Multimedia : Sultan
2 AY SONRA...
Uzun süredir ders çalışıyorum. Malûm seneye teog var ve benim notlarım düşük. (Yani aileme göre). Bu yüzden fazla sosyal ağlara girmiyorum. Tamam belki hâlâ hergün giriyor olabilirim ama en fazla 1 saat kalıyorum.
Bora'ya gelince onunla ciddi anlamda sevgili gibiyiz. Onu istediğim kadar kısıtlaya biliyorum. O da beni kıskanıyor falan. Düşününce haber verecekti cevabını. Evet ama hâlâ vermedi. Tabi beni sahipleniyor kızıyor fakat bi adı bile yok. Ben de ne yapayım. Bazen hatırlatmak istiyorum ama cesaret edip yapamıyorum.
Bugün de sabah kalktım. Kaç gün oldu alışamadım. -Çaktırma 6. gün (yine de az değil tamam tamam sustum)- Söylemeyi unuttum biz yarıyıl tatillerinde falan Samsun'a anneannemin yanına gideriz. Orada internet yok. Doğal olarak Bora'yla görüşemiyoruz. Burası farklı geliyor sabahları Pati'nin yanında uyanmadığım için. Evet geceleri tek yatmaya korkuyorum. Pati ise 4. sınıfta arkadaşımın bana aldığı oyuncak ördek.
Yataktan söylenerek kalkıp mutfağa geçtim. Herkes hazır masada beni ve patatesin kızarmasını bekliyorlar. Hemen bir sandalyeye kuruldum. Tam dometese uzanmıştım ki kafama yediğim terlikle yere düştüm. Küçük kız kardeşim bana bakıp kahkahalara boğulurken ona öldürücü bakışlarımı atmamla onun da yere düşmesi bir oldu. Gülme sırası bendeydi. Bu sefer ben kahkahalarımın arasından nefes almaya çalışırken kafama bir şey daha geldi. Bu kadın her seferinde böyle isabet etmeyi nasıl beceriyor.
Tabi benim o sırada aklım çalıştı. Annem neden kafama terlik atıyordu? Hışımla kafamda acıyan yerimi ovalarken ona döndüm.
"Ne atıyorsun be kafama terliği! Acıtıyor. Zaten aptalım diye kızıyorsun iyice aptal yapıyorsun. Bunlar hep senin yüzünden."
Tabi annem bu durur mu ?!
"Ah doğruya kızım unutmuşum aptal olduğunu, hatırlattığın iyi oldu. Sabah kalkınca yüzünü yıkamayı hatırlatmadım dün gece yatarken. Git bi elini yüzünü yıka zalimin gızı. Yataktan kalktığı gibi sofraya oturuyor. Kime çektin he sen söylesene. Ben böyle değildim. Bizim zamanımızda cam siliyorduk. Bırak sen camı silmeyi ayakkabını bile silmiyorsun. Nasıl kızsın sen. Azıcık bana çekin be bırak o etrafındaki kakari kokori arkadaşlarının yaptıklarını. Bak komşu kızı Sude nasıl yemek yapıyormuş sor da öğren bi..!
Aman be anne ne konuştun öyle. Vallahi destan yazdın destan.
"Ama anne o komşu kızı Sude'yi daha geçen gün ana kuzusu diye anlatıyordun bana. Hem ben ders çalışıyorum bi kere okuyacağım senin gibi evde temizlik yapıp ev hanımı olmayacağım."
Anneciğim yeter nolur yaaaa!!!
"Tabi okuyacaksın kız. Sizde ki imkanlar bizde olsa profosör olurduk biz. Terbiyesize bak. Bir de gelmiş bana laf yetişt... " devamını dinleyemeden doğru yatağa koştum. Tam uyumayı düşünürken annemin;
"Yaağğğmuuuurrr kıızzzz yemek hazır seni bekliyoruz ya hem beni dinlemeden kaç hem de git yat oldu mu simd..." uff anne ya bi rahat yok. Harbiden ben ne yapacaktım ?
"Anneeeğğğğ ben n'apacaktııığğmmm" diye bağırdım. Pardon buna bağırmak denirse bildiğin böğürdüm ben.
"Kız Allah iyiliğini versin hemi yüzünü yıkayacaktın. Sen sabır ver bana yaa" tabi anneannem durur mu ? Yerim ben tontişimi. O da olmasa ne yapardım ben.
"Ayol Sevcan sanki sen küçükken çok farklıydın. Sen vary..." annem sözünü kesti tabi rezil olacak ya..
"Anne sen karışma bi ya lütfen. Biz farklı bir şey konusuyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOKTA
RandomHERKESE MERHABA. BU HİKAYEYİ ÖNCEDEN TANIDIĞIM VE ÇOK DEĞER VERDİĞİM BİRİ İÇİN YAZIYORUM. BEĞENMENİZİ UMUYORUM.HATA YAPARSAM KUSURA BAKMAYIN.BU BENİM İLK DENEYİMİM. ÖNCELİKLE KARAKTERLERİ TANITMAKLA BAŞLAYALIM; YAĞMUR: Kumral, kahverengi gözlü gözlü...