''Ascendio.'' diye bağırdı Ophelia Grindelwald karşısındaki Slytherinli çocuğa. Çocuk sınıfın tavanındaki gösterişli solmuş bronz avizeye çarpıp yere çakıldı. Kesinlikle bu darbeden sonra ayağa kalkması mucize olurdu. Ama Ophelia işini garantiye almak adına, çocuğun elindeki asayı hedef alarak ''Expelliarmus.'' dedi. Uzun siyah asa dersliğin diğer ucuna fırladı. Profesör Logwar öğrencisinin karanlık sanatlardaki büyük başarısından dolayı her hafta söylemeye alıştığı ''Ravenclaw'a 10 puan.'' cümlesini yineledi.
''Umarım bana sümukusu verirler.'' diyerek heyecanla düello pozisyonunu aldı ve isteği gerçekleşti James'in. Karşısına uzun, cılız ama koca burunlu Severus Snape gelmişti. Çapulculardan bir destek alkışı geldiğinde, Potter onlara bakmadan her zamanki gibi saçlarını eliyle arkaya -özellikle havalı olmasına dikkat etmişti- dağıttı.
James Potter, tabiatı gereği oldukça aceleci bir çocuktu. Hele konu Severus Snape olduğunda bu aceleciliğine acımasızlıkta ekleniyordu. O yüzden düellonun başından beri farklı lanetleri Severus'a gönderiyordu ama Severus sadece büyüyü sektiriyor ve savunmada kalıyordu. Bu durum James'in canını sıkmış olacak ki saldırılarına sözlerini de eklemeye başladı.
''Noldu küçük böcek korktun mu benden yoksa? Halbuki her gün o yüzle aynaya bakıyorsun.'' diyerek Snape'e doğru bir adım yaklaştı. Severus ise laflarını duymazdan gelip, savunmasını korumaya çalışıyordu. Lakin Potter durmak bilmeyen bir hınçla daha da üzerine ilerleyip, Severus'u köşeye sıkıştırmıştı.
Severus Snape oldukça ilginç bir çocuktu. Uzun boyunun verdiği yapıya tezat incecik bir vücudu vardı. Yağlı siyah saçları, ince ama kancalı burnuyla korkutucu bir havaya sahipti. İnsanlarla çok nadir konuşur, sadece derslerine odaklanırdı. İksir konusunda bir dahi olduğu aşikardı. Ayrıca onunla ilgili bilinen en büyük gerçek ise Lily Evans'a duyduğu platonik aşktı.
Ophelia Grindelwald ise onunla ilgili daha da önemli bir gerçeği biliyordu. Bu dışlanmış ve sürekli zorbalığa uğrayan çocuk, aslında çok güçlü bir büyücüydü.Daha önce onu hiç duymadığı bir büyüyü denerken görmüştü. Tahminen, büyü yapılan kişilerde acısı dayanılmaz bir kesik oluşturuyordu. En azından farenin üstünde böyle işlemişti. Uzunca bir süre kendisine çapulcular tarafından zarar verildiğinde niye güçlerini kullanmadığını düşünsede cevap basitti. Lily Evans'ın sevgisini kazanmak.
Lily Evans ise Ophelia'nın okulda en saygı duyduğu insanlardan biriydi. Hatta çoğunlukla bu iki öğrenci başkanı ve Slughorn partilerinin müdavimleri, bir araya geldiklerinde keyifli bir sohbet içine girerlerdi. Başlarda Lily'nin Severus ile beraber olacağını düşünen Ophelia sonradan Evans'ın Potter'dan bahsederken gözlerinin parlamasını fark edince, geçen hafta okulda yayılan Lily§James birlikteliğine şaşırmamıştı.
Büyük ihtimalle Snape'te bu haberi biliyordu. Hele ki şu an burnunun dibine kadar girip, ona sırıtan James, Ophelia'nın beklediği hamlenin geleceğine dair bir umut oluşturmuştu. Bu büyüyü canlı bir insan üzerinde görmek kesinlikle nefes kesici olurdu. Potter için üzülebilirdi ama biraz haketmediğini de inkar edemezdi. O sırada Snape'in asasından çıkan büyü James'i geriye fırlattı. Adeta bir gölge gibi ilerleyerek yerde yatan bedene doğru asasını doğrultup ''Sectumsempra.'' diyerek haykırdı.
Profesör Logwar ve diğer öğrenciler olayın şokuyla donup kalmışlardı. Kimsenin bu büyünün ne olduğuna dair bir fikri yoktu. Kendine ilk gelenler Ophelia ve Sirius oldu. Sirius yerde kıvranıp, çığlık atan Potter'ın üstüne eğilip ne olduğunu anlamaya çalışırken, Ophelia Severus'a başka bir hamle şansı tanımadan ''Orbis.'' diyerek zemin içine çekilmesini izledi. Bütün bu karmaşa sırasında kendine gelen Profesör Logwar James'i kucakladığı gibi hastane kanadına koştu. Peşi sıra çapulcularda hareketlendi.
McGonagall'ı kendisine karşı sinirle bakarken hiç görmemişti Ophelia. Genelde onu sever, sayar ve soyadıyla hitap etmekten çekinmezdi. Fakat şu an alev alev yanan gözlerini karşısındaki dört öğrenciye dikmiş, her an onları parçalamaya hazırlanan bir aslan vardı sanki.
''Öncelikle Bay Snape, yaptığınız şey okuldan atılmanızı gerektiren bir suç. Biliyorsunuz değil mi?'' diyerek küçük gözlüklerinin ardındaki mavi hareleri Snape'e dikti. Snape'in suratında ise hiçbir ifade bulamadı Ophelia. Durumu pek önemsiyor gibi durmuyordu ama Sirius ve James zafer ifadelerini takınmıştı.
''Tabi ortada kışkırtma olduğunu varsayarsak, hepinizin binalarından puan düşmek bu hatanın bir daha tekrarlanmaması için yeterli olmalı diye umuyorum.'' Bunları çapulcuların suratlarına bakarak söylemesi Snape'le durumlarını aynı gördüğünü belirtmek için yaptığı bir hareketti.Bu işten karlı çıkan kendisi olmuştu.İki binadan düşülen puan, yıl sonu Ravenclaw'a kupayı getirirdi.
''Gryffindor ve Slytherin -100 puan .'' dedi McGonagall. Ophelia iki tarafa da bilmiş bir gülümseme yollayarak kazanacağı puanı duymaya hazırlanırken ''Ravenclaw -15 puan.'' duyduğu cümle suratındaki gülümsemeyi silerken McGonagall'a çatılan kaşlarıyla ''Birinin hayatını kurtardığım için eksi puan mı alıyorum?'' diyerek meydan okudu Grindelwald.
''Hayır, burnunuzu her şeye sokmamanızın gerektiğini öğrenmek için Bayan Grindelwald.''
Odadan hışımla çıkan çocuklar, şüphesiz okulun görebileceği en garip dörtlüydü. Snape yanlarından nefret dolu bakışlarla ayrılırken iki çapulcuyla kalan Ophelia ''Çocuk gibi davranışlarınız yüzünden bir gün size Pullus büyüsü yapacağım. O zaman Hogwarts bahçesinde dilediğiniz gibi oynarsınız.'' diye söylendi sinirle. Onun bu haline gülen çapulculardan James ''Merak etme Bayan Ben Çok Başarılıyım, bir sonraki derste 15 puan kazanırsın.'' diyerek gevşekçe gülümsedi. Yumruk atma isteğini bastıran Ophelia ikisine de oldukça sahte bir gülümsemeyle bakarak kehanet sınıfının yolunu tuttu.
James, Sirius'un omzuna kolunu atarak ''Bu kıza neden aşık olduğunu şimdi anlıyorum Patiayak. Kesinlikle ruh ikizisiniz.'' diyerek dalga geçti Sirius'la. Sirius'un dehşete düşmüş hali kesinlikle Hogwarts'ın her yerine asılmalıydı. Yanında bir makine olmadığı için şansına küfretti.
Pullus: Karşısındaki yaratığı bir tavuğa çevirir.Orbis: Hedefi zeminin içine çeker.
Sectumsempra: Karanlık bir lanettir. Uygulanan yerden kılıç geçirilmişcesine bir yara açıp uygulanan kişiye büyük bir şok ve yara verir. Ayrıca uygulanan yeri parçalamaya yarar. Yara iyileştirilebilir ancak kişinin kesilen yeri tekrar düzeltilemez.
Expelliarmus: Düello büyülerinden biridir. Büyü, griye kaçık beyaz ve şimşeğimsi bir ışık huzmesi çıkarır ve yapıldığı kişiyi silahsızlandırmaya yöneliktir. Genellikle, karşıdaki kişinin asasını elinden fırlatmaya yarar. Fakat, yeterli kuvvet uygulanırsa, kişiyi geri itip düşürebilir de. Ve, zamanlı yapılırsa, karşı taraftan gelmekte olan bir büyüyü geri püskürtmeye de yarayabilir.Ayrıca kalbe isabet ettiği zaman öldürücü kuvveti vardır.Düşmanı silahsız bırakır.
Ascendio: Kişiyi yükseğe sıçratan büyüdür.Sümükus: Çapulcuların, Severus Snape için kullandıkları lakap.