TAKDİM

418 198 260
                                    

1986. Aralık. Kışın en ağır aylarından ve gecenin en karanlık saatlerinden birinde dünyaya gözümü açtığımda ben Katre Koral'dım.

Büyüdüm. Yaşadım. Eğlendim. Ve önüme atlamak için sabırsızlandığım o Aşk Uçurumu geldiğinde hiç düşünmeden saldım kendimi bilinmezlere doğru.

Aşk her şeyi iyileştirir sanırdım. Aşk her şeyi düzeltmeliydi. Aşıksan tamamen dürüsttün. Sandıklarım ve yanıldıklarım çığ gibi önüme yıkıldığında ise yaşım artık 34 olmuştu. Bir sabah kendi hayatınız bildiğiniz koskoca bir yalana uyandığınızda kalbinizde ki o ince sızı, sizi tarifsiz duygularla dolduruyordu. İntikam. Belki nefret. Daha da kötüsü olabilirdi tabii ki. Aşka inanmaya devam etmek isteyebilirdiniz. Doğru ve alışılmış gelen bir yalana inanmayı bile kabul edebilirdiniz.

Mutlu geçen yılların her biri sanki sizden soğuk bir intikam almak istercesine beklenmedik bir anda sırtınızdan sizi vurduğunda savaşınızın sadece hayatla olduğunu anlardınız. İnsanlar değil, hayaller değil. Savaş sadece size güzeli veren hayatın ödemesini alma şekliydi. Güldüğünüz anların acısı bir ağlamayla ve bir hıçkırıkla sizin içinizden, ruhunuzdan çekme şekliydi bu düştüğünüz çukur artık.

Bu birkaç ay değil, bir ömürlük bir aldanmaydı benim için. Her sabah yanında uyandığım adam bir gün namlusunu bana çevirdiğinde ve bambaşka bir isimle seslendiğinde çaresizce gözlerinde geçirdiğiniz seneleri aradığınız halinize en çok siz üzülürdünüz.

Ben üzülmüştüm.

Kırılmıştım ve paramparça olan kalbimle tekrar ayağa kalkmıştım.

Aşk denen basit kelime tüm duygularımı körelttiği seneler boyunca kaçırdığım her gerçeği görmek için küllerimi toplayıp tekrar tekrar yanmıştım. Yandıkça acıdı. Ama artık elimden tutan olmadı.

Ve şimdi ihanetin de adıyla birlikte ben Katre Koral Roussel. 1986 kışında doğan küçük kız çocuğundan çok uzaklarda bir yerlerde savaşıyorum. Canımı savaş değil aldanmışlıklar acıtıyor. Nefesimi ölüm değil yaşam kesiyor. Bu sefer beni saran aşk beni boğuyor. Yıllar beni yere sererken gerçekler ayağa kaldırıyor. Ben Katre. Acıdan bir damla. Aşktan bir damla. Ama en çok nefretten bir damla olarak geliyorum.

Kendi hayatımı yıkmaya geliyorum.

Ophelia'yı öldürmeye geliyorum.

OPHELIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin