Bölüm 2-Üzgün de değildi.Sadece herşeyden vazgeçmiş gibi boş ve neşesiz.

70 3 0
                                    

    Belki de Lİnnea artık ondan nefret ediyordu.

Linnea karanlığı uzakta tutuyordu.Alex kaygılarından kurtulmak için kendini jiletliyor ve uyuşturucu kullanıyordu.Linnea Alex'in böyle ucuz ve kolay kaçış yollarına sapmasına izin vermiyordu ama olan olmuştu.

''Burada lisede işler başkadır diye devam etti kraliçe''Özgürlük daha fazladır ancak bu sorumluluk altında bir özgürlüktür.Burada kimse seni sevip okşamayacak.Hayatının geri kalanının nasıl olacağı tamamen sana bağlı.Söz konusu olan senin geleceğin.Geleceğini boşa mı harcamak istiyorsun.

Alex neredeyse kahkahayı basacaktı.Bu saçma sapan konuşmaya gerçekten inanıyor muydu?Alex onun için hiçbirşey değildi,yalnızca 'biraz rayından çıkmış' bir öğrenciydi.Ergenlik ve hormonlar ile açıklanamyacak bir problemi olamazdı.Bu probleme ancak sıkı kurallar ve iyi tanımlanmış sınırlar yardım edebilirdi.

''Senin de bildiğin gibi üniversite sınavı yaklaşıyor.''Bu cümle Alex üzerinde herhangi bir etki göstermemişti ve müdirenin ağzı ipince bir çizgi şeklini almıştı.

Alex sıkılarak içini çekti.Bu toplantı haddinden fazla uzamıştı.''Biliyorum''dedi bakışlarını müdireden kaçırarak.''Lisenin benim için yeni bir başlangıç olacağını düşünmüştüm ama bu hiç de kolay olmadı.Bildiğiniz gibi diğerlerinin çok gerisindeyim ama bunu başaracağım.''

Müdire önce şaşırdı ardından yüzünün etrafında bir gülümsme yayılmıştı.Alex tam da onun duymak istediği şeyi söylemiş,bunun karşılığında müdire ilk kez gülümsemişti.''Güzel''dedi müdire.''Kendini toparlamaya karar verdiğin an işlerin yoluna girdiğini sen de göreceksin.''Öne eğilip Alex'in siyah kazağının üstünden aldığı bir saç telini parmakları arasında oynattı.Saç teli pencereden gelen güneş ışığında parlıyordu.

 Adriana Lopez büyülenmiş bir şekilde saç teline baktı ve Alex onun saç telini ağzına götürüp çiğnemeye başlayacağı gibi delice bir düşünceye kapıldı.Müdire Alex'in bakışlarını görür görmez saç telini yavaşça çöpün içerisine bıraktı.''Afedersin biraz titizimdir.''Alex gerçekten ne diyeceğini bilmediğinden sadece belli belirsiz gülümsemekle yetindi.''Öyleyse bugünlük bu kadar''dedi müdire.

 Alex yerinden kalktı ve odayı terk etti.Kapı arkasından tam olarak kapanmamıştı.Kapıyı kapatmak için arkasını döndüğünde bakışları kısa bir süre için müdireye ilişti.Müdire çöp kutusunun üzerine eğilmiş uzun ince parmaklarıyla birşey çekiyordu.Sonradan mühürleyeceği ufak bir zarfın içine doğru kaydırdı o şeyi.

Aynı saniyelerde müdire başını kaldırıp Alex'e baktı.''Bir şey mi vardı?''dedi.FakatAlex ne yapacağını bilemeyerek hızlıca kapıyı kapattı.Kapı tıkırtıyla kapandığında içi hayati bir tehlikeyi atlatmışçasına hafiflemişti.

Okul boş ve ıssızdı.Böyle bir manzara ona normal gelmiyordu.Yalnızca yarım saaat önce müdirenin odasına giderken koridorlar konuşup yürüyen öğrencilerle doluydu.Alex gök gürültüsünü andıran sesler çıkararakhızla indiği döner merdivenlerde Linnea'nın numarasını çevirdi.Linnea,Alex merdivenin en son baamağına ulaştıktan sonrazemin katın koridoruna açılan sürgülü kapıyı çektiği anda cevap verdi.

''Linnea.''

Vücudu bir anda gerildi ''Benim''dedi Alex.

''Evet öyle''diye cevap verdi Linnea her zaman yaptığı gibi.

''Özür dilerim'' dedi Alex.

''Evet ,tamam''dedi yalnızca.Sesi sinirli gelmiyordu.Üzgün de değildi.Sadece herşeyden vazgeçmiş gibi boş ve neşesiz.Bu Alex'i herşeyden daha çok korkutuyordu.

''Linnea''dedi Alex birden ''Benden nefret mi ediyorsun?''

''Bu kadar aptalca bir soruyu sormandan nefret ediyorum .''dedi Linnea tıslayan bir kedi gibi.

Sonunda.Tanıdığı Linnea geri dönmüştü.Telefonu kapattıktan sonra koridorda durmuş gülüyordu.Umut vardı.Linnea ondan nefret etmedikçe umut vardı.Linnea kan bağı dışında onun her anlamda kardeşiydi.Linnea oldukça tüm bunları tek başına göğüslemesine gerek yoktu.

Elias koridorda yürümeye başladığında aniden ışıklar söndü...

PRISONER-TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin