Ayın Oğlu

🌕20.Bölüm🌕

Bölüm-20:Gizli Köy

Maple,Varian ve Alicelynn'ın elini tutuyor ve diğer yandan da konuşuyordu

"Perry'i duydunuz.Orası pek hazin bir yer değil O yüzden siz,hiç kimse ile göz göze gelmeyin.Hiç kimsenin yüzüne bakmayın.Direk ileriye doğru bakın.Eğer biri sizle göz kontağı kurmaya çalışırsa hemen kaçının olur mu?"dedi Maple

Varian ve Alicelynn ise onu sessizce dinliyor ve onaylıyorlardı.Maple ise konuşmaya devam ediyordu

"Bensiz asla dışarı çıkmayın ve kimse ile konuşmayın anlaşıldı mı? Ayrıca bu gece orada kalacağız.Oda da mı yeriz yoksa aşağıya mı ineriz hiç bilmiyorum ama galiba odada yiyeceğiz"

Maple böyle konuşmaya devam ederken ikinci tepenin zirvesine varmışlardı.Zirveden köy gözüküyordu

Buradaki evlerde paralel bir gidişat vardı.Dağınık evlerde vardı ama sadece 5 tane ev ortadaki gidişattan ayrıydı.Paralel duran evler 12 metre aralıkla duruyorlardı.12 metre aralık ise yoldu.Çimenlerin üzerine yapılmış ve topraktan yapılmış yollar

Paralel duran evler solda 9 sağda 9 ev olmak üzere tam tamına 18 taneydi.5 ayrı evi sayarsak bu köyde 23 tane ev mevcuttu

Windy Land köyü,diğer gördükleri köylere nazaran tahtadan yapılmamıştı.Koyu renkli taşlar ve tuğlalardan yapılmıştı.Hatta bazı tuğlalar çürümüş ve dökülmüştü köy sakinleri, bu çökük dökük yerleri kapatmak için geniş bezler ve sağlam ipler ile delikleri sarmışlardı

Köyün çevresinde de birkaç tane kocaman taş vardı.Uzaktan pek belli olmasa da bir şey yazılı olduğu belliydi

Evler paralel duruyordu ama birbirlerine yapışık değildi.Her ev arasında 5 metrelik bir açıklık vardı

Sabah olduğu için köy canlıydı.İnsanlar,ya bir şeyler alıyor,ya hayvanlarını otlatmaya çıkarıyor veya ürettikleri malzemeleri satıyorlardı

Fazla anormal bir durum söz konusu değildi.Varian ve Alicelynn birbirlerine baktılar sonra ise Maple'a

Maple sadece ileriye doğru bakıyordu.Yürümeye başlayınca ellerinden tutmuş olan Varian ve Alicelynn'de yürümeye başladılar

Tepeden aşağıya inene ve köye gidene kadar Varian ve Alicelynn,Maple'ın köye girmeden önce istediği şeyleri yapmaya başladılar

Varian kimsenin suratına bakmadan bakışlarını ileriye doğru gönderiyordu.Alicelynn ise yere doğru bakıyordu.Pelerinin altındaki Maple ise köyün girişindeki dev taşı inceliyordu

Bunun üzerinde sadece birkaç tane yazı vardı ama insan yazısı değildi...Maple yazıyı dikkatle incelediğinde bunun bir Cadı ve Büyücü yazılarının birleştirilerek bir metin oluşturduğunu fark etti

Metnin üzerinde ise Tanrıça Arieshea'nın Altın Boynuzunun efsanesi yazmaktaydı

Maple bu durum karşısında bir süre kafası karıştı.Bunlar insan ise nasıl Tanrıça Arieshea'nın Altın Boynuzunu ya da Arieshea'yı bilebilirlerdi ki? Bunun bilgisini sadece Efsanevi yaratıklar ve canavarlar bilirdi

"Gece'nin Prensi burada!"diye bağıran bir çocuk sesi ile Maple kendine geldi

Varian yaşlarında bir oğlan çocuğu parmağını uzatmış Varian'ı işaret ediyordu.Bu ani tepkiden dolayı Varian, oğlan çocuğu ile göz teması kurmuştu

Çocuğun bağırması ile bütün gözlerini üzerlerine çekmişlerdi.Maple,Varian ve Alicelynn'in kendine daha çok yaklaştırdı

Bu insanlar Ayın Oğlunu biliyorlardı ve eğer büyüye karşılar ise işleri bitmişti bile.Maple bir büyü yaparak kaçmayı deneyecekti ama nazik bir kadın sesi onu durdurdu

"Ah,Hayır,Korkmanıza gerek yok...Size zarar vermeyeceğiz"

Ses önünden gelmişti.Maple önüne döndüğünde yaşlı bir kadının ona doğru geldiğini gördü.Boyu,Maple'ın göğüsüne geliyordu.Saçları beyazdı ve iki tarafa örülmüştü.Saçlarının ucu ise simsiyahtı.Aynı zamanda tutamlarında bazı boncuklar vardı.Ten rengi normal bir insanın ten rengi ile aynıydı.Gözleri kehribar rengindeydi ve kamburdu.Üzerinde pembe renkli bir pelerin vardı ve uçları yerde sürünmekten toz ve toprak olmuştu.Pelerin önünü kapattığı içine ne giydiği gözükmüyordu.Elinde kalın ve uzun bir dal vardı.Dalın üzerinde sarmaşıklar ve rengarenk çiçekler vardı,dalın tam ucunda ise yusyuvarlak ve şeffaf olan mor renkli bir taş duruyordu.Kadın bu dalı baston niyetine kullanıyordu

Kadının yüzünde ise mavi,kırmızı ve yeşil renkli boyalarla semboller çizilmişti

Maple,pelerinini çıkarmıştı.Saçları ve yüzü apaçık belliydi şimdi.Kadın gülümsedi

"İkimizde Şamanız,kızım.Adım Birch Beet"dedi yaşlı kadın

Maple gülümsedi ve kadının elini tuttu

"Maple Myrtle"

Maple olayı anlamıştı burası bir cadı-büyücü köyüydü.Diğer insanlara karşı biraz garip olurlar ama diğer ırklara karşı samimi gelirler çünkü birbirlerini bilirler ve tabii insanlara da kendilerini belli etmezler ve bir takım garip gelecek davranışlar sergilerler

Magic Wills ile bir nevi aynılardı

Birch,Varian'a doğru döndü.Ellerimi Varian'ın yüzüne koydu ve yanaklarını bir yaşlı teyze edasıyla sıkmaya başladı

"Demek Gece'nin Prensi'ni görecek kadar ömrüm varmış.Kutsal Ay adına! Bu günü görmemi sağladın!"dedi Birch sevinçle

Varian yanaklarının sıkılmasını sevmediği için kadından kurtulmaya çalışıyordu ama kadının onu bırakması ve Alicelynn'e doğru yürümesi ile yanaklarını kurtarmış ve acıdığı için onları ovalıyordu

Birch nazikçe Alicelynn'in ellerini tuttu

"Bir insan olmana rağmen Ay seni kendi evladın ile yan yana gitme hakkını verdi.Bu herkesin sahip olduğu bir şey değildir yavrucuğum.Söyle bakayım seni özel kılan şey nedir? Ay'ın seni onunla yolculuk etmesine izin veren şey nedir?"dedi Birch samimi bir ses tonuyla

"Şey...Onun kuzeniyim.Annesi ve Annem kardeşler"dedi Alicelynn.Birch'in ne demek istediğini anlamamıştı

Özel bir yeteneği yoktu sonuçta sadece Varian'ın kuzeniydi

"Hmm,Akrabağlık bağı...Nadir bozulan bağlardan biridir sebep bu olabilir.Belki Yaşlı Ay bunu düşünmüş olabilir"

Maple,Birch'in omuzunu tuttu.Konuşulması gereken bir konular vardı.Kalınacak yer,Ay Tapınağı ve bu gecenin önemli bir gece olacağını söyleyen kadın.Maple gençti ve çoğu şeyi bilmiyordu belki Birch'in bir bildiği vardı

"Birch? Sizinle özel olarak konuşabilir miyiz?"dedi Maple

"Evet! Elbette"

Birch etrafına döndü ve bu sefer daha sert bir sesle konuştu

"Özel bir konu! Herkes işine baksın!"

Etraftaki insanlar hızlıca çevrelerinden uzaklaştılar ve sanki onlar hiç gelmemiş gibi işlerine devam ettiler.Birch samimi bir gülümseme ile onlara doğru döndü

"Beni takip edin.Evime geçelim orada konuşuruz"

Paralel duran evlerden tek katlı olan,çürük tuğlalardan yapılmış ve yarısı dağılmış bir evin önünde durdular.Dağılan kısım, üzerinde beyaz renkli ama pislikten dolayı birazcık toprak rengine çalan bir örtü ile kaplanmıştı.Örtü ise ipler ve kocaman taşlar ile sağlamlaştırılmıştı

Çevredeki tüm evler 1 katlı oldukları için bu ev fazla göze batmıyordu.Dağılmışlık açısından belki göze batabilirdi

Birch,örtünün bir kısmını açtı ve onlara içeriyi gösterdi

"İçeri buyurun lütfen"

...