4. bölüm

101 5 0
                                    

Berkayın ağzından:

İlk defa korkuyu, heyecanı, sevgiyi, mutluluğu aynı anda yaşıyorum. Korkuyorum... Cünkü sevgimi söyledim. Ya beni terslerse? Ya bizden olmaz derse. Bir daha hiç yüzüme bakmaz. Ben buna dayanamam. Heyecanlıyım çünkü sevdiğim kız benim evimde, benim yanımda. Mutluyum çünkü sonunda hislerimi söyledim. Korkak bir çocuk gibi davranmadım bu sefer.
''Günaydın bal.''
''Günaydın ayıcık.''
''Nasıl hissediyorsun? İyimisin?''
''İyiyim sanırım. Ben... Dün çok düşündüm. Berkay ben sana karşı... Bişeyler hissediyorum.''
''Ge... Gercektenmi?''
''Evet. Gercekten.'' dunyanin en mutlu insanin ben suan. Sevdigim kiz bana karsi birseyler hissediyormus. Bu kiz hem bana aşkı öğretti hemde bunun karsilikli oldugunu. Bi anda boynuma atladi. Ne guzel kokuyordu oyle.
''Çok guzel kokuyorsun'' dedi mutlu bir sekilde. Neye ugradigimi sasirdim. Bu bir ruyaysa sakin beni kimse uyandirmasin.
''Ne kadar güzel?'' dedim gülümseyerek.
O da ayni sekilde cevap verdi.
''Mavi kadar.'' bu kizin agzindan cikan her kelimeyle afalliyorum.
Kucukken hani bir soru sorarlar 'en sevdigin renk ne?' diye. O cevap hep aynidir. Kizlar 'pembe' erkekler ise 'mavi' der. Ben onlar mavi dedi diye demezdim maviyi seviyorum diye. Ben gercekten mavinin her tonuna asıktım. Açik rengi huzuru, kapalısı aşkı anlatirdi bana.
Ben maviyi severdim. Moda olmadan önce de.
''Berkay iyimisin?''
''Galiba. Şoktayim suan. Tanrim sevdigim kiz bana karsi birseyler hiasediyor. Ben bunu hakedicek naptim ki bana dunyanin en guzel gulen insanini veriyorsun?'' sustu ve saclarimla oynamaya basladi. O da ne! Saclarimin bir tutami elinde kaldi.

''Be... Berkay bu... Ne?'' korkuyordu kiz. Sevdigi adama kavusmusken... Onu kaybetmekten korkuyordu.
''Ben... Bilmiyorum.''
''Doktara gidiyoruz! Hemen!''
Kiz adamin ağzini acmasina izin vermeden kolundan tuttugu gibi disari cikardi. Adam gercekten kanser olabilirmiydi. Tam da sevdigine kavusmusken.
Bazen korkar adam ölümden yaptıklarını Allah affedermi?
Bazen de korkar ölüm ondan bilir onu bekleğini...

'Şimdi olmaz... Sevdigime kavusmusken... Olmaz.' Diye dusunuyordu adam.
Gerekli testler yapilmisti. Adamla genc kiz susuyorlardi. Bağira bağira susuyorlardi.
''Berkay bey...''
''Evet benim.''
''Nasil soyleyecegimizi bilmiyoruz. Siz... Kansersiniz...'' huzursuzca devam etti adi deniz olan doktor. ''Ama korkmayin. kanserin tedavisi var biliyorsunuz.''
Hickira hickira ağlamaya basladi kiz. Ve yere yigildi.
''Çabuk doktor çagirin!'' dedi adam korkak ve sinirli cikan sesiyle. Adam ise ruhunu kaybetmisti ve bulamiyordu sanki. Kiz gozlerini araladi.
''İyimisin meleğim?'' dedi adam tedirgin bir sesle.
Bir kac damla yas oylece suzuluverdi genc kizin gozlerinden. Biliyordu sevdigi adamin kansere yakalandigini. O olmadan bun dunyada tek bir basina ne yapardi? Ne bir ailesi vardi artik ne de guvenebilecegi dostlari. Sevilay vardi birtek. O da genc kiza yardim edemezdi. O kadar guclu degildi. Genç adam yaklasti... Genc kizin yuzunu iki elinin arasina alip bas parmaklariyla akan goz yaslarini sildi. Sevdiginin yuz hatlarini aklina kazimak istercesine incelerken genc kizin agzindan bir kac kelime dokuldu. ''Nefret ediyorum senden.'' ve daha sonra da ekledi. ''Beni yalniz birakacaksin.'' genc adamin yuzunu genis bir gulumseme kapladi. Genc kiz saskin gozlerle ona bakiyordu. Genc adamin gulumsemesi dahada yayilirken ''bende senden nefret ediyorum.'' dedi. Genc kiz sasirmisti. Bir anligina soylemisti o sozleri. Boyle bir cevap alacagini bilmeden. Ve genc adam ekledi. ''Senden nefret ederken bile seni sevecegim.'

Bazen bir bakis, bir gulus, bir soz, bir his, bir kaybedis acitir. Bedenimizi acitmadigi kadar ruhumuzu acitir. Hem de oyle bie acitir ki sanki daha once hic aci cekmemisiz gibi. Ruhumuzun en derinlerinde hissedilir. Bedenimizin ise farkli yerlerinde. Kimimiz bu aciya karsilik aglariz, akip gidecekmis gibi. Kimimiz kagida kaleme yapisiriz, yazinca kurtulacakmisiz gibi. Kimimiz sigaralara gomuluruz, dumani alip goturecekmis gibi. Kimimiz bedenimize zarar veririz, bedenimiz ruhumuzdan daha cok aciyinca hissetmiyecekmisiz gibi. ama sonunda ne olur? Yaptigimiz herseye ragmen yine de aciyi en saf , en siddetli, en koyu halinde hissederiz. Ufacik seyler bu kadar acitir mi demeyin. Hayatta oyle anlar vardir ki sanki aci cekmeniz icin yasanmistir. Sanki aci cekince daha kiymet biri olacakmissiniz gibi.
Yani demem o ki siz acitmayin. Kimsenin boyle bir aciyi tatmasina neden olmayin. Siz sevin. Hem de cok sevin...

Tek Yol YalnızlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin