coffee shop || jenlisa ✓

14

1K okunmayı geçtik, hepinize çok teşekkürler! ♡

•

Sabaha dek oturup konuşmuşlardı, saat kaçta uyuyakaldıklarını bilmiyorlardı. Fakat Lisa, telefonu çalarak uyandığında, saatin geç olmadığını biliyordu.

Ekranda yazan isme uykulu gözlerle baktı, menajeri arıyordu.

Esnedi, yatakta oturur pozisyona gelip telefonu açtı. "Alo?"

"Günaydın, Lalisa. Erkenden aradım kusura bakma, fakat yarım saate acil bir toplantı var. Programınızla çakışmaması için bu kadar erken saate koymak zorunda kaldık, fakat acil bir durum. Bekliyoruz," dedi.

Lisa şaşırmıştı, saçını karıştırdı. "Anlamadım, ne oldu?"

Menajeri duraksadı, birkaç saniye cevap vermedi. "Gelince konuşuruz. Magazinsel bir sorun diyelim şimdilik," diyerek geçiştirdi.

Böyle yanıt alamayacağını anlayan Lisa, ayağa kalktı. "Pekala, hemen hazırlanıp geliyorum."

Dolaptan kıyafet çıkartırken uykusundan uyanan Jennie seslendi, "Ne oluyor, bir terslik mi var?"

Lisa ona döndü, "Hayır, yani bilmiyorum. Acil toplantı için çağırdılar." Jennie'ye yaklaşıp alnından öptü. "Sen uyu, ben şirkete gitmek zorundayım. Ardından bir programa konuk olmam gerekiyor, fakat en kısa sürede yanındayım. Tamam mı?"

Jennie gülümseyerek kafasını salladı. "Tamam."

Lisa da geri gülümsedi. Ne kadar uykusuz ve yorgun olsa da, Jennie'nin mutluluğunu görmek onu enerjiyle doldurmuştu.

Hazırlandıktan sonra hızlıca evden çıktı. Bu saatte yapılan plansız, acil bir toplantının iyi bir şey hakkında olma olasılığı yoktu, bu yüzden Lisa içinde belirsiz bir korkuyla gidiyordu şirkete.

YGE binasına girdi, hızlıca toplantı odasına ilerledi. İçerde onu bekleyen patronu, menajerini ve çalışanları görünce başıyla selam verip, "Günaydın," dedi.

Fakat patronu Bay Yung'un bakışlarından anladığına göre, gün hiç de aydın değildi. Çok kızgın bakıyordu. "Lisa geldiğine göre erken başlayabiliriz," dedi.

Lisa korkarak yerine oturdu ve patrono konuştu. "Haberlere baktın mı, Lisa?" dedi kızgınca.

Lisa tereddüt ve korku içinde, "Hayır?" dedi.

Bay Yung, "O halde telefonunu çıkartmanı ve bakmanı rica ediyorum," dedi.

Lisa çantasından telefonunu aldı ve haber sitelerinden birine girdi. Haberlerin başlıklarını okuyunca, büyük bir şaşkınlık krizi geçirdi.

STAR LISA MANOBAN'DAN, KÜÇÜK KAÇAMAK!

Haberin yanında dün gece Jennie ile parktayken çekilen fotoğrafları vardı. Öpüşürken, konuşurken ve el ele yürürken çekilmiş fotoğraflar.

Lisa habere tıkladı ve devamını okudu.

Ünlü şarkıcı Lisa olduğu iddia edilen kişi, dün gece saatlerinde bir kızla parkta öpüşürken görüntülendi. Üç ay sonra ilk albümünü çıkartacak olan genç sanatçının, kendisi gibi şarkıcı olan Jungkook ile dört aylık bir ilişkisi olduğunu biliyorduk.

Fakat bu fotoğraflar aklımızı karıştırdı. Yanındaki kız kimdi? Jungkook ile ilişkilerine son mu vermişlerdi? Yoksa... bir aldatma olayı mı var?

Lisa haberi okumayı bitirdiğinde şok içinde patronuna döndü. İşte şu an yapabileceği hiçbir şey yoktu.

"Yüzüm hiçbirinde net değil," diyebildi. "Günümüzde magazinciler çokça fotoğrafla oynama yapıyor, bu şekilde olduğunu söyleyin."

"Zaten o şekilde yapacağız, biz senin gibi aptal değiliz Lalisa! Saçmalıklarına bir kez göz yumduk, ve iki kez, fakat bu da ne demek? Ortalık yerde, Jungkook'dan başka biriyle görüntülenmek? Kendine gel! Her şeyi mahvediyordun az kalsın!" Bay Yung'un sesi gitgide yükseliyordu. "Tek gecelik kız arkadaşların için itibarını zedeleme. Fotoğrafları çeken kişiden bir yanlışlık olsupunu ve fotoğraftakinin sen olmadığını açıklamasını rica ettik, aksi takdirde dava açılacaktı. Kabul etti, fotoğraflar çok yayılmadan adını temiz çıkarttık. Fakat bu hatan, affedilemez!"

Lisa bir şey demeden sadece dinliyordu. Sonunda konuşabildi. "Hallolduğuna göre, büyütmeye gerek yok," dedi sessizce.

Bay Yung'dan bir sinir kahkahası yükseldi. "Sen şaka mı sanıyorsun? Kendini ne sanıyorsun?"

Sonunda Lisa dayanamadı ve oturduğu yerden kalktı. "Asıl siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Hayatımı ele geçirdiniz! İstediğim insanla birlikte bile olamıyorum!"

"Bir de birlikte olmayı düşünüyor muydun cidden? Bu kızla bir daha görülemezsin! Hayatından komple çıkartıp at! Aksi takdirde biz seni bu şirketten çıkartıp atacağız!"

Lisa kahkaha attı. "Hadi, yapın o zaman! Şirketteki en iyi şarkıcı ve dansçıyı atmaya cesaret edemeyeceğini biliyorum. Bu kız dediğin kişi Jennie, ve ne dersen de ondan ayrılmayacağım. Annem hasta olduğunda beni yanına bile göndermedin, ben kendi annemin son anlarında senin yüzünden yanında olamadım. Çalışmaktan bileğim burkulduğunda acılar içinde sırf siz istediğiniz için çalışmaya devam ettim. Alakam olmayan bir insanla sırf sizin işinize geliyor diye sevgiliymişim gibi davranmak zorundayım. Artık yeter! Bu konuda da bana karışmanıza izin vermiyorum!" Lisa Bay Yung'a işaret parmağını doğrulttu. "Ne dersen de umrumda değil, Jennie ile ilişkim devam edecek. Artık kafa dinlemeye hakkım olduğunu düşünüyorum. Yarından sonra, iki gün boyunca tatil istiyorum."

Bay Yung bu ani çıkışa şaşırmıştı. Sessizce birkaç saniye düşündü.

"Aslında..." dedi. "Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Bu olay senin tık sayını arttırdı. Fotoğrafları da ortadan kaldırıp olayı kontrol altına aldığımıza göre..." Duraksadı. "Bu kızla birlikte olmana izin veririm. Fakat tek bir şartla. Kameralar önünde Jungkook ile olmaya devam edeceksin. Bu kızla bir kez daha halka açık yerde böyle görüntülenirsen, olayı bu kez geçiştiremeyiz."

"Kabul," dedi Lisa. "Jennie ile birlikteliğim devam edecek, sadece halka açıklık yok. Anlaşıldı. İki günlük tatilim? O da Jennie ile olacak."

"Her şeyin ardından çok çalışarak bu tatili de hak ettin, kabul. İki günlüğüne tamamen magazincilerden arınmış bir tatil ayarlayabiliriz sanırım. Haber veririz," dedi Bay Yung ve saate baktı. "Şimdi stüdyoda, Jungkook'un yanında olman gerekiyor. Sana fotoğraflarla ilgili sorular sormayacaklar, merak etme. Dışarı çık, limuzine atla ve oraya git."

İstediğini almanın mutluluğunu yaşayan Lisa, stüdyoya doğru giderken en kısa zamanda Jennie'yle buluşmayı ve ona müjdeli haberleri vermeyi düşünüyordu.