Dönem Başlasın !

156 10 2
                                    

Okula gitmek için hazırlanıyordum.

Yeni okul, yeni arkadaşlar..

Üstüme, bol bir tişört , altıma da siyah bir şort giydim ve vanslarımı ayağıma geçirdim. Saçımı dağınık bir topuz yaparak parfümümü üstüme boşalttım.

"Ben çıkıyorum anne!" diyerek onu öptüm.

"Şans seninle olsun birtanem! Doğru arkadaşlar edin".

Teallam bu ne biçim okul böyle be! Yürü yürü bitmiyo, en iyisi servis. Bu konuyu annemle konuşsam iyi olacak.

Hadi ama Çağla. Az kaldı cümleleriylede kendimi avutma çabalarındaydım. Sinir krizi geçiriyorum ya.

~ 15 dk. sonra ~

Bu ne güzel okul böyle. Yürü yürü deydi be! Kocaman. Ben burda kaybolurum .

İçerde de yakışıklı çocuklar vardır bahanesiyle hızlı adımlarla girerken, birine çarptım .

-Yavaş olsana be!

-Özür dilerim , bilmeden oldu.

-He bide bilerek olsaydı, pis ucube!
Bu kendini ne sanıyor böyle? Pis züppe.

"Birdaha olmaz" dedim kısık bir sesle.

Dua etsin okulun ilk günü kavga başlatacak kadar pislik değilim. Sonra görür o.

Yeni sınıfıma ilerlerken  arkadan biri bağırdı.

Gözleri koyu mavi, kokusu çok hoştu .

Yanıma geldi ve 'Ben Buğra. Daha deminki sana bağıran kızda yaren. Ona bulaşma derim.'

'Haha. Bende Çağla. Üzgünüm ama bu seni ilgilendirmiyor' dedim göz kırparak.

'Peki' diye mırıldandı gülerek.

Yoluma devam ederken, güçlü kalmaya çalışıyordum. Sırama oturdum ve hırkamı çıkardım. Ve bir ses daha;

- Yanıma oturmak ister misin ?

bunu söyleyen kişi daha deminki Buğraydı. Sanırım popi. Bütün kızlar ona bakıyordu.

Kulağına eğilerek 'Buradaki kızları üzmek istemem, anlaşılan senden hoşlanıyorlar' dedim kıkırdayarak.

Sırıttı ve 'Ama sen oturabilirsin, onlar değil . küçük' dedi.

"Yo sağol".

"Bak seni sevdim. Bundan sonra arkadaşımsın."

"peki" dedim gülerek.

"Sevdiğin var mı ?"

Kahkaha attım, Hayır. Yeni geldim buraya. Senin var mı?

-Var, bak şurdaki uzun bacaklı kız. Saçları beline gelen. Çok seviyorum be zalimin kızını.

-Haha. Buğra reyiz. Ayarlayayım mı ?

-Üç yıldan beri uğraşıyorum. Sevseydi severdi zaten .

-Ben yaparsam olur ama

dedim kararlı bir bakışla.

Daha sonra Matematikçi Metin hoca içeri girdi ve 'Yeni öğrencimiz, Çağla Sayan. Tanışın' dedi . Telefonla konuştu , benim işim çıktı Çagla'cığım. Bugün gelemeyeceğim, Sen İnek ömer'den başlayabilirsin tanışmaya . İyi çocuktur.

-Peki hocam dedim sırıtarak.

(Metin hoca sınıftan çıktı.)

-Merhaba ömer

-Merhaba güzel kız.

-Haha. Tanıştığıma memnun oldum.

Inek deyince aklınıza , gözlüklü , elinden test kitabını ayırmayan biri gelmesin. Bu inek Ömer öyle değildi. Sarışın, mavi gözlü, kasları olan biriydi. Sadece çalışkan olduğu için inek adını takmışlar.

Ve inek ömerin arka sırasında olan , Kıza gülümsedim.
-Selam ben Çağla.
-Bende Ezgi. Memnun oldum.
-Bende.

Onun arkasında ise esmer bir çocuk oturuyordu

Kahkaha attım.

"Neden güldün, minik?"

"Sana güldüm. Kızlarla yiyişiyorsun maşallah"

"Hahah. Bayan gıcık!"

Güldüm . "Bay Sapık!"

"Adım Eymen canım, Senle sonra konuşacağız, minik!" dedi göz kırparak.

Sinirlerim bozulmuştu. Yerime oturdum Ve Buğra reyizle konuşmaya başladım.

Koyu sohbetimizden sonra sıkıldım ve

"Ben bahçeye çıkıyorum" dedim.

"Tamam. Bak sakın erkeklerle muhattap olma. Bundan sonra kardeşimsin , küçük"

Tamam dercesine başımı salladım.

Bahçeyi gezdikten sonra bir banka oturdum ve aniden

"Bayan gıcık!" diye ses geldi.

Ah . Bu Eymen'in sesi.

"Sen neden geldin be öküz?"

"Sana sonra konuşcaz demiştim" diyerek yanağımdan bir makas aldı ve yanıma oturdu.

Kalkmak için yelteniyordum ki kolumu tuttu ve yaklaştı.

"Bidaha karşıma çıkma öküz" dedim kısık bir sesle.

"Senin için sorun olmayacaksa tamam"

"Ne sorunu olacakmış?"

"Bensiz yapamazsın!"

"Ne alaka, bundan önce nasıl sensiz yaşadıysam, yaşarım!"

"Ama bundan sonra öyle olmayacak" dedi. Kendinden emin bir tavırla.

Haklısın KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin