Bölüm 2- Kırmızı Şemsiye

92 55 19
                                    

Unutmak zordu , unutulmak acıydı
Peki kaybolmak .Gölgelerin ,acıların arkasına saklanmak şarkılarla ağlamak gizliden gizliye tükenmekti Toska
Ben bu yolda ne kazanandım nede kaybeden

Bir kaosun ortasında; gürültüler, bilinmezlikler akıl almaz oyunlar..bir sığınak aramışım beni ben olmaktan caydıran beni yutan ne varsa koşarak ardımda bırakmaya yeltenmiştim ...

Duvara çömelmiş  ağlıyordum bu korku dolu anlara daha fazla şahit olmak istemiyordum sanki biraz daha izlersem hapsolurmuşum gibi karanlıktan ve hiçlikte kaybolurmuşum gibi . kollarımla yüzümü kapatmıştım ,çocuk gibi savunmasızdım, tek istediğim şey eve gitmekti gecenin beni daha fazla sahiplenmesine izin vermemekti.

Hıçkırıklarıma engel olamazken Koluma değen sıcak dokunuşla kafamı kaldırdım , saçlarındaki su damlaları yüzüne düşerken geceye çalan gözleri gözlerimle buluşmuştu. . Kimdiki bu .İrkilmiştim ,
"Yardıma ihtiyacın var sanırım " yüzüne korkuyla bakarken bu kadar etkiliyeci olması onun zararsız olduğu anlamını değiştirmiyordu Nede olsa gece aynı gece insan aynı insandı . Yerimden doğrulup hızlı adımlarla uzaklaşmaya çalışıyordum . Yönümü nere çevirsem kaostu felaket mi beni buluyordu yoksa ben mi seçiyordum onu Arkamdan geliyordu "özür dilerim sadece yardım etmek istemiştim " durmuştum ne yapmalıydım ...
"Bu yoğunlukta taksi bulmanız imkansız izin verin yardım edeyim " ona döndüğümde
pamuk şekerlerimin onda olduğunu fark ettim .
Bu yerden defolmak için her şeyi  yapardım ama birine güvenmek bu hayatta yaptığım en kötü şeydi ama mecburdum bir yandanda tek şansım o gibi geliyordu ...
Sokak lambasının ışığı  tam üstüne düşüyordu ayın ışıltısı ile muazzam bir ahenk yakalamıştı ...uzun olmasının yanı sıra ,ince yapılıydı . Böylesine zayıf olmasına rağmen hoş gözüküyordu ve elindeki pamuk şekerlerim ...

Adımlarım istem dışı beni ona götürürken gecenin soğukluğu ruhuma işliyordu ,çantasından çıkardığı kırmızı şemsiyeyi birden açıvermişti .Kalbim duygularıma zıt davranıyordu . Tam karşısındaydım geceye çalan gözleri tekrar gözlerimle birleştiğinde kalbimdeki sıcaklık tüm bedenime işlediğini hissetmiştim kalbim daha fazlasını isterken bedenim ona sarılmayı çoktan kendine kabul görmüştü bile .  Kırmızı şemsiyenin altında kolarım ona sarılmıştı . Kalbim gecenin aleyhine çalışırken kokusunun içime işlemesine engel değildi . Kendime geldim  kolarımı ondan hızlıca ayırırken " a.. çok ö..özür dilerim " yanaklarım çoktan kırmızı olmuştu bile . Daha fazla durumu batırmaya kalmadan
"arabam şurda "  daha fazla ne kadar batırabilirdimki

Arabaya doğru ilerlerken rimelin yüzümü ne hale getirdiğini tahmin edemiyordum bile. Sonunda arabaya binmiştik , daha deminki etkileyici koku arabanın her tarafına yayılmış gibi ben ellerimle gözümü silmeye çalışırken yüzümü daha berbat hale getirmiş gibi hissediyordum ,bana ıslak mendil uzattı  yanaklarım ve ben daha fazla utanma duygusunu kaldıramazdık ...
Yol boyu sadece bir defa konuşmuştuk o da evimin adresini söylemiştim gerçi fazlasıda gerekmiyordu . Konuşmak yerine yolu seyretmeye başlamıştım gece her şeyi karartsada ayı karartamamıştı

Bizimkileri aramaya korkuyordum hem onlar beni merak ediyor bende onları, ama cesaret edemiyordum neden ama neden cesaret edemiyordum  telefonumu elime aldım ve işte ...şarjım bitmişti bu hikayedede tek eksik buydu zaten durumu fark etmiş olmalıki telefonunu uzattı bana ben mahcup bir şekilde telefonu almış Güneş'i arıyordum 1,2 ve 3 " Alo İpar sen misin ?" sesindeki korku onda alışık olmadığım bir histi " Güneş ben İpar eve gidiyorum şimdi siz nerdesiniz diğerleri nasıl "  sesi şimdi daha iyi geliyordu " iyiyiz konser alanının karşısına geçtik . Sen nereye kayboldun telefonlarını niye açmıyorsun ve kimlesin burda öldük meraktan her yeri aradık hiçbir yerde yoktun nere kayboldun  " derin nefes aldım ve onlara durumu nasıl açıklayacaktım " Güneş ben iyiyim eve geçince ararım seni  olur mu ? " 
" ara ama ,yoksa eve gelirim duydun mu beni yaparım " ben Güneşin bu tehditine gülerken telefon kapanmıştı bile mahcup bir ifadeyle "teşekkür ederim " 
Sonunda eve gelmiştik , ben arabadan inip eve doğru yürümeye başladım o sırada arabanın camının açıldığı duydum "bir şey unutmuyor musun ?"  Bunu yaptığıma inanamıyorum bu kadar iyiliğe karşı bir teşekkür bile etmeyi unutmuştum " çok özür dilerim, gerçekten  çok teşekkür ederim  " o sırada eline aldığı pamuk şekerleri bana uzatmıştı " bunları unutuyordun "ben pamuk şekerleri alırken yanaklarım çoktan kırmızıya bürünmüştü bile . Pamuk şekerlerden bir tanesini ona uzattım
" yaptığın iyiliği karşılamaz ama ,yinede çok teşekkür ederim " gülümsemeyle karşılık vermişti bana

TOSKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin