Hafiften aralıyorum gözlerimi herkes meraklı gözleriyle bakıyor bana. Şaşkınım. Kafamdaki ağrıdan dolayı burdayım sanırım. Ayağa kalkmak istiyorum ama izin vermiyor annem konusmak icin gayret ediyorum fakat zorlama diyorlar tebessüm ederek. Neden burdayım bakışı atıyorum etrafa cevap vermiyorlar ilk başta meraklı gözlerimle etrafa bakınıyorum.
Sağ taraftan bir ses geldi tanımadığım yabancı bir ses. Yavasça sağıma dönüyorum uzun kızıl saçlı ela gözlü tatlı bir kız. Sanırım doktordu ama çok etkilenmiştik birbirimizden. Tebessum etti.
"Merak etme birşeyin yok," diyerek rahatlattı beni.
Gözlerimi alamadım ondan. Tansiyonunu ölçmek gerek dedi yanıma yaklaşarak. Kolumu uzattım usulca. Gözlerimi üzerine diktim. Hafiften süzdüm onu. Utançlı bir şekilde baktı suratıma. 'İyisin' dedi odadan çıkarken.Zaman gectikce daha iyi hissediyordum. Az sonra kapı aralandı uzun saçlarını savurarak odaya girdi Deniz.
"Şimdi nasilsin?" diye sordu.
"Eh iyiyim işte" diye tısladım.
"Bugün huysuz galiba" dedi
doktor deniz tebessümle.
İçimden e tabi niye huysuz olmayayim ki seni bidaha göremicem sonuçta diye geçirdim. Ah bide dile getirebilsem. Doktorun son sözleriyle gerçek dünyaya döndüm.
Artık taburcu olabilirsin ufaklık dedi gül-
Haa
Neee
Ufaklık mı Hoşlandığım kız bana ufaklık mı demişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~İMKANSIZ~
Fiksi RemajaSevememek, ya ölürsek? Ölümü kaçınılmaz bir genç. Ölümsüz bir aşk hikayesi.