Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ KARANLIK DÜŞÜNCELER Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ

55 3 0
                                    

Baran’la birlikte evimin önüne geldiğimizde annemi kapıda görmeme şaşırmıştım. Baran’a baktığımda şaşıranın sadece ben olmadığımı gördüm. Annem gülümseyip bize baktığında Baran,

‘’Sen in. Ben gidiyorum.’’

‘’Hayır Baran. Annemle tanışmanı istiyorum.’’

‘’Ama ben henüz istemiyorum Çekirge.’’

Baran’ın bu tavrını hiç beklemiyordum. Az önce bana gerçeklerini anlatan çocuk neden annemle tanışmak istemiyordu ki? Bu oldukça saçmaydı. Bir şey demeden arabadan indiğimde Baran anında gaza basıp gitmişti. Annemde arkasından şaşkınca bakıyordu.

‘’Kızım 2 gündür eve geç saatlerde geliyorsun, endişeleniyorum. Bu çocuk…Kim?’’

‘’Baran.’’

Annemin daha fazla sorusuna maruz kalmamak için odama çekildim. Gecenin bu saatine rağmen ne uykum gelmişti ne de üstümü değiştirmek istiyordum. Bu akşam yaşadıklarımı göz önüne getirdim. Ben onun yanında olmak istiyordum, acısını dindirmek için onu eğlendirmek istiyordum. Ama o annemle tanışmak istememişti bile. O… Benim yanımda olmak istemiyordu. (?) Düşüncelerim tamamen bu yönlerde kararmıştı. Sandalyeye oturup kollarımı masamda kavuşturdum. Dıştan nasıl görünüyordum bilmiyorum ama içim çökmüştü, kırılmıştı. Buna rağmen yaşayan tek şey kafamın içindekilerdi şu an. Sonunda ilgimi başka yerlere çekmeye çalıştığımda, çok severek aldığım ama daha önce hiç yazmadığım günlüğümü elime aldım. Yazarak, kafamı dağıtabilirdim. O Baran’dı. 2 gün tanışmış olmamıza rağmen ona güveniyordum ve olayın ilginç kısmıysa o da bana güveniyordu. Bunu düşününce kafamdaki bütün karanlığa ışık saçılmıştı. Beni kırmasını unutmuştum bir anda. Gülümseyerek kalemi de elime aldım. Kullanmadığım bu günlüğe Baran’ın gerçeklerini yazacaktım. Onun gerçeklerini merak ediyordum. Baran bir yap-boz gibiydi. Sonsuz bir yap-boz gibi. Parçaları birleştiriyordum ama bitmiyordu. İşte bu her şeyden daha çekiciydi.

'★•¸.'★•

Baran’ın bana anlattıklarını günlüğüme yazdığımda, Baran için ne kadar üzülsem de burukça gülümsemiştim. Baran’ın gerçekleri… Heyecan vericiydi. Ona aşık değildim ama peşinden koşmak istiyordum, sırf gerçekleri için…

((¯*.».( ¯*♥ »

‘’Efendim Eylül?’’

‘’Sakarya bu sesin ne ya… Kanka ben 10 günlüğüne İzmir’e gitmek zorundayım, haber vermek için aradım. Senin böyle bir sesle telefonu açacağımı bilsem aramazdım ama…’’

‘’Nerden çıktı şimdi bu İzmir BeFeFem ya anlatacaklarım vardı.’’

‘’Babamın işi içinmiş, annemler beni de götürüyorlar ne yapayım? Gelince her şeyi anlatacaksın ama Sakaryam.’’ Dedi –m leri uzatarak.

‘’Tamam hadi bakalım öyle olsun, gelirken bana bir şeyler al oradan.’’

Onaylayıcı sesi ve kahkahasını duyduğumda uykum iyice açılmıştı. Yüzümü yıkayıp ağzımı çalkaladım. Mutfağa analiçemin yanına giderken ayağımın halıya takılmasıyla düştüm. Çok güzel ya, günümüzü de böyle açmış olduk.

Analiçemle kahvaltı ederken gülüşmüştük. Ta ki ben bardağıma çarpıp peynire çayımı dökene kadar… Annemin bağırışları kulağımı doldururken odama kaçtım. Sesini kestiğini duyunca üzerime siyah şort-eteğimi ve beyaz tişörtümü geçirdim. Baran’dan mesaj veya arama geldiğini görme umuduyla telefonuma baktığımda hayal kırıklığına uğramıştım. Baran’dan ne bir mesaj vardı ne de bir arama. Eylül’de yoktu. Bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim. Parka gidebilirdim ama Baran’ı görme isteğim daha ağır basıyordu. Baran’ın barını bulma olasılığım? Hemen annemin yanına gidip sululuk yaptım ve harçlığımı istedim. Az önce sakarlıkla peynire çayımı dökmüş olmama rağmen bana harçlık vermesine sevinip yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Seviyorum bu karıyı çok <3

Sakar Bela (◑‿◐)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin