0.3

316 26 18
                                    

barbaros beklediği müşterisi geldiğinde onun önceden verdiği kalıbı çıkarmakla meşguldü.dükkana döndükten sonra kendine biraz da olsa zaman tanımayı seviyordu.

gelen çocuk her ne kadar kararlı gözükmeye çalışsa da emin olamıyor gibi bir hali vardı.barbaros,buraya gelen herkesi çiçekçi çocuğun yerine koyuyor ve ona göre davranıyordu.serhat'a emin olamadığı bir şey asla yapmayacağını biliyordu.
vazgeçirmek için ağzını açacakken mavi gözlü çocuk durdurdu dövmeciyi.'lütfen.belki bu şey bana cesaret getirir.'böyle konuşmalarda çok iyi olmadığı için kendisini bekletip delikçi arkadaşını çağırdı girişten.arkadaşı,sigarasını istemeye istemeye söndürdü ve dilini piercingini gösterecek şekilde çıkarıp ona borçlu olduğunu söyledi ve çocuğun yanına gitti.
istese bir dövmeyle parasını alabilirdi.ama insanlara pişman olacakları şeyler vermeyi sevmiyordu.ancak memnuniyet onu tatmin edebilirdi.

bugünlük son randevusundaki çocuğun caymasıyla işi haddinden fazla erken bitmişti.dükkanda harcanacak beş saatlik bir boşluğu vardı.
serhat'tan aldığı bitkiyle bir desen üzerine çalışıyordu.
ne oldukları belli olmayan ikili hiç randevuya çıkmazlardı.ne sıfatla birbirlerinin hayatlarında yer edindiklerini ikisi de bilmediği için sessizlik anlaşmaları ikisini de engelliyordu.serhat böyle bir şey teklif etmezdi zaten.utangaç biriydi.barbaros çiçekçi oğlanın güvenini kazanabilmek için uzun süre ultra hassas davranmıştı.

barbaros onu öpse de serhat sadece dudaklarını değdirir ve geri çekerdi.yine de belki barbaros onu öpse karşılık verirdi.bilinmezlik hakimdi.ikisi de kendi sınırlarından fedakarlık ediyordu yine de.
her ne kadar dövmeci olan taslak hazırlarken serhat kasanın oraya gitse de bazen gelir ve dövmecinin boşta kalan öbür kolunu alıp parmaklarıyla damarlarını takip eder,bitiminde dudaklarını dolaştırırdı.her hareketinin kendine göre anlamları vardı.barbaros bunları zamanla çözüyordu.

içinden çiçekçi çocuğun dükkanına geri gitmek geçse de gitmemişti.bugünlük hakkının dolduğunu düşündü.

sanki sevmek sınırlı bir şeymişçesine.

delikçi diye hitap ettiği piercinglerden sorumlu arkadaşına seslendi.

'gel sana bir motor turu attırayım.'çiçekçi çocuğun dükkanına gitmese de önünden geçecekti.dediği gibi de yaptı ve serhat onu gördü.yine emirleydi işte.

yarın barbaros'a göstereceği bitkiyi bulmuştu bile.

red carnation.















okuyan arkadaşlardan kitapta geçen çiçeklerin anlamlarına bakmalarını rica ediyorum,çiçeklerin dilini içeren bir kitaptır.

white camellia |barbaros x serhat|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin