9

3.3K 223 12
                                    

"Lisa, sana inanamıyorum!" Hayal kırıklığına uğramış dans koçuna doğru nefes nefese döndü Lisa. Kadın isyan etmeye devam etti, "En iyi dansçımız sensin! Sektördeki en iyi dansçı sensin! En çalışkan kişiyken ve kocaman bir koreografiyi tek bakışla ezberleyebiliyorken, bugün neden böylesin?"

Lisa suluğundan su içti, dinlenmek için oturdu. "Bilmiyorum."

Aslında, biliyordu. Akşam Jennie'yi ekmek zorundaydı, sırf şirketin ondan istediği yoğun programa uymak zorunda olduğu için. Üstelik Jennie'nin numarasını da almamıştı, onu arayıp söyleyemiyordu da.

Tüm bunlar yüzünden morali pek yüksek değildi, ve morali pek yüksek değilken mutlu mutlu dans edemezdi.

"Tekrar deniyoruz. Bundan daha iyisini yapabildiğini biliyorum. Son, iki, üç dört..." Müzik başladı ve Lisa müziğe uygun hareket etmeye, planlanan koreografiyi dans etmeye başladı.

Elinden geldiğince gülümsüyor ve hareketleri canlı yapıyordu.

Şarkı bittiğinde, dans koçu yine pek tatmin olmuşs benzemiyordu. Fakat yine de, "Öncekilerden iyiydi neyse ki. Bugün programının benle olan kısmı bitti, sanırım kostüm denemen var. Yarın tekrar görüşüyoruz. Ve seni böyle görmek istemiyorum. Biliyorum, programın çok yoğun ve nefes almaya bile vaktin yok. Fakat albüm dönemindesin, birkaç ay dişini sıkman lazım. Yapabilirsin, biliyorum Lalisa."

Bu sözlere karşı Lisa gülümsedi. Kıyafetlerini değiştirdi ve dans odasından çıktı.

Saatine baktı. Saat tam 20.00'dı.

Kendini çok kötü hissetti. Normalde şuan buluşuyor olmaları gerekiyordu, fakat Lisa kostüm denemek için şirketteydi hala.

Günü çok yoğundu. Stüdyoda üç şarkı kaydetmişlerdi. Spor programını yapmıştı. Dans dersine girmişti. Aslında normal bir günü de böyle geçiyordu, fakat şuan albüm döneminde olduğu için her şeyi iki katı zorluk ve uzunlukla yapıyordu ve şirket yanlış bir şekilde görüntülenme ihtimaline karşılık, dışarıya çıkmasına bile neredeyse izin vermiyordu.

Sinir bozucuydu.

Kumaşlarla ve kıyafetlerle dolu odaya girdi. "Hoş geldin Lisa! Ben de senş bekliyordum!" diye büyük bir neşeyle karşıladı stilisti.

"Hoş buldum," dedi Lisa, en enerjik haliyle.

"Şimdi, senin için harika parçalarım var. Albümün tonu ve konsepti hem renkli, bir o kadar da karanlık. Bacaklarını öne çıkartan birkaç parça planladım..." Kadın konuşuyordu fakat Lisa'nın onu pek dinlediği söylenemezdi. Aklında sadece kıyafetleri deneyip en kısa sürede oradan çıkmak vardı.

Zaten ayda üç kez bu kostüm işi tekrarlanacaktı. Fakat dışarıda onu bekleyen kız her ay üç kez onu bekliyor olmayacaktı.

Bir yıl gibi geçen bir buçuk saatin ardından, Lisa'nın işi bitti ve telefonunu açarak YGE binasından dışarı çıkıp, arabasına bindi. Eve doğru giderken telefonunu kontrol ediyordu.

Saat 21.30'du. Çok geç kalmadın, hayır, diye kendini avutuyorken, onlarca cevapsız arama ve mesaj olduğunu gördü.

"Hey, Lisa? Bugün bu saatte buluşmuyor muyduk?"

"Yanlış mı anladım acaba..."

"Sanırım bir işin çıktı."

"Her neyse, ben de sen gelene dek senin hakkında bir şeyler okuyup izlerim."

"Güzel dans ediyormuşsun."

"Neredeyse bir saat oldu. Neredesin?"

"Ekildim mi?"

"Sanırım."

Lisa mesajları atan numaranın Jennie olduğunu anladı ve numarayı aradı. Çalarken gerginlikle bekliyordu.

Telefon açılınca Lisa rahatlayarak nefes verdi. "Jennie! Çok özür dilerim, programım bugün bu saatte bitiyormuş, dün bunu unuttum, numaran yoktu haber vermeedim. Çok üzgünüm."

"Sorun yok," dedi Jennie. "Hatta mutlu oldum diyebilirim çünkü benden nefret ettiğin için beni ektiğini düşünmüştüm."

"Hayır..." dedi Lisa. Ve düşünmeye başladı. "Hey, bak ne diyeceğim. Aç mısın?"

"Hala yemedim, evet."

"Benim evime gelmeye ne dersin? Yemek yaparım, bekletmemi telafi ederim?"

Karşı tarafta birkaç saniyelik bir sessizlik oluştu. "Cidden, sırf beni bir saat beklettin diye telafi etmek zorunda hissetme. Yorgunsundur, dinlenmen daha iyi olur."

"Hayır, Jennie. Yorgun değilim. Hatta bir arkadaşla yemek yemek, beni on saatlik uykudan daha çok dinlendirecektir."

Jennie yine birkaç saniye düşündükten sonra, "Peki," dedi. "Konumunu gönder bakalım. Kötü bir aşçıysan bozuşuruz ona göre!"

Lisa güldü. "Yemeklerimden zehirlenirsen hastane masraflarını karşılamıyorum. Konumu şimdi gönderiyorum."


Sonraki bölüm yazarken ennnn eğlendiğim bölüm bu arada. Hemen yayınlamak istiyorum ahakdjek

coffee shop || jenlisa ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin