1.8

1.4K 150 65
                                    

Yüzümdeki gülümsemeyle bekleme yerine gidip oturdum. Heyecanla beni içeri almalarını beklerken yanıma bir kız gelmişti.

"Selam, oturabilir miyim?"

Gülümseyerek elimle sandalyeyi işaret ettim. Kız yanıma oturdu ve gözlerini karşıdaki görevliye dikti.

"Biri için buradasın değil mi?"

Başımla kızı onaylayıp ayaklarımı salladım. Ne zaman beni çağıracaklardı acaba?

"Kardeşin için falan mı geliyorsun? Sürekli buradasın da."

Kafamı yine iki yana salladım.

"Hoşlandığım çocuk için geliyorum."

Kız şaşkınca bana bakarken görevli içeriye birkaç kişiyi çağırmıştı.

"Bu kadar açık sözlü olacağını tahmin etmemiştim. Neyse, bende bir arkadaşım için geliyorum."

Kafamı sallayıp gözlerimi görevliye çevirdim. Daha ne kadar beklemem gerekiyordu? Taehyung'u hemen görmeye ihtiyacım var.

"Bu civarda mı yaşıyorsun?"

İç çekip gözlerimi kıza çevirdiğimde odada görevlinin sesi yankılandı.

"Park Jimin, girebilirsin."

Heyecandan kızı unutup seri adımlarla odaya ilerleyip içeri girdim.
Her zamanki masama ilerleyip oturdum ve Taehyung'u beklemeye başladım.

Kısa zaman sonra Taehyung içeri girmişti. Bana doğru ilerlerken bedenini süzdüm. Burada çok zayıflamıştı aynı zamanda da biraz kas yapmıştı.

Taehyung karşıma oturduğunda masada öne doğru eğilip gözlerimi Taehyung'un yüzünde gezdirdim.

"Taehyung, çok yorgun görünüyorsun."

Taehyung gözlerini bana çevirip yutkundu. O sırada gözlerinin kanlanmış olduğunu gördüm.

Elimi tereddütle uzatıp Taehyung'un yanağına koydum. Onun bu bitkin hali beni çok üzmüştü. Gözlerim onun bu hali karşısında dolmuştu.

İlk defa birine aşık olduğumdan hislerimi nasıl kontrol edeceğimi bilmiyorum. Ufacık bir şeyde bile çok mutlu olabiliyor, o hastalansa bile ağlayacak konuma gelebiliyorum.

Bu duyguları nasıl aşabileceğim? Ya da aşabilecek miyim?

"Neyin var Taehyung?"

Taehyung iç çekip elini uzatıp bileğimi tuttu. Şuan bana kaba davranması umrumda bile değildi.

"Sadece yorgunum, birşeyim yok."

Elimi yanağından çekip masanın üzerine koydu. İç çekip elimi kendime çektim.

"Uyuyamıyor musun?"

Taehyung beni başıyla onayladı ve gözlerini yavaşça yumdu. Gözleri açık kalamayacak kadar yorgundu anlaşılan.

"Sana uyku hapı vermelerini istedin mi?"

Taehyung başını iki yana salladı.

"Uyursam rüyamda onları görüyorum."

İç çekip başımla Taehyung'u onayladım.

"Psikologla konuşmalısın Taehyung."

Taehyung tereddütle başını salladığında gözlerimi ondan ayıramıyordum. Bitkin olması beni de bitkin hale getiriyordu sanki. Kendimi kötü hissediyorum.

"Yaptıklarından pişman mısın?"

Taehyung başını iki yana sallayıp sırıttı. Hala yorgun görünüyordu ve bu halde sırıtması onu çok korkunç göstermişti.

"Onlar hak ettiklerini aldı Park. Asla pişman değilim."

Görevli zamanın dolduğunu belirttiğinde Taehyung yüzündeki sırıtışı silmeden ayaklandı.

"Taehyung."

Taehyung duraksayıp gözlerini bana çevirdiğinde zorla gülümsedim.

"Seni seviyorum."

Taehyung'un yüzündeki sırıtış silinip yerini şaşkınlığa bırakmıştı.

"Yaptığın şeylerin karşılığında sevgimi istediğini söylemiştin değil mi?"

Taehyung'un yüzündeki şaşkınlık silinmeden ayağa kalkıp ona yaklaştım ve yanağına uzanıp ufak bir öpücük kondurdum.

"Bundan sonra sana bolca sevgimden vereceğim. Sen bıksan dahi sevgimi vermekten vazgeçmeyeceğim."

Gülümseyip arkamı döndüm ve yüzümdeki huzurlu ifademle oradan uzaklaştım.

Uzuun zamandır yb gelmediydi bende dedim artık yb atma zamanın geldi. Umarım beğenmişsinizdir.

Oy verip yorum yapmayı da unutmayın ponçiklerim ^^

I Can Kill Someone For You ➳ Vmin TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin