Ortalık bâya kızışmıştı.Herkes sinirden birbirine giriyordu. Arda ise mutlulukla sinir arasında trajedi yaşıyordu. Kimsenin bu cinayetleri kimin yaptığına dair bir fikri yoktu. Arda'nın aklında sıradaki kurban ile alakalı daha değişik bir fikri vardı. Bu sefer bu işi uzaktan halledicekti. Ama bunun için uzun namlulu bir silah gerekiyordu. Silahı nerden bulabilirlerdi ki? Satın almaya kalkışsalar ancak karınlarını doyuracak kadar paraları vardı. Biri ben bulurum diye atladı. Hiç kimse inanmadı. "Bana 1 saat zaman verin" dedi. 1 saat sonra silahı bulmuştu. Herkesin aklında aynı soru. Acaba silahı nerden buldu? Kimse olayı uzatmadı karakolun karşısında bir bina vardı binanın çatı katına çıktı Arda silahı yerleştirdi ve tak polisin tam alnından. Herkes şok oldu. Ama bişeyi unuttular. "4 Ciziği." unuttular. Arda "Polisin incelenmesi için morga götüreceklee gece gec bir saatte girip orda atarız çizikleri" dedi. Gece oldu gizlice morga girdiler çizikleri attılar. Tam çıkacakken güvenlik görevlisine yakalandılar. Panikle elindeki bıçağı güvenlik görevlisinin karnına sapladı Arda. Oracıkta öldü görevli. Bıçağıda orda bırakıp uzaklastılar hemen. Kapıdan çıktılar ve bıçağın üstünde parmak izleri olduğunu hatırladı. 2 kişi kapıda bekleyicekler 2 kişi bıçağı alıcaklardı. Hemen bıçağı aldılar. Giderken denize fırlattılar bıçağı. Temiz işti. Herkes cinayet işini kavramıştı ve işler oldukça iyi gidiyordu.
