2. bölüm kitap kurdu

36 9 6
                                    

Cemre koşarak zümra'ya sarıldı ve;
"Seni çok özledim uzun zamandır görüşmüyoruz.Bu çok iyi oldu dedi ve ardından bu benim abim ben çağırdım problem olmaz dimi ?"

Zümra bir erkekle aynı masaya oturmak fikrini düşününce bir an ürperdi ama bir şey demeden.

Zümra kafasını yerden kaldırıp cemreye of şöyle şeyler yapma🙄 bakışı attıktan sonra berata baktığında ufak çaplı bir şok geçirdi ama belli etmeden konuştu,

"Tabiki buyrun oturun" dedi.

Cemre bir an abisinin daldığını gördü hafiften dürtüp "abi hadi" dedi.

Beratın ağzından;

Bir an beni görünce çok şaşırdı ama hiç belli etmedi. Sanki o gün ben ona öyle bakmamıştım. Tabiki de kendimden utanıyordum bir hafız günah olduğunu bile bile bunu yapamaz. Sonra sual'ini nasıl verecek hiç bilmiyorum.

Zümra ve cemre çok koyu bir sohbete dalmıştı o an kendimi ortamdan soyutlanmış hissettim cemre de bunu hissettiğimi anlamış gibi,

"Abim geçen gün bir şey yaşamış bir geldi gözleri kan dolmuş."

Birden Zümra "neden diye" soru verdi. (tabiki de cemreye bana bakmıyordu bile 😅😅😅)

Cemre abı artık anlatmayacak mısın bakışı atınca Berat kendini toparlayıp anlatmaya çalıştı. (bu grubu seveceksiniz hep gözleriyle konuşuyorlar) 🤣🤣🤣

"Ben istemsiz bir şekilde bir kızın gözlerine baktım ve Allah'tan çok af diledim ama o kızdan özür dinleyemedim" dedi. Ve devam ettim.

"Sence beni affetmişmidir?"

Sorunun kime yöneltildiği belli olduğu için Cemre sustu.

Zümra da cevap vermek için hafif bir şekilde boğazını temizledi ve konuştu.

"Belki bilemem..."

"Benim bilmediğim bir şey mi dönüyor ortada" diyen cemreye.

Zümra "birşey yok abinin sorusuna cevap verdim sadece o kadar" dedi ve telefonu çaldı.

Geri geldiğinde "benim acilen gitmem gerekiyor çok önemli bir şey olmuş yurtta" dedi ve oradan uzaklaştı.
.
.
.
.
.
.
Çay bahçesinden gittiği günün üzerinden tam beş gün geçti ama Zümradan hala haber bekliyordu Cemre.

4 yıl önce...
.
.
.
.
.

"Zümra kızım hadi gel artık."

"Bir dakika anne geliyorum" dedi ve birden lambalar söndü.

Zümra'nın elinde bir hediye babasının elinde pasta iyiki doğdun annemiz diye bağırıp duruyorlardı...

"Anne hadi mumları üfle ne kadar kısa kalırsa ömrün o kadar kısa olur derler" demeye kalmadan mumlar pastayla birleşti.

(telefon çalar)

"Efendim komutanım."

Dedikten sonra biraz konuştu ve sonra tamam dedi ve kattı. Ben anlamıştım zaten annemler göreve gideceklerdi

"Noldu Ömer..."

"Yarın sınır dışında göreve çıkacakmışız" dedi.

"Anne bu akşamı beraber geçirelim olur mu?"

"Tabiki benim canım kızım."dedi.

Zümra hissetmişti anne ve babasına kötü birşey olacağını o görevde ama bir şey diyememişti .

Allaha EmanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin