0.4

94 17 2
                                    

Elimdeki kalemle son dokunuşlarını yapıyorsum resmin. Benden çizmemi istediği resmi sabah uyandığım gibi çizmeye başlamıştım ve şu an sonlarına geliyordum. Normal olan bu resim o sevdiği ve istediği için harikulade geliyordu bana.
Son kalem darbelerini de yaptığım da resim bitmişti. Güzel olmuştu. Umarım beğenirdi. Bugün cumartesiydi ve arkadaşının doğum günü yarındı. O yüzden bunu hemen ona vermeliydim. Telefonumu elime alarak Jimin'e mesaj attım.

✳️
Resim bitti :)

Aradan bir iki dakika ya geçmiş ya geçmemişti ki telefonuma bildirim geldi.

❇️Jimin

Bu kadar hızlı beklemiyordum. Müsaitsen eğer uğrayıp alabilirim?

Evime gelecekti. Jimin evime gelecekti. Bugüne de böyle başladıysam benden mutlusu olamaz değil mi?

✳️
Müsaitim gelebilirsin ben konum atıyorum şimdi.

(Konum 📍)

Jimin'e konumu attıktan sonra hemen salona geçtim , etrafı düzelttikten sonra odama gidip üzerimi değiştirdim. Aynadan görünümüme bakarken kapı çaldı. Hızla kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda siyahlar içinde bir Jimin beklemiyordum. Gülümseyerek bana baktığında benim ağzımın suyu akıyordu resmen. Başımı iki yana sallayarak kendime gelip içeriyi gösterdim. İçeriye girip salona geçti. Koltuklara doğru yöneldi ve oturdu. Karşısındaki tekli koltuğa oturdum bende. " Bir şey içmek ister misin?" diye sordum. Mahçup bir ifade ile "Aslında bir kahveni alırım zahmet olmazsa yani."

Kafamı olmaz anlamında sallayarak mutfağa gittim. Suyu makine koyduktan bir iki dakika sonra kahveyi de içine koyarak hazır olmasını bekledim. Hazır olduğuna dair öttüğünde iki tane bardak çıkararak kahveyi onlara doldurdum.

Elimde kahvelerle salona girdiğimde kitaplığın yanındaydı. Çerçevedeki resimlere bakıyordu. Bunlar benim çizdiğim, çok beğenip çerçevelettirdiğim çizimlerimdi. Beni görünce parmağıyla çerçeveleri gösterdi. Şaşırmıştı galiba.

"Bunların hepsi senin çizimin mi" sordu şaşkınca. Bende başımı sallayarak yanına gittim ve elimdeki kahvelerden birini ona verdim. Telekkür ederek aldı. "Hepsi benim çizimim, çizmeyi çok severim hoşuma giden her şeyi çizerim. " diye açıklamada bulundum.

"Çok güzeller harika bir ressam bulmuşum kaybetmek istemem." dedi. Dedin iyi dedin de kalbimin orta yerinden vurdun be. Çekinerek "Özel değilse neden insan resimleri çizmediğini sorabilir miyim? "diye sordu.
Bunun cevabını verdiğimi düşünüyordum aslında ama demek ki fazla merak etmiş.
Asıl bir bilsen seni çizmeyi ne kadar istediğimi...
" Özel bir sebebi yok sadece insanların hepsinin aynı olduğunu düşünüyorum ama bu düşüncemi kıran biri olursa ki olur onu çizmeyi çok isterim. "diye itiraf ettim. Sensin bu düşüncemi kıran. Seni çizmek istiyorum.
Jimin uzun bir süre daha resinlere baktıktan sonra bir şey unutmuş gibi bana döndü." Sana bir şey sormak istiyorum?"dedi. Heyecanlanmıştı sanki ya da bana öyle geliyordu. Evet anlamında başımı salladım.
" Arkadaşımın doğum gününe gelir misin? Gelmek istemezsen anlarım ama hediye konusunda bana çok fazla yardımın dokundu seni onunla tanıştırmak isterim. " dedi hızlıca. Bir dakika bir dakika ben yanlış duymamıştım değil mi beni arkadaşının doğum gününe davet ediyordu ve onunla tanıştırmak istiyordu. Aklımda dedikleri tekrar ederken" Jungkooklar da gelecek onlarda kızları çağırdılar. "diye ekledi daha sonra.
Kızlar da gidecektiler ve bana söylememişler miydiler? Bunu hesap sorma defterime ekledim.

" Çok isterim bende uzun süredir öyle ortamlara gitmiyordum. Teklifin için teşekkürler. "dedim. Jimin gülerek rica etti. Daha sonra bana gitmesi gerektiğini söyledi. Bende odadan resmi getirip ona verdim. Teşekkür edip evde bakacağını söyledi. Kapıdan çıkarken" Kahve için teşekkürler. "dedi ve gitti.
Jimin bana neler yapıyorsun bir teşekkürle bile haberin var mı?
Telefonumu elime alarak kızları aradım hemen. İki çalışta hepsi açmıştı telefonu." Evet şimdi bu hainliği bana yapmaya kim karar verdi çabuk söyleyin. "diye sitem ettim şakayla karışık." Bence bu hainlik değil. Biz söyleseydik Jimin'den teklif alamazdın bebeğim. Bir daha düşün hainlik mi değil mi? " dedi Jisoo gülerek. Ne yani bunu aralarında konuşmuşlardı ve Jimin mi bana söylemek zorunda kalmıştı. Neyse bunu daha sonra düşünebilirdim. Lisa" Onu bunu bırakında partiye giderken ne giyeceksiniz? Benim alışverişe çıkıp bir şeyler almam gerekiyor. "diye konuştu. Rosanne" Bence sen alışverişe tek çıkma biz de gelelim hep birlikte hem vakit geçirmiş hem de kıyafet işini aradan çıkarmış oluruz. "dedi keyifle. Olabilirdi onlarla dışarıda vakit geçirmeyeli uzun zaman olmuştu

Ben bir şeyler yapalı uzun zaman olmuştu aslında. Son bir yıldır sadece resim çiziyordum. Evde, okulda, her yerde. Kızlarla buluşmak için sözleşip aramayı sonlandırdık.

...

Kızlarla ellerimiz dolu şekilde bir kafeye girdik. Bir masaya oturup sipariş verdik. Şiparişi beklerken Rosanne'nin telefonu çalıyordu. Jungkook'tu. Rosanne telefonu açıp konuşmaya başladı. Biz de kızlarla aldığımız elbiseler hakkında konuşuyorduk. "Jennie umarım doğum günü çocuğunda olması gereken dikkatleri üzerine almazsın, sade bir elbise ile bu kadar güzel olunmaz ama." diye sitem etmeye başladı Lisa. Saçmalıyordu yine, sade siyah bir elbise almıştım o ise kırmızı bir elbise almış bana laf söylüyordu. Taehyung'un aklını çelecekti partide kesin çünkü ateş ediyordu elbise ile. Bu cümle biraz klişe ama tam anlamıyla o cümleye uyuyordu. Jisoo ve Rosanne 'nin hakkını da yiyemeyeceğim onların yanında sönük kalacaktım belki de çünkü harika elbiseler almışlardı gerçi harika olan elbise değil onlar desem daha doğru olurdu. Biz şakalaşırken Rosanne ayağa kalktı. "Jungkook beni çağırdı hediye alacakmış arkadaşına yardım istiyor,ben gidiyorum görüşürüz sonra öpüyorum sizi." diyerek elini dudaklarının üzerine koyarak bize öpücük attı ve çıkışa doğru gitti. Rosanne ile Jungkook sevgili olma yolunda ilerliyorlardı. Aramızda bir sap Jisoo kalmıştı ama halinden memnun görünüyordu. Aslında ben de sap sayılırdım. Sadece ben ondan hoşlanıyordum ama o ne düşünüyor bilmiyordum bile. Sayılmam sapmışım bende.

Kızlarla cafeden çıkarak evin yolunu tuttuk. Eve geldiğimde elbiseyi askıya asarak dolaba koydum ve hemen banyoya gidip kısa bir duş aldım. Duş beni rahatlatmıştı. Pijamalarımı giyerek yatağa oturduğum da telefonum titreşti. Elime aldığımda bir yeni mesaj var yazısını okudum. Tıkladığımda kalbimin hızlandığını hissettim.

❇️Jimin

İyi geceler :)

Her akşam ondan böyle mesajlar alacaksam benim ölümüm yakındı.

✳️
İyi geceler :)

(Görüldü✔️✔️)

Diye karşılık verdim. Telefonu komodine bıraktım ve kafamı yastığa koydum. Demek ki artık kafamı yastığa koyduğım da hep mutlu olacaktım. Jennie bunu sevdi...

*****************************

Parmağınızı biraz aşağıya kaydırıp yıldıza basarsanız çok mesud olurum..
Biraz kısa ama bölüm bölümdür.
Yorum sizde... 💋

Masterpiece \ JenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin