One Bit Me! (Biri Beni Isırdı.)

1.8 "Kıskanç Sevgilim"

Bölüm şarkısı

İrem Derici- Aşk Eşittir Biz

Not: Önceden de belirttiğim gibi ilk 17 bölümü önceden yazmıştım. Bu bölümden sonra yazmaya devam edeceğim. Yazım yanlışlıkları olabilir. Olabildiğince hata yapmaya ya çalıştım.

İyi okumalar ~

-AYLİN-

"Kantinde Oturalım mı?"dedim.
"Tamam."dedi
Masalara oturduk.
"Düşündün mü?"dedi.
"Evet. Düşündüm"dedim.Hafif tebessümle.
"Kararım..."dedim dememle arkadan bir ses geldi.
"Aylin Aşkım?"dedi. Bizim masaya doğru geldi.
"Barış" dedim.Tilki ise sadece sinirli sinirli bize bakıyordu...
Bir sandalye alarak yanımıza oturdu.
"EE Aylin neler yapıyorsun görüşmeyeli?"dedi.
"Hiç herşey aynı bir şey hariç" dedim ve Tilki'ye biraz daha yaklaşarak elini tuttum. "Hayatımda bir çok şey değişti ve beni değiştirdi 'Tilki'. O olmasa ben de olmam artık"dedim.
Tilki bir şey demedi ama attığı piç smile Barış'a yetti diye düşünüyorum.
Barış ise " Benim bir işim vardı. Kalkmam lazım sonra görüşürüz." Dedi ve gitti.
Bozulduğu ve bu durumdan hoşnut olmadığı çokça açıktı bence. Yoksa hala beni mi seviyordu?!
Tilki ise gülmeyi bıraktı ve bana döndü.
"O herif sana neden aşkım dedi acaba?" Dedi sinirli ses tonuyla.
Ben ise onun aksine sakin bir ses ile "O bana hep öyle hitap ederdi." Dedim
"Etmesin bi daha o zaman. Ederse görür aşkımı!."dedi.
"Kavga etmek yok bak tamam mı?"
"Söz veremem sevgilim" dedi. Eminim kesinlikle kavga ederdi.

**

Okul çıkışı Tilki'yle Performans ödevini -gruplu- yapmak için ben Tilkilere, Leventte bize gitti. Evde yalnızdık. Tilkiyle geçirdiğimiz o günü hatırladım.

Ödev yaparken -benim için - atıştırmalık bir şeyler hazırlamaya gitti Tilki. Telefonuma mesaj geldi
Özel Numara:'Çok yakında yeniden benim olacaksın.'
Bu da neydi şimdi? Bi anda düşen moralimi Tilki'nin odaya girmesiyle düzeltmek zorunda kaldım. Çünkü ona söylersem bütün tadımız kaçardı.

"Bakıyorum da sevgilini çok düşünür olmuşsun?" Dedim gülerek.

"İstersen olamaya da bilirim?"

"Şaka tabi ki ol. " dedim ve sarıldım.

"Aylin?"

"Efendim."

"Şey diyorum ki acaba sen Bu gece burada mı kalsan ne?"

" Kalmamı istiyor musun? "

"Hem de Nasıl."

"Tamam o zaman Levent'e Sen mesaj at söle."

"Tamam. Ben söylerim."

Tilki Levent'e mesaj atıp söyledi. Uzun bir süre ödevle uğraştık.Ödevi bitirdik. Saat Daha 8 di.

"Odama gidelim mi?" Dedi Tilki.

"Tamam gidelim." Dedim. Acaba aklında ne vardı?

Odasına girdik ışığı açmadı. Ben de karanlıkta oturmayı severdim zaten.

Şuan ikimiz de konuşmuyorduk Tilki benim elimden tutmuş yatağına doğru götürdü. Yatağa uzandı. Yastığı düzeltti. "Gelsene yanıma." Dedi. Ben de hemen yanına uzandım ve sarıldım.

"Aylin? Seni çok seviyorum biliyosun dimi? "

"Biliyorum. Bende Seni çok seviyorum. "

"Sabah kantin de konuşamadığımız konu varya Ben onun cevabını çok merak ediyorum. Cevabın ne? " Dedi.

Cevabı ona nasıl söyleyecektim.

"Tilki? Cevab--"diyecek iken telefonum çaldı.

Burak arıyor...

"Kim Bu?"

"Eski bir arkadaşım." Dedim ve telefonu açtım.

"Efendim"

"Aylin Ben çok kötüyüm. Müsaitsen eğer eski günlerdeki gibi buluşup derteşebilir miyiz?"

"Şey. Üzgünüm. Şuan Hiç müsait değilim. Ama yarın okuldan sonra Seni ararım. İyi geceler."

"Tamam o zaman. İyi geceler."

"Kim Bu pezevenk? Saatin kaç olduğunun farkın da mı? Bu saate Seni yanına çağırıyor ha?! Cesarete bak. Konuşsana Aylin. Kim diyorum Kim?!"

Baya sinirlenmişti. Ben olsam Bende sinirlenirdim.

"Seninle ne zaman bir Şey konuşmaya kalksam hep bir erkek araya giriyor. Ortaya çıkıyor. Söyler misin artık birşeyler bana Aylin... Kızmaya başlıyorum. Konuş anlat herşeyi. Sabah ki çocuk tam olarak kim? Akşam akşam bu saate arayan o pezevenk kim? Yanında ben olmasam gidicektin yanına dimi? Sabah bana da bir şey sölemeyecektin. Aferin sana!" Dedi ve sinirle odadan çıktı.

Odadan o çıktıktan sonra çıktım aşağıya baktım. Tilki sinirden duvarları yumrukluyordu. Bu kadar çok mu kızmıştıı bana ? İyi de ben hiç bir şey yapmamıştım ki ? Biraz bekledim sakinleşmesi için. Sakinleştiğini hissettiğim an yanına indim.

"Aşkım?"

"Efendim."

"İyi misin?"

"Hayır. Anlatırsan daha iyi olacağım."

"Tamam. Oturalım o zaman." dedim koltuğu işaret ederek.

Koltuğa doğru yürüdü ve oturdu. Bende hemen yanına oturdum.

"Sabah ki çocuk Barış benim platoniğim. Ondan kurtulduğumu sanmıştım ama sanırsam öyle olmamış. Hala aklı bende galiba. az önce arayan ise gerçekten çok yakın bir arkadaşım kardeşim dediğim biri Burak, zor günler atlatıyor. Annesi ve babasını çok yakın bir tarihte kaybetti. Bunu çocukken tadan biri olarak hissettiklerini çok iyi anlıyorum. Sen de ona kızma dediğin gibi Barış kötü biri ama Burak değil, buna emin olabilirsin. Evet haklısın sen yanımda olmasan onun yanına giderdim. Çünkü bana ihtiyacı olan birinin yanında hep olurum, hep oldum. Burak'ta çocukluktan beri benimle en kötü günümden en iyi günüme kadar hep benimleydi. Ve sen bana boşu boşuna bağırdın, kızdın, kırdın. "dedim gözlerimi kaçırarak.

"O Barış'a göstercem ben zaten. Merak etme sen. Bi daha yanına dahi gelemeyecek. " dedi. Yüzüme baktı, hissedebiliyordum. Ama yüzüne bakmıyordum. Benimle göz göze gelmeye çalıştı. Kafasını oynattı.
"Hadi ama güzelim bir yüzüme bak? Tamam özür dilerim. Ama kıskandım seni. Ne yapabilirim. Seni kimseyle paylaşmak istemiyorum. Düşüncesi bile sinirlenmeme neden oluyor anlıyor musun? " dedi. Bana sokuldu. Ve kollarıyla beni sardı. Başta karşılık veremesem de sonradan bende dayanamadım ve sarıldım. Kıskanç Sevgilim benim.

18.Bölüm Sonu

Biraz kısa oldu farkındaydım. Ama sınavlar falan var. Yazabildiğim her zaman yazmaya çalışıyorum. Sevgiler