3. Bölüm : Kötü anlar

117 4 0
                                    

Mert hala uyanmamıştı. Yatağının yanına oturdum. Bir elini elime aldım. Üşümüş elleri. Bir yandan elini öpüp ovuştururken bir yandan da beni duyarmışçasına kelimeler dökülüyordu ağzımdan. ''Seni çok seviyorum. Sen.. hayatımın anlamı olmuşsun artık. Sensiz yapamam, yapamıyorum. Sana bir şey olduğunu öğrendiğimde nasıl korktum bir bilsen. Neden dikkat etmiyosun kendine salak herif?Be-ben çok özür dilerim.. Biz ayrılamayız ki. Her zaman birlikte oluc-'' 

- ''SENİ İSTEMİYORUM GİT BURDAN!''

-

NE!? 

Ben yine donup kalmıştım. Bu olanlar rüya mıydı? Veya kabus mu demeliyim?  Öyle olmasını umdum ve kendime bir cimcik attım. Sonra sıçrayarak Mert'in yanından kalktım. 

Gözlerini yarım açmıştı, bir süre göz göze geldik. Yorgun ve bıkkın bakıyordu bana. Gözlerimi ondan çekip bir süre etrafıma bakındım. 'Duymadın mı dediğimi?' diye sordu sakince. Yani sakin gibi.

'Hala kızgın mısın bana?' diye döküldü sözcükler ağzımdan. Ah benimki de soru muydu Allah aşkına. 

Daha fazla zorlamak istemedim ikimizi de. Bugünlük. 'Görüşürüz' deyip odadan çıktım. 'Hıhı görüşürüz' gibisinden de bir ses duydum çıkarken. 

Ne olursa olsun Mert'in ruh haline veriyordum bu dediklerini. İlk başta böyle düşünebilir. Ama zamanla anlatıcam neyin ne olduğunu. Beni yine çok zorlayacak, yoracak eminim. Her zamanki gibi. İlişkimize sımsıkı tutunan bir tek benim. 

Hastaneden çıktım. Taksiye bindim ama nereye gideceğimi de bilmiyorum ki. Damla'yı aradım.

-Efendim canım 

+Damla bugün sizde kalabilir miyim?

-Aa tabiki kalabilirsin de ne oldu? Sesin kötü geliyor?

+Geliyorum.

deyip kapattım telefonu. Artık konuşacak halim bile kalmamıştı. Umarım beni fazla zorlamazdı Damla.

-

*MERT'TEN*

Merygül'le sanaldan tanıştık. İlk önce sinirime gitmişti bu kız. Birkaç kez konuşmuştuk ki beni rüyasında gördüğünü söyledi. Bu beni etkilemişti açıkçası. İlk defa bir kız beni rüyasında görüyordu sanırım. Buna kaptırdım kendimi. O'na karşı bir şeyler hissettiğimi hissettim. Bu hislerimi ona yavaş yavaş belli etmeye çalıştım. Aramızda bilmediğim bir şeyler vardı. O'nun da bana ilgili olduğunu anlayabiliyordum ama ikimiz de birbirimize söylemeye çekiniyorduk sanırım. İkimizin de kalpleri daha önce fena bir şekilde kırılmış, insanlara olan güvenimiz yok olmuştu. Merygül'den hoşlanmıştım ama bazen kendinden soğutuyordu. Biraz kabaydı, sevmediğim kız tipi. Bu huyundan hoşlanmadığımı ona inceden gönderiyordum da. Ama çok inatçı ve biraz da.. zor bi kız. Gerçekten zor bir kızdı. Elde etmek kolay olmadığı gibi bir şeyleri kabul ettirmeye çalışmak da zor geliyordu. 

Her neyse bir ara sevgili gibi olmuştuk. Ama sevgili değil, gibi. Kıskandırmaya çalıştım onu. Çok fena kıskanıyordu. Bana değere verdiğini de bu şekilde anladım zaten. Bu iyi niyetini kullandığımı söyleyebilirim. Onu kendime bağladığımı hissediyordum. Çocukluk edip o da beni kıskandırmaya çalıştı ama kıskanmıyordum :d Bilmiyorum belki çok fazla aşık olmadığımdan, belki de kişiliğimden kaynaklanan bir şeydir. 

En son kavgamız bu kazaya sebep olan kavgaydı. Beni çok fena sinirlendiriyor bazen bu sürtük! Onunla olmayacağımızı en baştan beri biliyordum, bunu ona defalarca söyledim. Ama ısrarcıydı ikimiz konusunda. Beni de kendine bağlamaya başlıyordu. Doğrusu onunla beraberken hissettiklerim pahabiçilemezdi. 

Benim duygusal bir erkek olduğumu biliyordu salak kız! Ama hala damarıma basarak beni deli ediyordu! Sinirden deliriyordum! Ne zaman aramızda kötü bir şey geçse bana 'sen piçin tekisin' diye homurdanıyordu. O zaman neden bir piçle berabersin ha? Evet piçim. Daha kendi duygularının farkına varamayan bir piçim. O'na karşı neler hissettiğimi bilemiyorum gerçekten. Kavga ettikten sonra kavganın nedenini düşündüğümde mantıklı bir sebep bulamıyordum. Birdenbire beni sinirlendiriyordu bu kız. Nedenini bilmiyorum. Karakterlerimiz uyuşmuyordu işte, bunu bile bile neden zorluyosun kızım?

*

Damla'ların evine gelmeden bir sokak önce taksiden indim. Biraz yürümek istiyordum. Hafif yağnurluydu hava. Yürürken ağlıyordum. İster istemez dökülüyordu gözyaşlarım. Ağlarken belli belirsiz cümlelerle isyan ediyordum. 

Artık dayanamadım. Sokağın boş olmasının verdiği cesaretle bağırıp çağırmaya başladım deli gibi. Birileriyle konuşmam gerekiyordu artık. Tutamıyordum içimde. 'En yakın arkadaşım' diyebileceğim birine de sahip değildim ki. Damla da değildi o kişi. 

Ağlayarak bağırırken sağa sola yalpalandığımı farkettim. Düzgünce yürüyemiyordum bile artık. Birdenbire kendimi çok yorgun hissettim ve olduğum yerde yığılıp kaldım. Gözlerim tam olarak kapanmamıştı ama baygın hissediyordum. Yerimden kalkacak mecalim yoktu, sesim de çıkmıyordu. Tekrar bağırmak istedim ama bunu yapacak gücüm kalmamıştı. Birilerinin yardıma gelmesi için Allah'a yalvardım. Çok kötü hissediyordum.

 --

Arkadaşlar bu bölümü daha uzun yazacaktım ama vaktim olmadı, yazabildiğim kadarını yayınlıyorum. Devamı gibi olacak kısmı 4. bölüm olarak yayınlayacağım. Kısa oldu kusura bakmayın iyi okumalar :)

Medya : Mert 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZOR ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin