Medya çok hoşuma gittiği için paylaşmak istedim bölümle alakalı değil siz de beğendiyseniz yorumlarınızı alırım
***
Aynadaki görünümüme bakıyordum. Siyah sade düz bir elbise dizlerimin hemen üstünde bitiyordu. Altına sevdiğim deri botlarımı giymiştim saçlarımıda salık bırakmıştım. Hafif bir makyajlada kendimi tamamlamıştım. Güzel görünüyordum.
Kızlar salonda beni bekliyorlardı. Hazır olunca yanlarına gittim. Jisoo da benim gibi siyah bir elbise giymişti çok asil görünüyordu, Rosanne ise tam zıttı olarak beyaz bir tulum giymişti adeta bir melek gibi görünüyordu onun görünüşüne hayrandım. Lisa o ise salona girdiğimden beri ateş esiyordu kıyafetleri ile kırmızı bir elbise ve sıkı at kuyruğu saçlarla tekli koltukta oturmuş bana sırıtarak bakıyordu.
Onları çok seviyorsum iyi ki hayatıma girmişlerdi.
Rosanne'nin yanına oturdum. "Bende hazır olduğuma göre gidebiliriz." Jisoo hemen ayağa kalktı ve uzun ceketini üzerine geçirdi anlaşılan sıkılmıştı ve biran önce bitmesini istiyordu. Böyle şeylere gelemeyen bir ben bir de Jisoo'ydu ama ne olduysa ben bu partiye gidiyordum gerçi sebebi gayet açıktı.
Hepimiz dışarı çıkıp bir taksiye bindik ve partinin olduğu yere doğru yola koyulduk. Aslına bakarsanız çok heyecanlıydım çünkü onu görmemiş yapamıyordum. Bana ne olmuştu bilmiyorum daha bir hafta önceki bana böyle hisler hissedeceğim deselerdi saçmaladığını söylerdim ama şimdi tam da öyle olmuştu.
Aşık mı oluyordum?
Taksi durduğunda kızlarla inip cafe-bar gibi olan mekana girdik. Kalabalık ve oldukça gürültülüydü ortam. Rosanne bize eliyle bir yeri gösterdiğinde oraya doğru ilerledik galiba bizimkileri görmüştü oraya gidiyorduk.
Bir dakika onlar ne ara bizimkiler olmuştu?
Önümüzdeki bedenlere çarpmadan koltukların ve onların olduğu localara geldiğimizde onu gördüm. Siyah bir takım giymişti içindede siyah bir gömlekle tamamlamıştı kendini. Sarı saçları anlına dökülüyordu. Uyumlu olmuştuk ikimizde simsiyahtık. Ayakta dikilmiş arkadaşlarıyla konuşuyordu. Arkadaşlarının üçünü tanıyordum ama birini tanımıyordum galiba doğum günü çocuğu oydu çünkü onu ilk kez görmüştüm. Taehyung bizi görüp el salladığında Lisa da ona el salladı. Jimin Taehyung'u el sallarken görünce başını bu tarafa çevirdi ve o an kesişti gözlerimiz ben zaten onu izliyordum. Gülümseyerek bize doğru adımladı ve tam önümüzde durdu sırayla kızlara hoşgeldiniz dedikten sonra bana döndü kızlarda o sırada diğerlerinin yanına gidip bizi yalnız bırakmışlardı.
"Sen de hoşgeldin Jennie."elini uzattı. Elini sıkarak" Hoşbuldum Jimin" gülümseyerek gözlerinin tam içine bakıyordum. Elimi dudaklarına götürerek küçük bir öpücük bıraktı, "Çok güzel olmuşsun Jennie."
Nee? Bana çok güzel olduğumu mu söylüyordu. Bu iltifat beni biraz utandırmıştı gülümseyerek başımı önüme eğdim "Sen de çok yakışıklı olmuşsun Jimin bilmesem doğum günü senin zannederdim."
Benim duyabileceğim bir sesle güldü. Gülmek bir insana bu kadar yakışabilirdi. Hala elimi tutuyordu aklıma bir an tanıştığımız gün geldi, o günde böyle uzun bir süre elimi tutmuştu.
" Gel seni asıl doğum günü çocuğuyla tanıştırayım da o zaman bir daha düşün kim asıl doğum günü çocuğu diye." beni elimden tutarak çocukların yanına sürükledi. Yanlarına geldiğimizde Jisoo'nun bakışları elimize kaydı daha sonra bana bakarak elini oldu bu der gibisinden yaptı. Güldüm. Oldu mu? Jimin'in ne hissettiğini bilmiyordum ama onun da bana karşı boş olduğunu düşünmüyordum. Yani umarım doğru düşünüyorumdur.