim Kapıdan sözde tarih öğretmeni olacak kısa siyah eteği eteğin üstünde ince bez parçası bronz teniyle okula bara gider gibi gelen kumaş parçası fazlalık gibi gözüken kalçalarını sallayarak masanın altını çiziyorum. MASAnın üstüne gayet her yerini açarak oturdu.Ben sakin gözlerle onu izlerken o götünü örtmeyen eteği yukarı çekip bir şey yokmuş gibi ilgiyi üstüne çekmeye çalışan şımarık bir çocuk gibi yaptı.Umursamadan telefona yoğunlaştım bakışlar hemen tekrar bana dönünce kumaş parçası kadın ince ve rahatsız edici sesiyle

"Ayağa kalkın farkındaysanız öğretmen geldi bebeklerim."Bebeklerimi samimi bir şekilden çok baştan çıkarmak için ağzını yaya yaya söylemişti.

Herkes ayağı kalkarken o kumaş parçasından etkilenmeyen ben elbette telefonda Tumblr a bakıyordum.Kumaş parçası boğazını yine temizledikten sonra

"Sen ayağı kalkmıycak mısın TATLIM!"dedi cırlayarak.Yüzümü buruşturup omuz silktim okul benim havalarına giren tiplerden asla olmadım ama damarıma basılmaması lazım tabii ki.

"Bence gerek yok." dedim sakin bir sesle.Kumaş parçası elbette durmadı kaşlarını çatarak biraz öne eğilerek gözlerini kıstı.

"Terbiyesizlik yapma!Aile terbiyesi almamış.SAYGISIZ!."sinirlerim gerilirken ona odaklanmamaya özen göstererek telefonuma döndüm.

"Sen benim kim olduğumu biliyor musun!"diye cırladı tekrar.Derin bir nefes aldım sakinleşmem gerek yoksa istemediğim şeyler yapabilirdim.

"Hayır."ağzımdan çıkan kelimeler buzluktan çıkan buz kadar soğukken kumaş parçasının kaşları daha çok çatılmıştı.

"Senin gibi saygısızları aileleriyle beraber disipline yolladım!Adımlarına dikkat et aileni çabuk okula çağır!."gözlüklerimin ardından ne kadar görmediğini bilsemde ailem hakkında konuşulmasından dolayı yanardağın patladığını hissediyorum.

"Hayır."dedim sakince basit bir kelimemle bu dünyayı ona dar edebilirdim elinden herşeyini alabilirdim.Ama kumaş parçasına bu iyiliği yapmak istemem.

"Okul kurallarını öğren bu özel bir okul!Öğretmenlerin sözünü dinle ve aileni çağır.Eminim onlarda senden şikayetçidir."dedi dudak büzerek.Herkes maç seyreder gibi beni izlerken sinirimin yine çok fazla bozulduğunu anladım.

"Şuan tam karşında."dedim.

"Ne?"dedi anlamadığını belirten sorgular ses tonuyla.

"Kurallar şuan tam karşında."dedim ruhsuz bir şekilde dudağımın yukarıya kalktığını hissederken.

"Üzgünüm TATLIM ama kurallar benim bu okul benim sayılır."dedi dudağı şımarık bir şekilde yukarı çıkarken.

"Söyle."dedim"Kuralları söyle çünkü ben kendimi biliyorum.Kurallar değişmez üzgünüm şımarık velet."Kumaş parçası şaşkınlıkla ağzını açarken ben ayaklarımı sıranın üstüne çaprazlama uzattım.

"B-benim kuralım gözlüklerle okula gelmenin yasak olduğu ve bu kişilerin ceza alacağı."Kendinden emin olmayan sesi yüzünün bordo rengine dönüşürken kıkırtılarla iyice batmıştı.

"Biliyor musun Velet.Saygısızlık yaptığım için üzgünüm sadece hak eden kişilere ki sende o bile yok.Yaparım.Unutma şeytanlar heryerde."Sesim ifadesiz yüzümle uyuşurken ben rahatlıkla telefonuma geri döndüm.

"S-seni disipline göndericem saygısız!"dedi cırlayarak.

"Emin ol dört gözle bekliyorum.Ölümünü..."Ölümünü kumaş parçası hariç herkes duymuştu sanırım.

"Seninle sonra konuşucaz Saygısız.Şimdi herkes kendini tanıtsın."Herkes kendini tanıttıktan sonra sıra bana gelmişti.Meraklı gözler bana döndüğünde başımı telefondan kaldırarak sınıfa göz attıktan sonra gözlüklerimi çıkardım.Önden birisi

"Hey lens takmak yasak!" diye bağırdı.Derin bir nefes alarak cebimdeki lenslerin kabını aldım.Kapağını açtım Elimi diğer cebimdeki ıslak mendille sildikten sonra lensleri çıkarmaya başladım.İkisi çıkınca gözlerimi anında kapattım çelik zırh görevi gören açık mavi hatta okyanus mavisi değişken gözlerim özgürlüğe kavuşmanın verdiği mutlulukla açılmak isterken kendimi tutuyordum.

"Adım Sabah ın zıttı."bu basit cümleyi kurmanın rahatlığıyla içime huzur çökerken öğrencilerin saçma acaba kim? Neden böyle? Nerden geldi? Gibi sorularını umursamadım.Kumaş parçası tekrar gözlerini bana odakladığını hissettim.

"Madem bu kadar özgüvenlisin Tatlım sen kim oluyorsun?"

"Ecelin."Daha da rahatlarken herkesin nefesini tuttuğunu yeni fark etmiştim.Gözlerim hala kapalıyken derin bir nefes aldım.Üstümdekileri umursamayarak gözlerim kapalı bir şekilde herşeyin cebimde olduğundan emin olduktan sonra gözlerimi açarak biraz bulanıklığın geçmesini bekledim telefonu çıkarıp aynadan gözlerime baktım.Laciverte döndüğünü görünce oflayıp kapıya doğru yürüdüm.Bakışları es geçerek açtığım kapının kolunu bırakarak çıkış kapısına yürüdüm.Dışarı çıktığımda soğuk rüzgarın bedenime çarpmasıyla kaslarım gevşedi.

Ama hala sinirliydim damarımdan akan sıcak kanın hızından anlayabiliyorum.Bahçenin en köşesindeki banka ilerledim.Karşımda gördüğüm kişiye kadar.

~~~~~~~~~~~~~~

Garip bitiş oldu neyse

MazoşistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin