İstanbul'u getirseydiniz amk...-13

8.3K 432 89
                                    

Bu bölümün ithafı AF_Melis_gzl için.

Bazıları hikayeyi önce kurgulamış oluyor ve rahat rahat yeni bölümleri yazıyor ama ben bölüm bölüm yaratıyorum. Tahmin edersiniz ki zor oluyor. Beğeni ve yorum olmayınca da emeğim boşa gitmiş gibi hissediyorum... :'( Neyse bu kadar duygu sömürüsü yeter.
Multimedia yeni gelen meteorlar.

O burada. Yiğit.

-"Yiğit?!!" Diye anırmamla Stiles bana şaşkın gözlerle bakmaya başladı. Yiğit ise kollarını açtı. Çantamı yere atıp koşarak ona sarıldım. Kollarımı ona dolamamla beni etrafında döndürmeye başladı. Kahkahalarla gülüyordum. Durduğumuzda sırıtarak ona bakmaya başladım. Konuşmaya ilk o başladı.

-"Aptal kafa... Bizi ve İstanbul'u nasıl bırakıp gidersin... seni ne kadar özlediğimizin farkında mısın! Seni o kadar aradım ki... O kadar cadıya gidip yer bulma büyüsü yaptırdım. Ama her seferinde farklı bir ülkede çıktın. Olduğun yer tam tamına iki sene sonra sabitlendi. Iki koskoca sene. Bok kafa. Seni çok özledim." Beni kendine çekip yine sarıldı ve Ahh... yanağımı ısırdı.

    Sinirli gözlerle ona baktım.

-"Yuh Yiğit kanattın yaa... Vampir dişlerini az içeri sok bee..."

-"Mal varlık. Gerçek dişlerimi çıkarmamıştım ki..."

-"Peki bu yanağımdan akan ne!"

-"Ne! IMKANSIZ"

Eline gözyaşımı alıp bana gösterdi.

-"Eğer ağlayacak kadar özlediysen niye çağırmadın mal."

Onu bu kez ben kendime çekip sarıldım. Beni kendinden biraz uzaklaştırıp yüzümü ellerinin içine aldı.

Ilk önce alnımdan başlayarak yanaklarımı, gözlerimi, burnumu ve yüzümde geri kalan her yeri öptü.

-"Olum yedin kızı az bırak da biz de yiyelim. Hem o benim işim." Bir adım geri atıp Yiğitin arkasındaki yeni buraya doğru gelen Ege yi gördüm. O an gözlerimde tuttuğum yaşlar akmaya başladı. Koşarak üzerine atladım. Bir adım gerilese de normala dönüp beni etrafında döndürdü. Geri çekildim ve ezberlemek istercesine yüzüne baktım. O okyanus gibi gözleriyle bana bakıyordu. Beni kendine çekip dudaklarıma yapıştı.

Ahh. O özlediğim dudaklar. Öpüşüne karşılık verdim. Beni daha çok kendine çekti. Biz Egeyle bir tür just friends gibi bişeydik. Ikimiz de nefes nefese kalmışken bana yine sarıldı.

-"Özlettin be kendini güzelim. Hem sen niye beni arkanda bıraktın. Senin yüzünden iki yıl boyunca doğru dürüst uyuyamadım."

-"Ayyy... Egeeee ben onu unutmuşum yaa... Çok çok çok özür dilerim." Siz şimdi bunlar ne diyir diyosunuzdur. Ege bi ara ölüm melekleri tarafından öldürülmek üzereydi. Ama kurtadamken. O zamanlar da onu aynı şimdiki gibi seviyordum. Onun ölmesine dayanamazdım. Ve onu ısırdım. Ve bir melez oldu. Ama ölüm melekleri onu lanetledi. Ölmesi gereken kişi yaşadığı tüm zaman boyunca. Her haksız yere uyuduğu gece kabuslar onu bırakmayacak. Tabi her lanetin bir eksik parçası vardır. Bunun eksik parçası ise eğer onu hayatta tutan kişi kabusları göreceği zaman onun yanında olur ise kabuslar yerini rüyalara bırakır.

-"Özüy diyeyim Egemmmm" diyip dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Hemen surat ifadesi değişti. Yüzünde piç smile diye adlandırılan gülüş canlandı. Kollarımı boynuna doladım. O da aynı Yiğit gibi yüzümün her bir santimini öptü. O öptükçe kıkırdıyordum.

-"Heeyy... Abiye nerhaba yok mu?"

-"Abimmmm...! Çok özledim seniii "

Abimin arkasından altı büyük bavul çıkınca istemsiz bir şekilde ağzımdan yuh sesi çıktı.

Melez Vampir (Teen Wolf fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin