1.7

1.5K 152 93
                                    

Üzerimdeki sweatin kollarını aşağı doğru çekiştirdim. Havalar soğuktu ve ben kelimenin tam anlamıyla donuyordum.

Ayaklarımı ileri geri sallarken görevlinin bana seslenmesiyle yerimden kalktım. Taehyung'un yanına neredeyse 1 aydır geliyordum. Çoğunlukla beni dinlemiyordu fakat ben çabalamaktan asla vaz geçmemiştim.

Kadın benim için kapıyı açtığında içeri girdim. Herkesin bakışı tekrardan bana dönmüştü. Umursamadan her zamanki masaya gidip oturdum.

Gözlerimi Taehyung'un geleceği kapıya dikip Taehyung'un yanıma gelmesini bekledim. Bu bekleyişim fazla uzun sürmemişti ve Taehyung kapıdan girmişti.

Gözlerini bana çevirmeden yere bakarak direkt yanıma geldi ve karşıma oturdu.

"Günaydın Taehyung."

Heyecanla konuştuğumda Taehyung sonunda gözlerini bana çevirmişti.

"Cidden, buraya gelmekten hiç sıkılmıyor musun?"

Kafamı iki yana salladım ve ellerimi masada birleştirdim.

"Söz konusu sensen asla sıkılmam Taehyung."

Taehyung alayla güldü ve arkasına yaslandı.

"Cidden, bunca zaman beni yalanlarına inandırmak için çabalaman göz yaşartıcı Park."

Taehyung parmağıyla sahte göz yaşını sildiğinde göz devirmek istemiştim fakat kendimi tuttum.

"Doğrular Taehyung. Bunca zaman seni doğrulara inandırmak için çabalıyorum."

Taehyung omuz silktiğinde içimdeki Taehyung'un elini tutma isteğini bastırmaya çalıştım. Bunu yaparsam benden uzaklaşabilirdi.

"İçerisi nasıl gidiyor?"

Taehyung omuz silkti.

"Psikolojik destek almaya devam ediyor musun?"

Taehyung iç çekti ve elini uzamış saçlarından geçirdi. Ona uzun saç yakışıyordu.

"İstemesem bile almak zorundayım."

Gözlerimi uzamış saçlarından çekip yüzüne çevirdim.

"Saçların uzamış."

Gülümseyerek elimle Taehyung'un saçlarını işaret ettim.

"Evet uzadı."

Taehyung saçlarını geriye doğru attırdığında onun çok havalı göründüğünü düşünmeden edemedim.

"Kesmemi ister misin? Aslında sana uzun saç yakışıyor fakat seni rahatsız ediyordur."

Taehyung'la ilk defa normal bir şekilde konuşuyorduk. Alay yoktu. Sadece konuşuyorduk.

Taehyung alayla güldüğünde normal konuşmanın buraya kadar olduğunu düşündüm.

"Cidden saçımı sana kestireceğimi mi düşündün Park?"

Gözlerimi yumdum. Bunlara alışmıştım artık. Taehyung her zaman benimle alay ediyordu.

"Güzel keseceğinden şüpheliyim. Buradaki gardiyanlar bile senden güzel keser."

Gözlerimi şaşkınlıkla açıp Taehyung'a baktım. Taehyung bana bakmıyordu.

Taehyung ilk defa benimle beni kırmadan konuşmuştu. Bu beni şaşırtmıştı. Ne değişmişti?

"Zaman doldu."

Gardiyan yanımıza geldiğinde Taehyung ayağa kalktı. Gözlerimi ona çevirdiğimde onun da bana baktığını gördüm.

Merakla ona bakmaya devam ederken Taehyung gözlerini kaçırıp arkasını dönmüştü. Benden birkaç adım uzaklaşırken sadece ikimizin duyacağı şekilde fısıldadı.

"Onları rüyamda görüyorum."

Gözlerim duyduğum şeyin şokuyla açılırken Taehyung benden uzaklaştı ve kapıdan çıktı.

Elimi ağzıma koyup gözlerimi masaya diktim. Taehyung bugün eskisine nazaran bana daha iyi davranmıştı. Ayrıca o çocukları rüyasında gördüğünü de kabul etmişti. Bunun anlamı neydi?

Taehyung yoksa bana inanmaya mı başlamıştı?

Sizce Taehyung Jimin'e inanmaya başladı mı?

Oy verip yorum yapmayı unutmayın~

I Can Kill Someone For You ➳ Vmin TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin