#5.

17 3 20
                                    

                                                   Göz yaşı...


Sanarsınız ki hayat kolay. Yaşamak basit. Zaman limitsiz. Biliyorum. Her kes bunu düşünür. Geleceğini... Herkes şu an geleceği için, yaşamı için hayatla savaşıyor. Şimdi zorluk çekiyor ki gelecekte zorluk yaşamasın. Herkesin hayali, yaşamak istediği şeyleri var. Bu insanların doğal hakkı. Benimde... Ama ben... İnsanların hakkı var, benim yok. Ben bir canavarım. Normal insanlar neden bir şeytan tarafından kapana kıstırılsın ki? Benimde hayalim var. Tek ve gerçek hayalim. İnsan olmak. Kimseden farklı olmak istemiyorum. Ben... Ben canavar olmak istemiyorum. Sadece  yaşamak istiyorum. Çok mu zor?! Neden bu acımasız hayat  dileğimi duymuyor? Neden?

Anne... Neredesin? Neden beni yalnız bıraktın? Sana ne kadar ihtiyacım var görmüyor musun? Duymuyor musun beni? Haykırışlarımı? Gözyaşlarımı? Nefes alamıyorum anne...
Kızın ölüyor... Yaşamayı seven kızın... Çaresizliğimi hissetmiyor musun? Neden yoksun anne? Neden? Yeniden saçlarımı okşasan...
Bana güç verecek sözler söylesen keşke...

Şu an bedenim kaskatı kesmiş halde öylece duvara dayanmıştı. Gözyaşlarım yüzümde kurumaya başlamıştı. Kurumuş dudaklarım, kızarmış gözlerim...Adeta ölü gibiydim sanki. Ruhum içimde değilmiş gibi. Karşımda duran, karanlığıyla beni esir alan şeytana bakıyordum. Şu lanetli gözlerine. Karşımdaki gözler insanların çığlıklarını, haykırışlarını yansıtıyordu. Söylediği şey hâlâ kulaklarımda yankı yapıyordu.  "Seni istiyorum"

Neden beni? Neden? Ben kimdim ki? Neydim ki ben? Ne vardı ki bende? Neden ben bilmiyorum? Ona ait bir şeymiydim ben?  Gözlerime dikilmiş kırmızı gözlerini bir kez bile kırpmamıştı. Kurumuş dudaklarımı haraket ettirip, çatlamış sesimle tek kelime sora bildim.

"Neden?"

Konuşmamla gözlerini benden ayırmış, sanki düşüncelerinden ayrılmış gibiydi. Benden bir adım uzaklaşıp arkasını dönmüştü. Bense yerimden kıpırdamadan öylece arkasından bakmıştım.

"Neden?..."

Söylemiş, ardından alayla gülümüştü. Pencereye yaklaşıp dışarı  bakarak konuşmaya başladı.

"Neden...Hmm. Neden? Bu sorunun cevabını şimdiyedek kimse bulamadı biliyor musun? Neden? İnsanlar bu soruyu hiç bir zaman cevaplayamayacak kadar acizler. Tek kelimelik soru. Herkesin kendi nedenleri var Bini. Bu soruyu yanlış birine soruyorsun. Nedenini ben değil, başkası söylemeli. Sana, bana bunu yapan biri. Ben de çok sordum neden diye. Ama hiç bir zaman cevap alamadım. Bana beni tatmin edecek cevap bulamadım. Herkes bencil. İnsanlar çok bencil. Bu yüzden insanlardan nefret ediyorum."

"Neden? Neden beni?"

Haklıydı. Herkesin nedeni var. Ama bu sadece kendisi için. Bencillik için. Peki onun nedeni ne? Ne vardı bende?
Yüzünü bana dönmüş korkutucu gözleriyle  bakmıştı. Neden gözleri bana bir şeyi hatırlatıyor?

"Bu sorunun cevabını kendin bulacaksın. Sadece bunu aklında tut. Sen bana aitsin. Bana ait olan sende. Bu yüzden sen de bana aitsin. Üzgünüm. Bu benim suçum değil. Suç... bunu sana yapanda."

Kahkaha atarak gözden kayb olmuştu. Yere çökerek gözyaşlarımı serbest bırakmıştım. Niye herşey saklı? Neden? Bunları  yaşamamın sebebi ne? Kim yaptı bunu bana? Neden ona aitim ben? Neden kendime ait değilim? Şu lanet ne zaman bitecek?

~~~~~

Düşüncelerimin içinde kayb olurken telefonumun sesiyle irkilmiştim. Elimdeki sıcak kahveni masaya bırakıp telefonu açmıştım. Zayıf çıkan sesimle cevaplamıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 24, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

《EVİL》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin