~Tuzak~

71 7 0
                                    

   31 Ekim 1981:

  Sabah olduğunda James ve Lily tedirgindi. Bu sefer Sirius'un şaklabanlıklarıda işe yaramıyordu. Sabah kahvaltıda kimse konuşmuyodu. Daha sonra Sirius Harry ile oynamaya başladı. Küçük çocuk onun omzuna gelen saçların çekiştiriyodu, Sirius ise buna hiçte rahatsız olmuyordu . Yüzünü şekilden şekle sokuyordu, Harry ise buna kıkırdıyodu. James'te onlara bakıp gülüyordu. Lily ise huzursuzdu.
 

  Gün boyunca her şey iyi gitti. Tabi akşam saat 23:00'a kadar. Lily yukarı Harry'i yatırmak için çocuk odasına gitmişti. James ve Sirius ise aşağı katta salonda  konuşuyolardı. Birden kapı çaldı. Sirius ben bakarım deyip kapıyı açmaya gitti . Kapıyı açtığı anda bir patlama oldu ardından Sirius bağırmaya başladı:

  "James kaç! Harry'i ve Lily'i al ve kaç! Bu o! Voldemort!"
 
    Daha sonra James'de hemen yukarı Lily'nin yanina gitti

  "Lily. Lily!"

  "James! Neler oluyo? O ses de neydi?"

  "Lily sakın burdan çıkma!"

  "Ne? Neler oluyo James?"

  "Soru sorma Lily! Sadece burdan sakın çıkma tamam mı?"

  "Tamam"
  
   Bu sırada aşağıda Sirius hemen patronusunu yoldaşlığın karargahına yollamıştı. Daha sonra ölüm yiyenlerle düelloya başlamıştı. Çok geçmeden James'te yardıma geldi. İkiside çok güçlü büyücülerdi fakat ölüm yiyenler sayıca üstünlerdi. Yinede yoldaşlık gelene kadar onları oyalaya bilirlerdi. Sonra James birden karşısındaki yüzle kısa süreliğine şoka uğradı fakat hemen toparladı. Karşısında bir zamanlar dost dediği ama onu satan adam vardı. Evet karşısında Peter Pettigrew vardı. Yüzünde biraz vicdan azabı vardı. Daha sonra konuşmaya başladı.

  "James lütfen yapma! Sadece Harry'i istiyolar. Harry'i ver. Size bir zararları dokunmuyucaklar. Eğer Harry'i verirseniz sizi öldürmüyücekler"

James bu sözlerle daha da öfkelendi:

  "Sen hala hangi yüzle karşımıza çıka biliyorsun! Bizi sattın! Ve bide bizle konuşmaya çalışıyosun öylemi? Ben ölürümde Harry'i  asla vermem!"

   Daha sonra James Peter'a lanet attı. Peter lanetten kurtuldu fakat ikinci lanetten (petrificus totalum) kurtulamadı ve yere kapaklandı. Ne hareket edebiliyor nede konuşa biliyordu sadece dinliyebiliyordu.

   Lord Voldemort yanında en sadık ölüm yiyeni Bellatrix Lanstrange ile yukarı kata çıktı. Odaların birinden bebek ağlama sesi geliyordu. Odaya doğru yöneldi. Kapıyı açtı, içeride kızıl saçlı kadın kucağında ise ağlayan bir çocuk vardı. Kadın onu görünce hemen asasını çıkardı. Ve çocuğu beşiğe bırakıp önüne siper oldu. Daha sonra ölüm yiyeni Bellatrix Lanstrange ile düelloya başladılar. Çocuğun yanına doğru yürüdü. Yanına yaklaştıkça çocuğun sihir gücünü hissetmeye başladı. Kabul etmeliydi ki çok güçlü sihirli özü vardı. Ama yinede kimse ondan daha güçlü olamaz, olmamalıydı. Yavaşca asasını çocuğun alnına doğrulttu. Bunu gören kadın yalvarmaya başladı.

  "Yalvarırım yapma....lütfen....onun yerine beni öldür ama ona bir şey yapma...lütfen"

  "Çekil! Çekil önümden aptal kız!"

  Tam o anda dikkati dağıldığı için Lily kendini koruyamadı ve Bellatrix'in gönderdiği büyüyle vurularak bayıldı. Daha sonra kadın efendisinin yanına geldi.

  "Lordum"

  Sesi sanki bir şey sorarmış gibiydi. Lorduna baktı, çocuğa bakıyordu. Sonra birden konuşmaya başladı.

Gryffindor'un varisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin