Övelim mi, gömelim mi? (Yabancı/Şahmeran)

199 15 47
                                    

Övelim mi, gömelim mi?

Bölüm: 2

Tansiyonum yerlerde, Allah'ım sana geliyoruuuum! (Lütfen biri kollarımdan tutsun da düşmeyeyim!)

Az önce 600 sayfalık bir kitabın son sayfasını da okuyup hayret içinde köşeye bıraktım ve aklımdan geçenleri unutmamak için buraya koştum. Sıkı durun!

Kan, ihtiras, katil, şehvet, tecavüz, benimsin... Birazdan duyacaklarınıza inanamayacaksınız, inansanız bile hayret edip unutmak isteyeceksiniz.

Öncelikle eleştirileri okumaya ilk bölümden başlayan biriysen ve benim okuma alışkanlığımı nasıl kazandığımla ilgili üzücü serüvenden haberin varsa Wattpad hikayeleriyle dolu geçmişimi de az çok tahmin edebiliyorsundur. Yabancı, Kötü Çocuk, Solucan ve daha adı aklıma gelmeyen binlerce kitaplaştırılmış kurgu henüz bu mecrada birer satırken okumuştum. Wattpad önerileriyle anasayfama düşen en popüler hikayeleri umarsızca kütüphaneme ekleyip gece gündüz soluksuz okuduğum zavallı romantizmi bugün bir kez daha tokat gibi yüzüme çarptı.

Yabancı, gerçekten burada okuduğum en eski kurguydu diyebilirim. Hatta geçen gün dayanamayıp o dönem buradaki kurgularla kafayı bozduğumuz çocukluk arkadaşımı aradım ve Yabancı'yı yeniden okuduğumu, hayrete düştüğümü söyledim. "Nasıl ya, nasıl yatıp kalkıp Ediz diye ağlıyorduk, aklım almıyor!" dedim gülerek. Sanki dün gibi geliyordu bana ama asıl tokadı üzerinden 6 yıl geçtiğini fark ettiğimde yedim. Sanki yaşlanıp torun torba sahibi olmuş, elini eteğini buralardan çekmiş, kendi halinde bir insan oldum o an. Arkadaşlar, altı yıl... Resmen yaşlanmışım, yaşadığım en büyük hayret bu oldu öncelikle.

Okuduğum birçok kurguyu aşağı yukarı hatırlıyor olsam da aralarında en buğulu olan kurgu Yabancı'ydı. Olaylar bir şekilde aklımdaydı ama diğerleri gibi beni itecek herhangi bir ayrıntı aklıma gelmiyordu. Bunun sebebi o dönem yaşadığım büyük hayranlık mıydı, bilemiyorum ama tek hatırladığım bitmeyen bölümleri ve yazarın kaleminin güçlü olduğuydu. Sanki diğer hikayeleri okumak daha basitti buna kıyasla ve asla devam bölümü gelmeyecek olan son bölüme kadar soluksuz okumuştum ki zaten o kadar uzun süre bölüm gelmemişti ki kitaplaştırıldığında artık eskisi kadar ilgimi çekmiyordu.

Okumaya başladıkça ayrıntıları hatırladım ve hatırladıkça kahkaha attım, yer yer sinir krizleri geçirip yastığıma kafa attım diyebilirim. Olaylar... Meşhur Ediz Çağıran, ergenliğimin en çekici bad boylarından biri...

Olay babasının bir polis tarafından öldürülmesi üzerine, o polisin kız kardeşini kaçırmasıyla başlıyor. Ediz, Doğa'yı omzuna attığında, yani ilk bölümün son cümlesinde "Artık benimsin, güzelim!" diyor ve bunu yazan kardeşiniz o an Azer'e bağlayıp "Duygularım, darmadağın anlayamazsın..." diyerekten dizleri üzerine çöküp ilk hayal kırıklığıyla okumaya devam ediyor.

İnanın o kadar çok ayrıntı var ki 600 sayfalık kitap benim Wattpad'de okuduğumun yarısı bile değil sanırım çünkü okudukça aklıma gelen ayrıntıların hiçbiri henüz yaşanmadı ve bu kalınlıkta ikinci bir kitapla beraber, üçüncüsü de yolda. Nasıl önceki övüş seansında, kısa bir bölümün her ayrıntısına kustuysam bu kitabın 600 sayfasının içinden de çıkamıyorum. Nereden başlasam, hangi ayrıntıdan dem vursam inanın karar veremiyorum. O yüzden ilk önce karakterlerden bahsedip bölümlerde anlatılanın nasıl dışına çıktığını göstermek istiyorum.

Doğa, orta halli bir ailenin sıradan bir kızı diyor kendine. Ailevi sorunları yüzünden insanlara karşı ördüğü 'buzdan duvarları' var ve kendi tabiriyle yaşıtlarına göre daha duygusuz, daha sert ve soğuk bir kız. Babası ve abisiyle arasındaki bağ yok denilecek kadar ince bir ipliğe bağlı ve tek arkadaşı Umay'a bile mecburiyet gözüyle bakıyor. Soğukkanlı, özgüvensiz ve içine kapanık diyelim.

Birileri Eleştiri Mi Dedi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin