Gül Kurusu

1.8K 230 375
                                    


Felix'in dediği gibi yurtların önüne gelmiştim. Montumun kollarını çekiştirip üşüyen ellerimi sarmaya çalıştım. Az sonra Felix motorunun üstünde yanıma gelince gülümsedim.

"Hadi gidelim!" deyip arkasına geçmeye çalıştım fakat beni durdurdu. Elindeki kaskı uzattı "Önce emniyet." dedi

Kaskı elinden alıp başıma geçirdim. "Evet emniyet..." diye mırıldandım.

"Sıkı tutun. Bir de motor eski olunca arada tekliyor, korkma."

Ağzımdan pıft diye bir ses çıkarttım "Han Jisung bundan korkar mı sence, bebeğim?" dedim ve kollarımı beline sardım.

Felix'in sarsılan bedeninden güldüğünü anladım
"Tamam o zaman. Gidelim." dedi ve yaşlı motoru bağırtıp sürmeye başladı.

°°

"Güzel yolculuktu." dedim anahtarı deliğe sokarken

Felix elini ensesine atıp saçlarını karıştırdı "Hoşuna gittiğine sevindim."

Felix çok şapşaldı. Ona iltifatvari bir şey dediğimde anında eli ayağına karışıyordu.

Kapıyı açınca ilk olarak onun geçmesini bekledim. Sonra kendimi de içeri attım. "Ta daaa"

"Beklediğimden büyük." dedi Felix

Omuz silktim "İki artı bir işte. Büyük evet ama eski bu yüzden kirası da uygun. Dört kişiyiz zaten..."

Felix başını salladı "Bu arada, hangi renge boyayacaksın?"

Göz kırptım "Sürpriz."

"Jisung öyle saçma bir renk yapma ama"

"Saçma renk mi?" diye sordum kaşlarımı çatıp "Saçma renk olmaz Felix. Renklerin hepsi eşsizdir."

Felix kolumu tutup beni durdurdu "Öyle demek istemedim. Yani..."

"Anladım seni." dedim, elimi saçlarına attım "Merak etme özgür hayatına ilk adımında, başlangıç için uygun bir renk bu."

İç çekti "Peki, sana güveniyorum."

°°

"Eee Lee Felix beladan uzak duran, nasıl bana güvenip evime kadar gelebildin? Garip olduğu için sormuyorum, sen pek öyle yapacak biri gibi gelmedin bana ilk seferde." dedim saçlarına boyayı sürerken.

"Bana şöyle seslenmeyi kes. Utanç verici." diye söylendi. Elimde olmadan kıkırdadım "O gün pek bir iddalıydın halbuki."

Felix derince iç çektiği zaman daha da fazla güldüm "Tamam, daha fazla üzerine gelmeyeceğim." dedim.

"Bu işte pek bir usta gibisin. Yani... Boya falan."

Arkasında olduğum için başımı salladığımı görmüyordu ama ben yine de başımı salladım "Uzun süredir uğraşıyorum saçlarımla. Ayrıca Hyunjin'in saçlarını da ben boyarım hep"

"Hyunjin." dedi, kafasını bana çevirmeye çalışıp duruyordu. Sanırım konuşurken yüzüme bakmak istiyordu. Elimle kafasını yeniden öne getirdim.

"Onunla çok yakınsınız değil mi?"

Dudaklarımı büzdüm "Uh, yakın biraz az kalır. Kardeş gibiyiz. Bu zamana kadar yaptığım her boku onunla yaptım ben."

Felix'in önümde duran omuzlarının birden gevşediğini gördüm.

"Ne oldu?"

Yine başını bana çevirmeye çalıştı. Elimle yeniden onu engelleyince oturduğu sandalyede rahatsızca kıpırdandı. "Şey... Ben sizi sevgili sanmıştım a-ama yani birkaç kişiden öyle duydum"

a shitty gay song | Jilix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin