barbaros her gün yaptığı gibi 11.30-12.30 arası yaptığı çiçekçi ziyareti için dükkanı delikçi arkadaşına emanet edip iki sokak ilerideki çiçekçiye yürümeye başladı.hava güzel olduğu için motorunu kullanma ihtiyacı duymuyordu.spotify'dan muse adlı playlistine girdi ve kulaklığını taktı.sallana sallana yürüyor ve çiçekçinin bugün ona ne göstereceğini düşünüyordu.araştırmaya vakti olacaktı.sıradaki randevusu ikide olduğu için rahattı.
nihayet dükkanın önüne geldiğinde cam kapıya baktı.
iki ay önce kendisi tarafından yeniden tasarlanmış olan 'white camellia' tabelası ilgi çekse de barbaros'u ilgilendiren içindekiydi.
aralarındaki sakin ilişki ucu açık olsa da birbirleri için rutin olmuşlardı.alışkanlık gibi.o beklemese de barbaros dükkana gelecekti ve barbaros gitmese de serhat bir saat onu bekleyecekti.her şey düzenli ve olması gerektiği gibi ölçülüydü işte.ne eksik ne fazla.
kasada elinde kağıtlarla bekleyen adamla nihayet göz göze geldiğinde gülümseyerek içeri girdi.'bir gün vücudununu damgalamam için dükkanıma gelen sen olacaksın biliyorsun değil mi?'
'belki rüyanda.şimdi sus ve yanıma gel.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
white camellia |barbaros x serhat|
Nonfiksidövme sanatçısı barbaros,ilham almak için her gün çiçekçi serhat'ın dükkanına uğruyor.