13

234 24 2
                                    


15 Kasım 2017

Merhaba gülüm, güneşim. Merhaba vazgeçemediğim. Son yazımın ardından çok zaman geçti güzelim. Yazdığım her mektubu bir zarfa iliştirip, adresini yazar fakat yollamaya çekinirim. Kötü bir cevap almaktan çekinirim birtanem. Artık çalışmadığımdan ailem destek oldu bana. Onların yanına taşınacaktım ama bilerek gitmedim gülüm. Belki dönersin diye bekledim sallanan sandalyenin üzerinde. Ama sen gelmedin, Rose. Sen gittiğinden beri hiç güneş doğmadı evime, hep yağmurluydu günlerim. Geçen bir hava alayım diye çıktığım sokakta, tanıdık yüzlerin üzgün bakışlarıyla karşılaştım bir an, içim sıkıntıya düştü. Sana birşey oldu sandım Rose'm. Sonra duydum ki, nişanlanmışsın o adamla. Yuva kurmaya hazırlanırmışsın. Delirdim. Geleyim evine, dikileyim karşına, tutup çekeyim kolundan diye düşündüm. Alıp çekeyim seni kendime. Ama sonra o adama gülen gözlerin geldi aklıma. Hızlı adımlarım yavaşladı bir an. Özgüvenle dikleştirdiğim omuzlarım düştü bir an. Sürünerek yürümeye başladım yine.
Nasıl unuttun beni sevgilim? Kalbiyle sevenler, aklıyla unutamazmış. Sen nasıl unuttun beni? Hani gelip her gece bana hikaye okuyacaktın, hani hep birlikte ağlayacaktık sevgilim. Kalbim ağrıyor artık. Önceden sevdiğin bu kalbi neden kanatıyorsun, sevgilim?
Sahi daha önce sevdin mi sen beni?



wildest dreamsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin