"can i kiss you?"

824 114 177
                                    

Yağmurlu bir gündü.

Birkaç haftadır Atsumu'yu görmüyordu. Son konserine bile gelmemişti.

Son buluşmalarının üzerinden neredeyse bir ay geçmişti ve Atsumu onun mesajlarına dahi yanıt vermiyordu.

Ona bir şey olmasından korktu.

Her zaman baş belası, küçük,pis bir hamam böceği olarak gördüğü insanın başına bir şey gelmiş midir diye düşünmekten alıkoyamıyordu kendini.

Neyse ki adresini biliyordu.

Üzerindeki kıyafetleri değiştirmeden,hatta maske bile takmadan dışarıya attı kendini. Öyle ki, şemsiye dahi almamıştı.

Aldığı tek şey arabasının anahtarı ve bahçesinden koparmış olduğu bir demet güldü. Koparırken sürekli eline dikenleri batmıştı. Biraz kanadıktan sonra geçse bile,izleri hâlâ duruyordu.

Islanmış siyah buklelerini gözünün önünden çektikten sonra, arabasının kapısını açıp sürücü koltuğuna geçti ve hızla Atsumu'nun evine doğru gitmeye başladı.

Uzun zamandır tanışıyor ve uzun zamandır elinde açık adresini bulunduruyor olmasına rağmen,ilk kez bu kadar yakın olduklarını fark edebilmişti.

Aptalsın lan sen.

On beş dakika süren bir yolculuktan sonra kendisine adresi verilmiş olan evin önünde durdu. Gayet normal ve şık görünen bir evdi.

Atsumu'dan beklenmedik.

Bahçe kapısı kilitli değildi,o yüzden içeri girmesi kolay oldu. Evin giriş kapısına ulaştığında da,evde birinin olup olmadığını bilmese dahi çaldı kapıyı.

Karşısına Atsumu,ama gri saçlı versiyonu çıkmıştı.

"Sen saçını mı boyattın? Ne zorun vardı sarı yakışıyordu işte"

Atsumu ona garip garip baktı.

Şey,

Sanki ne diyor bu salak der gibi.

"Ben Atsumu değilim?"

"Hafızanı mı kaybettin? Ben de diyorum ki bu beni neden aramıyor. "

Yüzündeki şaşkınlık daha da büyürken,arkadan gelen sarı saçlı Atsumu,ikizinin konuştuğu kişiyi görünce sustu.

Yüzünde gülümseme ile gelmişti,fakat şu an yüzünde yalnızca üzüntü vardı.

"Şey.. İkizin olduğunu bilmiyordum."

"Merhaba Omi. Konuşmak için mi geldin?"

"Evet,neredeyse bir aydır konuşmuyoruz. Senin için endişelendim."

Osamu'nun yüz ifadeleri ne düşündüğünü çabucak ele veriyordu. Mesela şu an Sakusa'dan baya baya tiksiniyordu.

"Bir ay sonra mı aklına geldi yavş-"

"SAMU?????!?!"

"Ne? Yalan mı?"

Atsumu üzülse bile, gülümsemek için zorladı kendini.

"Haklısın. Neyse. Hadi gel Omi."

Ayakkabılarını çıkardıktan sonra, Atsumu'nun üst kattaki odasına doğru yöneldiler. Evde bir aile olarak yaşadıkları belli oluyordu. Çünkü Atsumu burada tek yaşasa,etraf bu kadar güzel süslenmiş ve toplu olmazdı.

Koridorun sonundaki odaya girdiler. Oldukça geniş bir odası vardı aslında. Genellikle koyu renkler ile donatılmıştı. Cama vuran yağmurun sesi,ve bir plaktan yükselen klasik müzik sesi dışında çok sessizdi odası.

Havanın kapalı olması sebebiyle,gece lambası açıktı. Kitap okuyor olmalıydı, yatağın üzerinde açık duran bir kitap vardı.

"Evet,ne konuşmaya geldin?"

Umursamazca yatağa attı kendini. Kollarını kafasının altına soktu. Gözlerini kapattı.

"Seni özledim,Atsumu."

Ona ilk kez ismiyle hitap edişiydi.

"Miya demedin? Şaşırtıcı."

Sakusa,kendini çok rahat hissetmese bile, yatağın bir köşesine oturdu. Atsumu'ya en yakın köşeye.

Büyük elini sarışının yüzüne uzatıp yanağını okşadı. Alnına düşen saçları geriye ittirdi. Şampuanının kokusu yayılmıştı böylece etrafa.

"Şampuanın benimki gibi kokuyor."

"Zaten öyle."

Atsumu kıkırdadı.

Bu sırada aralarındaki mesafe git gide kapanmaya başlamıştı. Sakusa,yatakta hâlâ yatmakta olan Atsumu'nun yüzüne, dudaklarına doğru eğilirken bulmuştu kendini.

Atsumu'nun boynuna burnunu sürtüp parfümünün kokusunu çekti önce içine.

Ardından çenesini okşadı, dudaklarını pembe,kuru dudaklarına sürttü.

"Dudakların kurumuş."

"Islat o zaman."

"Korkmadan bu kadar yakınlaşabildiğim ilk kişi sensin,Atsumu."

Son bir kez dudaklarına nefesini üfledikten sonra konuştu.

"Umarım tek olursun."

Ardından,alt dudağını kendi dudakları arasına aldı. Atsumu'dan gelen karşılık onu nedensizce mutlu etmişti. Zaten karşılık vereceğini biliyordu çünkü.

"Beni hep yağmurlu bir günde öpmeni istemiştim."

ᵂʰʸ'ᵈ ʸᵒᵘ ᵒⁿˡʸ ᶜᵃˡˡ ᵐᵉ ʷʰᵉⁿ ʸᵒᵘ'ʳᵉ ʰᶦᵍʰ?||ˢᵃᵏᵘᵃᵗˢᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin