15'

295 32 27
                                    

2 ay sonra...

"SAY YOU WANT ME,SAY YOU WANT ME?!"

"BRIGHT NEDEN BAĞRIYORSUN SIÇACAĞIM AĞZINA YETER BE!"

Taehyung aşağıya inip kulaklarımı çıkarmış ve daha sonra da bağırmıştı.

"Jungkook uyandı senin yüzünden!"

"Taehyung,cidden Jungkook'un seme olmadığını bilsem sana seme diyeceğim."

"Kes sesini!"

Yumruk yaptığı eliyle koluma yumruk attığında,ufak bir kıkırtı kaçırmıştım dudaklarım arasından.

O sırada mutfak kapısında bana ve Taehyung'a bakıp gülen bir Win ve Jungkook beklemiyordum.

"Günaydın!" dedi ikisi de enerjik bir sesle.

"Günaydın!"

Gülümseyerek hazırladığım sofrayı göstermiş,diğerlerini aramak için telefonumu elime almıştım.

Elimden çekilen telefonla,iki elim de havada kalmıştı.Kafamı kaldırdığımda,telefonu alan kişinin Win olduğunu gördüm.

"Noldu,Winnie?"

"Bugün dördümüz kahvaltı etsek?"

"Elbette,olur."

Yanına yaklaşıp yüzüne küçük öpücükler kondurduğumda,Taehyung ve Taehyung'un beline ellerini dolayan Jungkook bizi gülerek izliyorlardı.

Sonunda onu kendime çekip sıkı sarıldığımda,o da kollarını bana sarmıştı.

Kokusunu içime çekmiştim,bu kez korkmadan.

Tanrı aşkına,bu çok güzel bir histi!

Saçlarımı karıştıran elin sahibi,kalbimin hızla çarpmasına,yerinde durmak istememesine neden oluyordu.

"Biraz daha öyle kalırsanız ağzınıza sıçacağım,acıktım ben!"

"Sikerim görgüsünü de kuralını da,sen de boş ver gel birlikte yiyelim biz aşkım bebeğim Taehyung'um! Bunlar da aç kalsınlar?!"

Ona döndüğümde,elime aldığım bezi Jungkook'un suratına fırlattım.

Gülerek elindeki bezi almış ve tezgahın üzerine bırakmıştı.

Ardından masaya oturmuş,yemeye başlamıştı ikisi.

Ben de son bir kez Win'in yanağını öpüp elini tutarak masaya oturtmuştum.

Yemeğimizi yerken,Win'in sorusuyla ona döndüm.

"Ne söylüyordun az önce,Youngblood mu?"

"Evet,evet Youngblood."

"Bayılıyorum 5 Seconds Of Summer'ın şarkılarına!"

"Biliyorum."

Sakin bir tebessümle söylediğim şeyle,yüzü kızarmıştı.

Gülümseyip yanağını sıktığımda,elime vurmuştu hafiften.

Ne hoştu böyle,gülümsemesini görmek.Her halini,gülüşünü,ağlayışını,pembeleşmiş yanaklarını,güzel dişlerini...Onu görmek bir cennetin ön gösterimi kadar güzeldi.

Win,çok güzeldi.Win,en güzeldi benim için.

Çok güzel bir adamdı,Win.Her yönden en iyisiydi.Ve ben bazen gerçekten,ona yetememekten çok korkuyordum...

~~~

İyi gecelerrr!!! Gece kuşları burada mı bakalım?

Tell Me Pretty Lies • BrightWinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin