2022,Kasım
10 ay olmuştu,fotoğrafçılığı bırakıp bir kafede canlı müzik yapmaya başlayalı.
Bugün de vardı bir canlı konserim.Belki berbat bir durumdaydım ama yapabileceğim başka bir şey yoktu.
Çalışmak,para kazanmak zorundaydım.
Üzerime giyindiğim uzun kabanı düzelttim.Göz altlarım çökmüştü ama sorun değildi.
Yalan söylemiştim,Win'e.Eğer başka biri için beni bırakırsa onu asla affetmeyeceğim demiştim.Yalan söyledim.Affederdim.
Şimdi gelip bana sarılsa,ellerimi tutsa hiçbir sorun bırakmazdım ortada.
Çok özlemiştim onu.Ölmeden önce birini görme hakkım olsa,o olurdu şimdi de.
Söylenenlere göre 1 hafta önce burada görmüşlerdi kendisini.Opia ile 2 ay önce ayrılmışlardı.
Ben her gün onun kollarında uyandığım,yüzündeki minik çillerini,dudaklarını,kirpiklerini sevdiğim evde uyanıyordum hala ancak tek fark o yoktu artık.
Önceden sarılırdı bana çokça.Kollarımı beline sarar,kulağına onu çok sevdiğime dair şeyler fısıldardım.
Şimdi ise nerede olduğuna dair bir fikrim bile yoktu.Belki barışmıştı o kadınla.
Bilmiyordum,hayatımın bok yoluna gittiğini bile bile ilk aşkımdan aklımı uzak tutamıyordum.O çok kısa bir sürede her şeyim olmuştu,alışamamıştım onun yokluğuna.
Gözlerini unutamamıştım hiç,çok güzeldi bana bakışları.
İyi rol yapardı,bana da rol mü yapmıştı?
Gözlerim dolarken,gerçekten ağlamamam gerektiği aklıma gelmiş,gözlerimi silmiştim hızla.
"Bright,hadi."
Taehyung'un konuşmasıyla ona döndüm.Bugün beni desteklemek için gelmişti,ah,Jungkook'la tartışmışlardı ve söylediğine göre Jungkook onunla oldukça ağır konuşup kalbini kırmıştı.
Başımla onaylayıp,gri gitarımı elime aldım.Win'in seçtiği,birlikte aldığımız gitarım.
Sahneye çıktığımda,önce yüzüme sahte bir gülümseme takındım.
"Hoşgeldiniz,sevgili misafirler.Sizlere iyi bir gece ve güzel bir gösteri sunmak için buradayım."
Kısa bir alkış sesinden sonra,ilk şarkı olan 'DEAN-İnstagram'a başlamıştım.
Şarkı bittiğinde,1-2 şarkı daha söylemiştim ki,Taehyung geldi yanıma.
"Bright,Heather söyleyebilir misin? Jungkook burada."
Kısa bir tebessümden sonra onu onaylamış,notaları açmıştım.
I still remember the third of December, me in your sweater
You said it looked better on me than it did youO sırada kapıya çarptı gözüm,şaşkınlıkla aralandı dudaklarım.
Win,buradaydı.
Only if you knew how much I liked you
But I watch your eyes as sheÖnümdeki masaya oturdu.
Walks by
What a sight for sore eyes
Brighter than the blue sky
She's got you mesmerised while I dieGülümsedi burukça.
Why would you ever kiss me?
I'm not even half as pretty
You gave her your sweater, it's just polyester
But you like her better
Wish I were OpiaGözleri açıldı şaşkınlıkla.
Watch as she stands with her, holding your hand
Put your arm 'round her shoulder, now I'm getting colderDudaklarını birbirine bastırdı.
But how could I hate her, she's such an angel
But then again, kinda wish she were dead as sheGözlerimden bir damla gözyaşı aktı.
Walks by
What a sight for sore eyes
Brighter than the blue sky
She's got you mesmerised while I dieGözlerinden bir damla gözyaşı aktı.
Why would you ever kiss me?
I'm not even half as pretty
You gave her your sweater, it's just polyesterGülümsedim burukça.
But you like her better
I wish I were Opia
Oh, I wish I were Opia
Oh, oh, wish I were OpiaGülümsedi burukça.
Why would you ever kiss me?
I'm not even half as prettyAyağa kalktı.
You gave her your sweater, it's just polyester
Sahneye çıktı,tam karşıma dikildi.
But you like her better
Wish I wereSarıldı sımsıkı.Öylesine sıkı sarıldı ki,gidecekmişim,gidecekmiş gibi.
Öyle sıkı sarıldım ki,tekrar beni bırakacakmış,hayalmiş de kaybolacakmış gibi.
Ağladım omzunda,çokça.
O da ağladı omzumda,çokça.
Ama ne o konuşabildi,ne ben.
Ne o anlatabildi neden ağladığını,neden sarıldığını,neden iki senedir beni tek başıma bıraktığını; ne de ben anlatabildim yaşadıklarımı,onu ne kadar özlediğimi,affettiğimi.
Yalnızca sarıldık,yalnızca ağladık.
Belki biraz da karıştı ruhlarımız birbirine,2 sene önceki gibi...
~~~
Selam güzellikler💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tell Me Pretty Lies • BrightWin
FanfictionTell me pretty lies,look me in the face, Tell me that you love me,even if it's fake. 'Cause I don't fucking care...At all!