RUHUN AÇAN ÇİÇEKLERİ

397 136 396
                                    


İblisler seni kovalar,

Azrail başucunda bekler,

Ve Tanrı seni sadece izler.

𓆙

Kader çarkları siz istediğiniz zaman değil, istemediğiniz zaman dönmeye başlar. Kader çarkları sizin acı çekmenizi isterlerse, acı çekersiniz. Sizin elinizde olan tek şey kararlarınızdır. Ancak kararlarınız sizin elinizde değil de bir şeytanın elindeyse yapacak bir şey kalmıyordu.

Alkurt'un kalın sesi elimdeki silahtan bakışlarımı çekmeme sebep olduğunda direkt olarak yüzüne baktım. 2 metreye yakın olan boyu yüzünden başımı arkaya doğru yaslarken koltuktan garip bir ses çıktı. Alkurt, 30'lu yaşlarının sonunda gözüken kendi ellerimle 3'e vurduğum siyah saçları ve sert yüz hatları vardı. Dudaklarının etrafında yıldırım şeklinde olan lacivert dövmeleri yüzünde fark edilemeyecek derecede küçüktü. Siyah gözlerinin altında olan beni ve kaşının üstünde olan yeni yarası vardı. İri bedeni evdeki bulunan ofisimizin evraklarının neredeyse yarısını kaplıyordu. Arkasındaki evrak dolabına yaslansa yıkılırdı.

"Yeni görev gibi bir şeyler saçmaladı... Ya da canı sıkıldı klasik Kurucu."

Alkurt ayakta dikilirken Berfin, bilardo masasının üstüne oturmuş uzun sivri tırnaklarına -benim deyimimle pençelerine- oje sürüyordu. Siyah ve beyaz rengine boyadığı düz saçları omuzlarından aşağıya sarkıyordu. Gözlerine taktığı siyah renkteki lensi gözlerine ışık çarptığı için belli olurken yüzündeki alaycı ifade kalıcı bir maske gibiydi. Beyaz teni pırıl pırıl parlarken yüzündeki kanlar onda leke gibi kalmıştı.

Kaşlarım çatılırken başımı olumsuz anlamda salladım. "Vaktimizin değerli olduğunu biliyor. Önemli bir şey için meşgul eder bizi."

"Sinan'la alakalı olduğunu düşünüyorum."

Alkurt'un dudaklarından fırlayan isimle ayağa kalktım. Televizyon ekranına bakarken derin bir nefes aldım. "Umarım bulmuştur bir şeyler."

Ve tam o anda Siyah büyük ekranda arama belirdi. Kitaplıkların kapladığı büyük televizyonda sadece karanlık bir silüet belirdi. Orada akşam olduğu için garipsemeyerek ekrana odakladım gözlerimi.

"Nasılsınız faslını geçiyorum. Sinan'ın yerini tespit ettik. İzmir'de gözüküyor ancak yeri tam olarak belli olmuyor. Çipi bir şekilde çıkartmış olmalı o yüzden tam olarak belli olmuyor. Bu akşam ilk uçakla İzmir'e gidiyorsunuz. Bu işi kesin olarak en az iki ay içerisinde bitirmeniz lazım. Çok uzadı..."

Çalışma masasının üstündeki sigara kutusundan bir dal çıkartırken dudaklarımın arasına koydum. Kutunun yanında bulunan zippoyu alarak dudaklarımın arasındaki sigarayı yaktım. Derin bir nefes alarak dudaklarımın arasından parmak uçlarımla ayırırken ilk konuşan ben değildim.

"Nasıl tam belli olmuyor? Engelleyici ile mi geziyor bu adam?"

Berfin kaşlarını çatarak konuşurken Alkurt başını olumsuz anlamda salladı.

"Yerini tam olarak engellemediyse bir sebebi vardır."

"Tam olarak engellemiyor çünkü bizi oraya çekmek istiyor."

Sonunda konuştuğumda Kurucu başını bana çevirmişti. Yüzünü göremesem de başını sakladığını görebiliyordum. "İzmir'de sizi nelerin beklediğini biliyor çünkü. Yakınlarınız orda bilerek yapmış olamalı."

Herkes usulca başını sallarken Kurucu devam etti.

"Başka bir hata istemiyorum Afra. Aksi taktirde görevden alınacaksınız."

Derin bir nefes alarak parmak uçlarımdaki sigara dalını küllüğe bastırırken masanın diğer tarafına geçtim.

"Sırf bunun için aramış olamazsın bizi başka ne var?"

"Ateş Uraz Mızrak dört yıldır İzmir'de bir iş adamı. Sinan'la bağlantıları var gibi gözüküyor."

Kurucu sözlerine devam ederken kaşlarımı çattım. Ağzımın içinde, "Mızrak mı?" Diye mırıldanırken Kurucu devam etti. "Erdem'in çok yakın bir dostu olmalı ki köşke bile alıyor onları."

Erdem Kara... Sevgili kuzenim.

İzmir'de doğup büyümüş ve orda yaşamaya devam ediyordu. Başka bir şehirde, başka bir ülkede yaşayacak gücü vardı ancak ısrarla İzmir'den vazgeçmiyordu. Onu yılda bir kez ziyarete gider gelirdim. Ancak son iki yılda anca telefonda görüşebilmiştik. Eylülün kaçırılmasından sonra...

Şimdi ise başına aldığı sorunu bilmeden evine kadar alıyor muydu onları?

Sinirle başımı sağa sola sallarken önüme düşen saçlarımı geriye doğru atarak yutkunmaya çalıştım. "Erdem hayatına giren herkesi araştırır dört yıldır bir şekilde öğrenmesi gerekirdi bir bağlantısı olduğunun."

"Belki de haberi var Afra? Erdem bu ne yapacağı belli olmuyor."

Berfin düşünceli bir şekilde konuşurken gözlerimi ekrana çevirdim. "Zamanımız yetmezse o zaman ne olacak başka birilerini görevlendirdiğinde sonuç aynıydı."

"Ateş denen o adamı biraz araştırın. Sinan'la düşmanlarsa bir şekilde ortak yol bulabilirsiniz."

Hepimiz sessizce onaylarken Kurucu boğazını temizleyerek tekrar konuşmaya başladı.

"Hepiniz dikkat edin kendinize."

Bir kaç dakika sonra herkes odadan çıkarken sessizlik bedenimi ele geçirdi. Ancak zihnimin içindeki bütün odacıklara hapsolmuş iblisler binbir düşünceyle kirli oyunlarını bana sunuyordu.

Tanrı zarlardı attı, Şeytan hile yaparak zarları havada yakaladı ve fırlattı.

Zar 7'yi gösterdiği vakit Azrail ölüm kadar soğuk ama bir o kadarda ensemde bitecek kadar sıcak karşıladı beni.

𓆙

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RUHUN AÇAN ÇİÇEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin